Albüm Kritik 663 (Dark Funeral / We Are the Apocalypse)

Kült olan gruplar albüm yayınlama konusunda daha cimri davranabiliyorlar. Bunu bilerek de yapıyor olabilirler ya da çok fazla turladıkları için yeni materyal yazma veya onları bir araya getirme zamanı da bulamıyor olabilirler. Her iki nedenden dolayı bir türlü yeni albüm görmeyen dinleyiciler haliyle isyan edebiliyorlar. Şahsen benim de böyle birkaç grupla davam var. Fakat şimdilik onlara hiç girmeyeceğim. “Dark Funeral” 2016 yılında yayınladıkları “Where Shadows Forever Reign”den 6 yıl sonra yeni albümlerini bizlere sundular. 6 yıl gerçekten de çok fazla bir süre. Hemen 1 yıl sonra yeni bir albüm gelsin diye beklemiyorum fakat 6 yıl gibi bir süre bekletmek de pek de hoş bir durum olmuyor haliyle. Dark Funeral hiç şüphesiz ki Where Shadows Forever Reign albümünün ekmeğini fazlasıyla yedi. Benim de çok beğendiğim bir albüm olmuştu. Dark Funeral’ın neden bu denli büyük bir isim olduğunun en önemli kanıtlarından biriydi. Fakat epeyce süredir Dark Funeral dinlemediğimi fark ettiğimde aslında üretim konusunda böylesine kısır olmaları kendilerini bir anda unutturmaya da neden oluyor. Bu yıl çıkardıkları yeni albümleri “We Are the Apocalypse”i dinlemeye başladıktan sonra grubun nasıl müzik yaptığını hatırlamış oldum. Fakat pekiştirmek adına önceki bir iki albümden, birkaç şarkı dinlemek durumunda kaldım. Sıkı bir Dark Funeral dinleyicisi olmadığım için haliyle bunu yapmam gerekiyordu. We Are the Apocalypse’i ise 3-4 gündür dinliyorum. Şimdi size izlenimlerimden bahsedeyim kısaca.

Öncelikle Dark Funeral’a ait bir Black Metal çizgisi olduğunu hepimiz kabul ediyoruz sanırım. Bazı gruplar ürettikleri müzik ile kendi etiketlerini oluşturabiliyorlar. Daha doğrusu bir alt etiket oluşturuyorlar. Dark Funeral da Black Metal ana başlığı altında kendi tarzını oturtarak bizlere dinlettirdikleri albümlerinde “aha bu Dark Funeral etiketi” işte dedirtebiliyorlar. Gerek şarkı yazımları ile olsun gerekse de prodüksiyon seçimleri ile olsun bizlere bir noktada aynı tadı sunmayı başarıyorlar. Dark Funeral da işte o gruplardan birisidir. Açıkçası We Are the Apocalypse’i dinlemeye başladığımda daha ilk şarkıda albümün geri kalanının nasıl şekilleneceğini büyük ölçüde tahmin etmiş ve dinledikçe de tahminlerimde yanılmadığımı görmüştüm. Bu durum benim gibi bir albümde duyulması gereken en büyük duygunun heyecan olduğunu savunan birisi için pek tat vermiyor elbette. Fakat öte yandan da eğer dinlediğiniz grubun yaptığı çoğu şeyi seviyor ve dinlemekten mutluluk duyuyorsanız da olumlu bir fenomene dönüşebiliyor elbette. We Are the Apocalypse bütünüyle bir Dark Funeral albümü olmayı başarmış. Bir önceki albümleri Where Shadows Forever Reign ile büyük ölçüde benzer şarkı yazım teknikleri ve benzer bir kaotik yapının barınıyor olmasıyla yarım kalan bir hikâyenin tamamlanması gibi bir durum oluşuyor. Albümü dinlerken aslında böyle bir şeyin oluşmasını çok saçma bulmuştum. Çünkü ben bir önceki albümün devamını veya benzerini dinlemek yerine daha farklı ve daha etkili şeyler duymayı isterdim. Klasik yapıda bir Black Metal albümünden bunu beklemek ne derece doğru olur bilmiyorum ama Black Metal’in içinde bulunduğu muazzam değişimden ötürü artık beklentilerim hep daha görkemli bir şeyler duymaya yönelik oluyor. Dark Funeral gibi köklerine bağlı bir grubun kolay kolay değişim göstermeyeceğini veya gösterse bile bunu çok minör düzeyde tutacağının elbette farkındayım. Fakat sonuçta ben bir dinleyiciyim ve beklentim de haliyle daha görkemli şeyler duymak oluyor.


Albümde yer alan şarkılar gerçekten harikalar. Herhangi bir şarkı için olmamış veya tat vermiyor diyemem. Özellikle benim gibi Black Metal’i günlük yaşamınızın büyük bir bölümüne yerleştirmişseniz zaten böylesi bir albüm için tatsız demeniz zor olur. Fakat sürekli aynı mekanizmaya sahip şarkıları yazıp, bunların dinleyici nezdinde heyecan uyandırmasını beklemek de artık eski moda bir tutum oluyor. Belki 15 yıl önce bu mantık işliyor ve tutuyordu. Fakat günümüzde artık Black Metal bambaşka noktaya geldi ve bu noktada duyabileceğiniz yüzlerce farklı ses var. Dark Funeral işin biraz kolayına kaçmış bana sorarsanız. Bu albümün bir önceki albümlerinden veya ondan da önceki albümlerinden öyle aman aman farkı yok. Fakat o albümlerden bağımsız bakarsanız da oldukça kallavi bir albüm olduğunu söyleyebilirim sizlere. Öte yandan diğer albümleri hesaba katmazsak da Dark Funeral’ı kendi kariyeri içinde nasıl değerlendirebiliriz ki?

Riff yazımlarını gayet başarılı bulsam da davul yazımlarında bence çok daha iyi şeyler yapılabilirmiş. Bir de artık şu prodüksiyon üzerinde de çalışması gerekiyor Dark Funeral’ın. Böylesi eskiye bağlılık bazı durumlarda pek de iyi olmuyor. Bu albümü çok daha iyi bir prodüksiyon ile sunabilirlerdi. Vokal konusunda ise “Heljarmadr”ı genel olarak başarılı buldum. We Are the Apocalypse bütünüyle gayet iyi bir albüm olsa da pek fazla yenilik sunamamasıyla sıradan bir Dark Funeral albümü oluyor aynı zamanda. Bu ikisini aynı potaya atabilen İsveçli abilerimize bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!

Albüm Puanı: 8/10



Yorumlar