Albüm Kritik 589 (Mondocane / Dvala)

Herkese selamlar! Artık iş güç yüzünden siteye yazı yazma aralıklarım da ne yazık ki uzadı. Bunun ilerleyen zamanlarda en azından bir düzene oturtacağımı düşünüyorum. Fakat belli bir süre daha ne yazık ki böyle devam edecek. En azından bu akşam fırsat bulduğum için günlerdir dinlediğim fakat yazamadığım bir albümden sizlere söz etmek istiyorum. Yeni bir oluşum olan, İsveç menşeili Black Metal grubu “Mondocane”in bu yıl çıkardıkları ilk albümlerinden sizlere söz etmek istiyorum. Epeyce bir süredir dinlediğim için artık albüm ile ilgili her türlü düşüncemde sabit bir fikre ulaştığımı da belirtmek isterim. Grup hakkında erişebileceğim bilgi hemen hemen yok gibi olunca sadece İsveçli olduğunu sizlere söyleyebiliyorum. İskandinav bir grubun Black Metal albümünü yazmak şu sıralar çok yaptığım şey olmasa da aralara sıkıştırıyorum böyle. Tek kişiden oluşan bir proje olduğunu da söylemeden geçmeyeyim Mondocane’in. Şimdi “Dvala” bizlere neler sunmuş ondan sizlere kısaca söz edeyim.

Öncelikle grubun yaptığı müzik için saf bir Black Metal diyebiliriz. Yani öyle Melodic veya Atmospheric tını ve öğelerle şarkıları bezemek yerine daha riff odaklı bir albüm dinliyorsunuz. Yazılan riffler genel olarak ortalamanın bir iki tık üzerinde yer alsa da sürekli kendini tekrarlamaları belli bir süre sonra sıkıcı olabiliyor. Bunun en büyük nedenlerinden biri riff yazımının oldukça az olmasıdır. Eh, şarkılarda riff sayısı az olduğu için de dinlediğiniz şey sürekli kendini başa alan riffler oluyor. Açıkçası beni dinlerken pek rahatsız etmedi. Zira Black Metal’in temelinde zaten kendini tekrar eden riffler var. Yine de bu albümü sıkça dinlediğinizde belli bir süre sonra dinleme isteğiniz kaçabiliyor. O yüzden art arda birkaç kere dinlemek albümün de ömrünü bir anda bitirebiliyor. Az önce de dediğim gibi muhtemelen tek bir kişi tarafından (Bandcamp’te sadece bir kişinin fotoğrafı var) yürütülen bir proje olduğu için Mondocane her şeyin bu kişi tarafından yazılıp bestelendiğini söyleyebiliriz. Herhangi bir plak şirketi ismi de göremedim. Bu da demek oluyor ki bağımsız bir şekilde, kendi özverisi ile Dvala’yı dinleyenlerin huzuruna sunmuş dostumuz. Açıkçası iyi ki de yapmış böyle bir şey. Zira albüm gayet iyi bir noktada yer alıyor. İlk stüdyo albümü ile belki öyle muazzam işler yaratmasa da iyi bir başlangıç yaptığı da çok açık grubun. Albüm prodüksiyon açısından da herhangi bir soruna sahip değil. Gayet net bir şekilde dinliyorsunuz şarkıları. Zaten albümde 8 şarkı var ve toplam süresi yaklaşık 39 dakika kadar. Bu da albümün çok çabuk tüketilebilen bir albüm olduğunu gösteriyor. Bu albümü özellikle karışık bir Black Metal çalma listesi oluşturduğunuzda orada dinlemenizi tavsiye ederim. Albümden birkaç şarkı karışık çalma modunda kulaklarınızda yankılandığında memnun kalırsınız. Albümü baştan sona ilk dinlediğinizde de memnun kalırsınız. Fakat art arda benim gibi 3 kez falan dinlemeyin. Ya da beğenirseniz dinleyin tabi ki. Bana ne oluyorsa!


Dvala ile Mondocane gayet iyi ve sağlam bir başlangıç yapmış. Albüm kendisini dinlettirmeyi başarıyor. Her ne kadar riff zenginliği açısından kısır bir albüm olsa da old-school İskandinav Black Metal’i dinlemeyi sevenler bu albümü bağırlarına basacaktır. Albümde hiç sevmediğim şarkı da oldu bu arada. “No Signal” gereksiz bir şarkı olmuş. Onun haricindeki şarkılarla bir alıp veremediğim olmadı. Bir başka yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!

Albüm Puanı: 7,5/10



Yorumlar