Tarih 1987’yi gösterdiğinde bazı büyük Metal grupları yeni yeni varlık göstermeye başlamıştı. Thrash Metal yükselişe geçmiş ve ekstrem türler de İskandinav Yarımadası’nda peyda olup dünyanın geri kalanına yayılmaya başlamıştı. Fakat bütün bu yeni oluşumların aksine İngiltere’nin gri havasında Heavy Metal fitilini ateşleyen “Black Sabbath” 13. stüdyo albümünü yayınlamıştı. Dile kolay 13. stüdyo albümü! Açıkçası bu durum benim tüylerimi diken diken etmeye yetiyor. Ben henüz doğmamışken Black Sabbath dur durak bilmeden üretmeye devam ediyormuş. Fakat üreten ne yazık ki Black Sabbath’ın ilk kadrosu değil. 1983 yılında grubun yayınladığı “Born Again” albümleri vokal hariç orijinal Black Sabbath müzisyenlerinden oluşuyordu. Fakat “Seventh Star” ile Black Sabbath aslında teorik olarak dağılmıştı. Neyse ki grubun lokomotifi konumundaki “Tony Iommi” Black Sabbath’ı Metal camiasında tutma kararı aldı ve öyle ya da böyle Black Sabbath üretmeye devam etti. Elbette her Black Sabbath albümü mükemmel seviyesine ulaşmayı başaramadı yine de Black Sabbath ismi her daim tanrısallık ile ilişkilendirilmeye devam edildi. Ben de beni bu zamana kadar en çok etkilemiş gruplardan birisi olan Black Sabbath’ın bütün albümlerini bu sitede yazacağıma dair uzun zaman önce söz vermiştim. Her ne kadar bunu geniş bir tarih aralığına yaymış olsam da bu sözümü tutacağımı biliyorum. Şimdi de Black Sabbtah’ın 13. stüdyo albümü “The Eternal Idol”dan sizlere söz edeceğim.
Açıkçası gönlümden geçen hep Black Sabbath’ın orijinal kadrosu ile yola devam etmesiydi. Fakat ne yazık ki bu böyle olmadı. Grup faal olduğu yıllarda oldukça bölünme ve fikir ayrılıklarıyla uğraşmak zorunda kaldı. Iommi, Black Sabbath’ın kendisi için ne demek olduğunu çok iyi biliyordu. Sadece kendisi için değil Metal camiası için de ne demek olduğunu çok iyi idrak etmişti. O yüzden de bu ismi kolay kolay sonlandırmak olmazdı. Tek başına da kalsa Black Sabbath için üretmeye devam edecekti ve etti de. The Eternal Idol benim için Black Sabbath diskografisindeki ortalama albümler arasında yer almaktadır. Bunun nedeni ise Black Sabbath ruhunu tek başına Iommi’nin üstlenmesidir. Bütün bu yükü taşımak gerçekten çok zor. Ne kadar iyi besteler yazarsanız yazın grubun dinamiğinde işler eskisi gibi olmadığı zaman aynı tadı alamıyorsunuz. Bu albümde aslına bakarsanız oldukça iyi riff yazımları var. Iommi kendi kalitesinden çok da ödün vermemiş. Fakat diğer bileşenlerin ne yazık ki Iommi kalitesine yetişememiş olması The Eternal Idol’ı ortalama bir seviyeye koyuyor. Bir de ben Black Sabbath albümlerinde klavye kullanımını oldum olası sevmedim. The Eternal Idol’da da klavye tınılarını duyuyorsunuz. Bilmiyorum, belki eski kafalıyım ama Black Sabbath’ın o safkan Heavy Metal’inde klavye bana çok sırıtıyor. Öte yandan Black Sabbath için aslında en büyük sorun her daim vokal olmuştur. Şimdi olaya şöyle bakmanızı istiyorum. Black Sabbath’ın çıkış albümü “Black Sabbath”ı düşünün. Orada Ozzy’nin muazzam vokalini dinliyorsunuz. Daha sonra Ozzy ile yollar ayrılıyor ve hayal kırıklığına uğruyorsunuz. Sonrasında ise “Heaven and Hell” ile Dio’yu duyuyorsunuz. Bu iki muazzam sesten sonra Black Sabbath’tan beklentiniz artık bu iki adamdan biriyle yoluna devam etmesi oluyor. Dio’nun sesini sevsem de ben her zaman Ozzy’ci olmuşumdur. Fakat Dio ile de devam edilmiyor ve “Born Again”de de “Ian Gillan”ı dinliyorsunuz. Sonrasında “Seventh Star”da da “Glen Hughes”. Dediğim gibi vokal konusu Black Sabbath’ın başına her daim bela olmuştur. The Eternal Idol’da da yine farklı bir vokal olan “Tony Martin” ile bu albüm kaydedilmiştir. Kim ne derse desin, vokal bir grubun hayran kitlesinde en büyük alışkanlık uyandıran elemanıdır. Bugün Metallica’da “James Hetfield” yerine başka birini düşünmeniz mümkün mü? Ya da James olmadığını düşünün… Black Sabbath da bu yüzden iyi albümler yapsa da vokal yüzünden artık sıkıntı vermeye başlamıştır. The Eternal Idol’daki Tony Martin’in vokal performansına açıkçası ben ısınamadım. Kimilerine göre çok iyi bir vokal olduğu dile getirilse de benim için Black Sabbath’ın ağırlığını taşıyabilen birisi olmadı Tony Martin.
Black Sabbath'ın 13. albümü olan The Eternal Idols normal düzeyde bir Black Sabbath albümü olsa da Iommi’nin yine harikulade riffler yazdığı bir başka eseri olduğunu görüyoruz. Dediğim gibi bu albüm de grubun geri kalanı da yer alsaydı (orijinal gruptakileri söylüyorum) belki çok daha üst düzey bir iş ortaya çıkabilirdi. Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar. Bir başka yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!
Albüm Puanı: 7/10
Yorumlar
Yorum Gönder