Albüm Kritik 632 (Funeral Mist / Deiform)

Herkese selamlar! Son albüm kritiklerini yazıyorum artık siteye. Herhangi bir sorun olmazsa çarşamba günü de yılın en iyi 15 albümünü sizlerle paylaşıp bu yılı noktalamış olacağım. Fakat 2022’de de kalan 2021 yılına ait albümleri yazacağım elbette. Neyse ki çok fazla kalmadı geriye. En azından kendi listemde çok fazla kalmadı. Elbette denk gelmediğim ve yazmayı unuttuğum albümler de vardır. Artık onlar için yapacak bir şeyim yok. Bugün ise sizlere 2018 yılında keşfetmiş olduğum ve keşfettiğim gibi o yıl çıkardıkları albümlerini de siteye yazdığım “Funeral Mist”in yeni albümünden söz edeceğim. Funeral Mist’i özel yapan en önemli noktalardan birisi hiç şüphesiz tek bir kişinin her şeyi yaratmasıdır. Özellikle bu tek kişi “Marduk”tan da tanıdığımız “Mortus” ya da kendi ismiyle “D. Rostén” olunca Funeral Mist’in neden özel olduğu daha da anlaşılır oluyor. Tabi ki bu özel olma durumu benim için geçerlidir. Belki birçoğunuz için hiçbir şey de ifade etmeyebilir. Bu yıl çıkan “Deiform” albümlerini birkaç gündür dinliyorum. Zaten albüm de 1 hafta önce çıktı. Çok fazla geciktirmeden Funeral Mist’e bir torpil geçiyor ve kendilerinin albümlerinden bu yıl içinde söz etmek istiyorum.

Açıkçası Deiform’u dinlemeden önce 2018 yılında çıkan Funeral Mist albümü “Hekatomb”u bir daha dinleme gereği hissettim. Zira bu grubu her ne kadar özel olarak konumlandırsam da epeydir dinlemediğimi fark ettim. Arada çalma listelerimde denk geldiğinde dinliyordum elbette fakat öyle aklıma gelerek açıp albümünü dinlememiştim. Bu yüzden Hekatomb’u bir kez daha dinleyip, daha sonra Deiform’a geçiş yaptım. Öncelikle şunu söylemek istiyorum ki Hekatomb’daki o kaotik havanın aynısını Deiform’da görüyor olmak beni fazlasıyla mutlu etti. Bu albüm sadece kaotik bir formda değil aslında. Adından da anlaşılacağı üzere tanrısal bir forma bürünmüş diyebiliriz. Artık albümün teması daha adında verildiği için bizlere, albümün bütünsel olarak bizlere nasıl bir atmosfer yaşatacağını az çok tahmin ediyoruz. Şahsen ben tahmin ettim en azından. Tahmin edemediyseniz de albümün açılış şarkısının ilk 1 dakikasındaki introyu dinlemek yeterli olacaktır. Albüm atmosfer konusunda gerçekten çok başarılı olmuş. Adamımız Rostén bizlere yaşatmak istediği o ruhani duyguyu fazlasıyla yaşatmayı başarıyor. Albümdeki şarkılar uzun metrajda olmuş. Fakat bunun benim için bir sorun olmadığını söylemek istiyorum. En azından bu albüm nazarında canımı sıkan bir durum olmadı. Fakat bu albüm riff yazımı konusunda Hekatomb’un bir tık gerisinde kalıyor. Kendini tekrarlayan riffler daha basit bir düzlemde yazılmış ve şarkı içindeki riff çeşitlilikleri de az sayıda olunca haliyle her şey sürekli devir daim yapıyormuş gibi geliyor. Fakat Black Metal’in yapısında bu kendini tekrarlama olayı olduğu için bunun çok sorun teşkil edeceğini düşünmüyorum. Tabi ki bu sorun teşkil etmeme durumu bestelenen şarkıların ne denli gönlünüzü fethedeceği ile de doğru orantılı oluyor haliyle. Albümün prodüksiyonu genel olarak başarılı olsa da bir tık daha iyi bir sounda sahip olabilirdi sanki. Bana biraz daha iyi bir sounda sahip olabilirmiş gibi geldi. Yine de bunu büyük bir sorun olarak görmüyorum elbette. Albümde davul bence çok pasif kalmış. Evet, yer yer güzel davul atakları duyuyorsunuz fakat onun haricinde Black Metal davulculuğu ne ise onu dinliyorsunuz.


Deiform, atmosfer yapısı ile oldukça güçlü bir albüm olmuş. Her ne kadar riff yazımlarında basite kaçılmış ve çeşitlilik bakımından az olsa da güçlü ve sağlam besteler dinliyoruz. Bu da albümden keyif almamıza yetiyor. Açıkçası ben mutlu oldum. Fakat 2018 yılındaki Hekatomb ile kıyaslarsak ondan yarım puan daha aşağıda kalan bir albüm olduğunu da söylemeden edemeyeceğim. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!

Albüm Puanı: 8/10



Yorumlar