Albüm Kritik 615 (1914 / Where Fear and Weapons Meet)

Herkese selamlar! Bugün sizlere bahsedeceğim grup benim son birkaç yıldır dinlemekten büyük keyif aldığım ve Metal camiasında nispeten yeni sayılabilecek konumda olmalarına rağmen en başarılı gördüğüm gruplardan birisi olan “1914”ten ve onların bu yıl çıkardıkları yeni albümleri “Where Fear and Weapons Meet”ten söz edeceğim. Gerçekten de Black Metal için oldukça iyi bir kazanım olarak görüyorum 1914’ü. Black Metal’in son yıllarda yükseldiği ülkelerden biri olan Ukrayna’dan tüm dünyaya kendilerinin varlığını çok iyi bir şekilde gösterdiler. Yaptıkları albümlerin başarısı sayesinde artık festivallerin de aranan gruplarından birisi oldu 1914. Adından da anlaşılacağı üzere 1. Dünya Savaşı ve genel olarak savaşları tematik olarak albümlerine yayan bir grup 1914. Şimdi lafı daha fazla uzatmadan isterseniz albümün detaylarına geçelim.

1914 ile 2018 yılında çıkarmış oldukları “The Blind Leading the Blind” albümleri tanışmıştım. Blackened Death Metal türünde icra ettikleri müzikten genel olarak hoşnut kalsam da o albüm beni tam anlamıyla ihya etmemişti. Aslına bakarsanız savaş temalı albümleri dinlemek bana her zaman sıkıcı gelmiştir. Fakat orada sırtımı yaslandığım elbette müzikal işler oluyor. Mesela Hollandalı “Bodyfarm” da savaş temalı Death Metal albümleri icra ediyor fakat öylesine şahane albümler yapıyorlar ki bu grubun sözünü ettiği savaş konularını çok da takmıyorum. Tıpkı mitoloji gibi savaş teması da dön dolaş aynı şeylerden bahsetmek oluyor bir yerde. Bu yüzden bana oldukça sıkıcı geliyor. The Blind Leading the Blind albümünde yazılan riffler her ne kadar orta ve iyi düzeyde olsa da albümü dinlerken sürekli bir eksiklik hissediyordum. Meğerse o eksiklik görkemli bir atmosferin olmayışıymış. Bunu Where Fear and Weapons Meet’i dinlediğim süre boyunca oldukça iyi bir şekilde idrak ettim. Bu albümü ilk dinlediğimde açıkçası tüylerim diken diken oldu. Gerçekten bu denli muazzam bir albüm dinleyeceğimi düşünmüyordum. Yazılan gitar riffleri, davul çeşitlemeleri, bas gitarın katkısı ve vokalin haşinliği ile her şarkı gerek kendi içinde harikalar yaratıyor gerekse de albümün bütününde muazzam bir atmosfer ortaya çıkıyor. İşte bu yüzden bu albüm benim için bambaşka bir noktada yer alıyor. Albümü 3 gündür dinliyorum ve her dinlememde de aynı heyecanı yaşıyorum. Gerçekten de bu yılın en sağlam albümlerinden birine imza atmış Ukraynalı dostlarımız. Görkemli bir atmosfere sahip olduğunu albümün ikinci şarkısından itibaren anlıyorsunuz zaten. Hatta bu ikinci şarkı olan “FN .380 ACP#19074” benim bu albümdeki en sevdiğim şarkı oldu. Gerçekten baştan aşağı muazzam bir yapıt olmuş. Aralara serpiştirilen klasik savaş atmosferi sesleri de abartıya kaçmadan olmuş. Zaten abartıya kaçsaydı muhtemelen kulaklarınızda deli gürültüden başka bir şey olmazdı. Her şeyi gayet dozunda ayarlamış 1914 ve yapmak istedikleri ve hissettirmek istedikleri her şeyi çok iyi bir şekilde dinleyicilere sunmuşlar. Bu yıl dinlediğim en iyi albümlerden birisi olduğunu göğsümü gere gere söyleyebilirim.


1914, aslında oldukça tehlikeli sularda yüzüyor. Zira kullanılmaktan artık yıpranmış bir tema olan savaş temasını her albümlerinde kullanıyorlar. Aslında buna biraz da mecburlar. Grubun ismi zaten kendi temalarını daha en başında belirliyor. Buna rağmen şarkı sözlerinde her ne kadar çok değişik şeyler görmesek de müzikal anlamda çok iyi şeyler yaptıklarını söyleyebiliriz. Where Fear and Weapons Meet gerçekten de çok iyi bir albüm olmuş. Dinlemediyseniz eğer hemen bu mahrumiyetten kendinizi kurtarın. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!

Albüm Puanı: 9/10



Yorumlar