Albüm Kritik 590 (Empyrium / Über den Sternen)

Metal'i her zaman gürültü içindeki müzik olarak tanımlayan belli bir güruh var. Evet, bunlara güruh demeyi daha doğru buluyorum. Zira müzik kavramını sindirememiş ve tek bir perspektiften bakmayı tercih eden insanlar bunlar. Hatta Metal camiasının kendi içinde de böylesi insanlarla karşılaşabiliyoruz. Bir müzik türünün kaliteli olup olmadığına elbette hepimiz bireysel olarak karar veriyoruz. Fakat her şey yine de belli bir çerçeve ve tabulara sahip oluyor ister istemez. Metal içindeki değişimlerin birçoğu olumlu yönde olurken bazıları da ne yazık ki popülizmin kurbanı oluyor. Zaten o kurban olan türlerin dinleyicileri de az önce yukarıda bahsetmiş olduğum vizyon yoksunu güruh oluyor. Metal, kendi içinde öylesine gelişti ve gelişmeye devam ediyor ki bugün dünyanın müzik üretimine en büyük katkıda bulunan müzik türlerinin başında geliyor. Çünkü Metal hem enstrüman kullanımı olarak hem de ambiyans yaratma bakımından gerçekten de çok kozmopolit bir yapıya sahip. Bugün, böylesi bir giriş yapmama neden olan bir albümden sizlere söz edeceğim. Daha önce kendisini çokça kez duyduğum fakat ilgi göstermediğim “Empyrium”un bu yıl çıkarmış olduğu “Über den Sternen” bu yıl dinlediğim en sofistike albümlerden birisi oldu. O yüzden Metal’in damarlara ayrılmış bir ağaç olduğunu bir kez daha anlıyor ve bu albüm hakkındaki düşüncelerimi aşağıda kısaca sizlere sunuyorum.

Empyrium ismini dediğim gibi çok fazla duymuştum. Fakat nedense dönüp bir bakmadım ne yapıyorlar ne ediyorlar diye. Geçen haftalarda Spotify’da gezerken karşıma bir anda grubun bu yıl çıkardığı albüm çıkınca artık bir kulak vereyim dedim. Açıkçası grup hakkında hiçbir fikrim olmadığı için Technical Death Metal yaptıklarını düşünüyordum. Neden böyle düşündüğümü ben de bilmiyorum ama öyleydi işte. İki gün önce Über den Sternen’i dinlemeye başladığımda oldukça şaşırdım. Hatta ben kendimi enerji patlaması yaşayacağım bir albüm dinlemek için hazırlamışken birden kulaklarımda muazzam folk sesleri duymaya başladım. Bir yandan albümü dinliyor bir yandan da grup hakkında ufak tefek bilgi edinmek için internette geziniyordum. Albümün adından zaten Empyrium’un Alman menşeili olduğunu anlamıştım. Yine de ne olur ne olmaz diye elbette bu bilgiyi de doğrulamam gerekiyordu. Grubun yaptığı müzik türü için Doom, Folk ve sonrası için de Neofolk diye adlandırılan bir tür söyleniyor. Açıkçası bu türlerden en çok Doom’a hâkim olduğum için Über den Sternen’de Doom tınılarını gördüğümü rahatlıkla söyleyebilirim. Eh, Folk da Avrupalı gruplarda çok daha yumuşak ve akustik bir müziği temsil ettiği için onu da yine bu albümde çokça duydum. Zaten albüm öylesine soft bir yapıya sahip ki sert gitar rifflerini çok az duyuyorsunuz. Über den Sternen oldukça duygusal ve huzur verici bir atmosfere sahip. Zaten grubun albüm temalarına baktığımızda genellikle doğa, yalnızlık, sessizlik, karanlık, aşk, acı gibi yoğun duyguların hissedildiği konuların seçildiğini görüyoruz. Über den Sternen’de de durum bu şekilde. Albümü dinlemekten büyük keyif aldım. Gerçekten son zamanlarda dinlediğim en güzel melodik albümlerden birisi oldu. Özellikle yaşatmak istediği o depresif ve karanlık duyguları her bir şarkısında başarı ile dinleyenlerin ruhuna enjekte edebiliyor. Bu albümü gece kısık sesle dinleyip bir yandan da kitabınızı okuyabilirsiniz. Yazılan melodik riffleri sevmeme gibi bir durumunuzun olacağını sanmıyorum. Zira hepsi gerçekten de çok güzel olmuş. Bu yılın en başarılı yapıtlarından biri olduğunu söylersem de abartmış olmam. Sadece iki kişinin bir araya gelip böylesi muazzam bir albüm yaratmış olması da ayrıca takdire şayan bir durum. Prodüksiyon açısından da kusursuz bir albüm olmuş Über den Sternen. Bu albümü dinlemekten pişman olacağınızı sanmıyorum.


Uzun yıllar sonra nihayet Empyrium ne tarz bir müzik yapıyormuş diye kulak verdim. İyi ki de verdim. Zira bu yılın en güzide albümlerinden birini dinleme fırsatı buldum. Sizler de eğer hem atmosfer bakımından hem de melodik muazzamlık bakımından bir albüm dinlemek istiyorsanız Über den Sternen’e muhakkak kulak verin derim. Bir başka yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!

Albüm Puanı: 9/10



Yorumlar