Albüm Kritik 583 (The Crown / Royal Destroyer)

Herkese selamlar! Bugün sizlerle birlikte İsveç’e gidiyoruz ve benim 2018’den bu yana dinlemeye başladığım ve oldukça sevdiğim bir grup olan “The Crown”un bu yıl çıkarmış oldukları “Royal Destroyer” albümlerinden sizlere söz etmek istiyorum. Açıkçası The Crown’un bu yıl albüm çıkartacağından haberim yoktu. Takip edemedim. Zaten hangi bir grubu takip edeceğimi ben de şaşırdım. Elbette favori birkaç grubumu yakinen takip ediyorum. Fakat favori olmayıp yine de sevdiğim grupların hepsini radarıma alamıyorum. The Crown’ı 2018 yılında çıkardıkları “Cobra Speed Venom” adlı albümleriyle tanımıştım. Albüm öylesine kallavi bir enerji barındırıyordu ki buna kayıtsız kalmak pek mümkün görünmüyordu zaten. Şahsen ben de kayıtsız kalamadım zaten. Cobra Speed Venom’u oldukça beğenmiştim. Zaten sitede kritiği de var. Oldukça yüksek bir puan ile bu beğenimi de taçlandırmışım. Royal Destroyer’ı iki günden beri yoğun bir şekilde dinliyorum. Albüm hakkında elbette söyleyecek iki kelam lafım var.

Öncelikle The Crown’un yüksek dozda enerjiye sahip olmasına büyük bir hayranlık besliyorum. Gerçekten de bu adamlar yaptıkları müziğin enerjisini de hakkını da sonuna kadar veriyorlar. Şöyle diskografilerine de bir göz attığım da düşük puan ile yerden yere vurulmuş herhangi bir albüme sahip olmadıklarını görüyorum. Yani The Crown Death ve Thrash sentezi türünü layıkıyla dinlettiriyor bizlere. Royal Destroyer’ı dinlemeye başladığımda açıkçası beni etkileyecek bir albüm değilmiş gibi geldi. Fakat şarkılar ilerledikçe albüme çok daha kanım ısındı ve bir anda beni de enerji hortumunun içine katmayı başardı. The Crown bunu hep yapıyor! Yapmak istedikleri müziği oldukça iyi sindiriyorlar ve bizlere huninin ağzındaki kaliteli damlayı bırakıyorlar. Yazdıkları riffleri ben çok beğeniyorum. Çünkü gerçekten de Death ve Thrash Metal’i çok iyi bir şekilde birleştiriyorlar. Onun haricinde melodik bir tarafları da var grubun fakat bu çok aşırı değil. Gayet kıvamında bir melodik tutumdan söz ediyorum. Albümdeki bütün şarkıları beğenerek dinledim. Tabi ki bu beğenerek dinleme işini ikinci dinleyişimde çok daha fazlasıyla yaşadım. Bir de The Crown’un oturmuş ve kendine has bir şarkı yazım metodu var. Bunu önceki albümleri olan Cobra Speed Venom’da da görmüştüm. Ne yapmak istedikleri konusunda oldukça netler ve bunu çok iyi bir şekilde albümlerine yansıtmayı başarıyorlar. Royal Destroyer’da da bu durum hâkim. Bütün enstrümanların oldukça iyi bir şekilde şarkılarda kendilerini göstermeleri ve yazılan her bir bestenin gayet iyi düzeylerde yer alıyor olması bu albümü de yine çok iyi bir The Crown albümü olarak adlandırmamı sağlıyor. Bu kadar güzel albümde tek kötü şey albümün kapak resmi oluyor. The Crown şu albüm kapak resmini çözmesi lazım artık. Kapak resmi öylesine sıradan ve dandik görünüyor ki albümü dinlemeden kapak resmine bakan ve bu grubu tanımayan kişi dinlemeye yeltenmez bile. Hızlı şarkıların ağırlıkla yer aldığı bir albümü dinleyip de enerjiniz nasıl tavan yapmaz ki? Prodüksiyon açısından da gayet iyi bir noktada yer alınca sizler de haliyle bu enerjik albümle kendinizi kaybedebiliyorsunuz.


The Crown'u dinlemeye başladığımdan bu yana grubun büyük bir potansiyele sahip olduğunu anlamıştım zaten. 1998 yılından bu yana bu camiada kaya gibi albümler yapan bir grup The Crown. Royal Destroyer da o kaya gibi albümler arasında yer alıyor. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!

Albüm Puanı: 9/10



Yorumlar