Herkese selamlar! Bugün de Fransa’dan ayrılmıyoruz ve Black Metal’in son 10 yıldır en muazzam şekilde icra edildiği ülkede kalıyoruz. Açıkçası bunu hemen hemen her Fransız veya Polonyalı grubun albüm değerlendirmelerinde söylüyorum ama söylemeden de geçemiyorum. Zira Black Metal şu anda geldiği noktada böylesine yenilikçi bir tür olmasının en büyük etmenleri Polonyalı ve Fransız Black Metal grupları olmuştur. Elbette birçok ülkede yapılan ve üretilen, yeni materyallere sahip Black Metal gruplarını da es geçmiyorum. Sadece çok daha göz önünde olan bu ülkelerin katkılarına her seferinde değinmek istiyorum. Bugün de yine Fransız bir Black Metal grubundan ve onların bu yıl çıkardıkları albümlerinden sizlere söz edeceğim. 2007 yılında kurulan “Aorlhac”ın bu yıl çıkardıkları “Pierres brûlées” albümlerinin içine dalış yapacağız.
Aorlhac'ın adını sanını daha önce duymamıştım. Zaten her yıl keşfettiğim birkaç yüz grup oluyor. Eh, böyle böyle Metal camiasında daha fazla grubu tanıyor oluyorum. Elbette bu demek değildir ki bütün grupların albümlerini aklımda tutacağım veya kendilerini her an hatırlayacağım. Bazı gruplar sadece bir albümleriyle benim beğenimi kazandığı için onları hatırlamam elbette çok daha güç oluyor. Böylesi grupları genellikle ilk defa dinlediğim albümlerinde fark edebiliyorum. Evet, albümleri güzel oluyor ama bir daha dönüp dinleme oranım ne yazık ki çok düşük oluyor. Zira albümlerin güzel olması demek her grubun farklı işler ortaya koyması demek olmuyor. Aorlhac da bana bu izlenimi verdi açıkçası. Evet, bu yıl dinlediğim en güzel Black Metal albümlerinden birini icra etmiş grubumuz. Fakat böylesi tarzda o kadar fazla albüm dinledim ki açıkçası Aorlhac’ın bir sonraki albümünü dinler miyim veya önceki albümlerine bakar mıyım pek emin değilim. Pierres brûlées, matematiksel olarak oldukça iyi bir albüm olmuş. Elbette sadece işin matematik boyutunda iyi olduğu için bu albüme iyi demiyorum. Yaratılan kaotik ve depresif havayı da oldukça iyi bir şekilde albümün bütününe yaymayı başarmışlar. Yine de riff yazımlarında öyle çok farklılaşma göremedim ben. Özellikle vokal konusunda gerçekten canımı sıktı Aorlhac. Yazılan iyi düzeydeki şarkıların üstüne böylesine kendisini parçalarcasına şarkı söyleyen bir vokal tarzını tercih etmeleri bana çok saçma geldi. Evet, bir atmosfer içinde bütün şarkılar albümün birer dişlisi konumunda yer alıyor. Fakat vokalin çok daha iyi bir şekilde brutal yapması gerektiğini düşünüyorum. Vokalin beni irite etmesine rağmen albümü yine de beğenerek dinledim. Gerçekten de bu yıl çıkan “iyi” düzeydeki Black Metal albümlerden birisi olmuş Pierres brûlées. Albüm baştan aşağı Fransızca şarkılarla bezeli. Artık birçok Avrupalı grupların, özellikle underground türler icra eden grupların, kendi dillerinde albümler üretmeleri bence oldukça protest bir duruş. Tüm dünyanın ortak dili konumumdaki İngilizceyi tercih etmeyip kendi dilleri ile daha iyi duygularını ifade edeceklerini düşünmeleri bence yerinde bir karar oluyor. Tabi ki bunu söylerken de o grubun hangi ülkeden olduğunu hesaba katmamız gerekiyor. Fransa, Polonya, Almanya, Çekya, Rusya, Ukrayna gibi daha adını sayamadığım birçok ülkeden çıkan gruplar elbette kendi dilleri ile rahatlıkla şarkı sözleri yazabilirler. Çünkü bu ülkelerin Metal’e olan katkıları ve var olan kitleleri oldukça önemli düzeydedir. Fakat bizim gibi ülkelerde ise kendi dillerinde albümler yapmak ne yazık ki uluslararası camiada büyük bir handikap oluşturabiliyor.
Aorlhac, Pierres brûlées ile bu yıl için gayet makul ve iyi düzeyde bir albüm sunmuş bizlere. Ben dinlerken vokal haricinde gerçekten büyük keyif aldım. Fakat az önce yazının hemen başında da söylediğim gibi Aorlhac benim için ne kadar kalıcı bir grup olacak onu kestirmem şimdilik zor görünüyor. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!
Albüm Puanı: 7,5/10
Yorumlar
Yorum Gönder