Herkese selamlar! Birkaç günlük aranın ardından tekrar klavyenin başına oturdum. Yazı yazmak için şu sıralar pek istekli değilim aslında fakat incelemem gereken albümler de biriktikçe birikiyor. Bu yüzden şöyle bir silkelenip kendime gelmem lazım. Artık ne kadar kendime gelebilirsem… Fakat görev bilincimin yerine gelmesi de lazım, bunu da biliyorum. Bugün size bahsedeceğim albüm ise bir Progressive & Technical Death Metal albümü olacak. Hatta bu bildiğiniz bir solo albüm olacak aslında. Daha önce kendisini duymadığım bir davulcu olan “Hannes Grossmann”in birçok şeyini kendi yazıp bestelediği bir projesi varmış. 2013 yılında kendi adıyla albümler yapmaya başlamış Grossmann ve bu yaptığı albümler de oldukça beğeni kazanmış olacak ki şöyle bir göz ucuyla albümlerin değerlendirmelerine baktığımda genellikle iyi puanlar aldığını gördüm. Sadece bir davulcu olmadığını bu solo grup projesiyle aslında görmüş oluyoruz. Bugün sizlere bahsedeceğim Grossmann albümünün adı ise “To Where the Light Retreats”. 2021 yılında çıkan bu albümü dinlediğimde neler hissettim ve genel olarak nasıl buldum hemen aşağıda bahsediyor olacağım.
Progressive işin içine girdiği zaman artık hepimiz biliyoruz ki şarkıların içinde bolca virtüözlükler duyacağız. Bu müzik türünü dinlerken açıkçası ben ciddi keyif alıyorum ve özellikle sadece gitarın değil davul ve basın da efektif kullanılmasına şahit olduğum için de müzikal iştahım daha da artıyor. Progressive türlerde zaten bütünsel olarak ortada üst düzey işlerin olması gerekiyor. Bu yüzden de bu türü icra eden adamların popüler albümler yapmak gibi derdi olmuyor. Yeteneklerini ve müzik vizyonlarını şarkılara aktardıklarında ortaya çıkardıkları şey kendilerinin yansıması oluyor. To Where the Light Retreats’te de bütün bu müzikal ilerlemelerinin hepsine şahit oluyoruz. Fakat burada yazılan gitar rifflerinin önüne geçen bir durum var. O da davulun gerçekten çok iyi bir şekilde şarkılarda kullanılması oluyor. Zaten bir davulcunun solo albümünden de davulun geri planda, normal ve rutin çeşitlemeler yapması beklenemezdi. Yazılan gitar riffleri de elbette belli bir kaliteyi yakalamış fakat dediğim gibi bu albümde esas vurucu olan şarkılardaki davul çeşitlemeleri ve atakları olmuş. Bu da şarkıları dinlediğiniz süre boyunca odak noktanızın daha çok davula kaymasına neden oluyor. Bence bu bir sorun olmasa da gitar rifflerinin de aynı düzeyde olmasını elbette gönül isterdi. Bu tür albümleri dinlerken sıkılma ve beğenme arasında oldukça ince bir çizgi oluyor. Çünkü her şarkı ne yazık ki aynı oranda mutlu edemeyebiliyor dinleyenleri. Bu durum diğer ekstrem türleri dinlerken çok az yaşanıyor olsa da Progressive albümlerde ne yazık ki durum böyle değil. Çünkü bazı virtüözlük işleri dinleyenler matematiksel olarak etkileyici bulsa da günün sonunda şarkıyı dinlerken zevk almayabiliyor. Grossmann’in To Where the Light Retreats albümünde de durum tam da böyle aslına bakarsanız. Albümün ilk şarkısı öylesine etkili başlıyor ki bütün albüm boyunca bu dozda şeyler dinleyeceğinizi düşünüyorsunuz. Sonrasında ise vites düşüyor ve daha çok kompleks yazımları dinlettirmek adına yazılmış şarkıları dinliyorsunuz. Bu da bu türün bir cilvesi diyelim. Hatta ben ilk şarkıyı “Metallica”nın “Blackened” adlı şarkısına çok benzettim. Bütünüyle olmasa da giriş riffleri oldukça andırıyor. Albümde davuldan sonra en çok etkilendiğim unsurlar gitar soloları oldu kesinlikle. Sololara gerçekten de bayıldım. Fakat bas konusunda hayal kırıklığına uğradığımı da söylemeden edemeyeceğim. Ben bas sololarının da şarkılarda gövde gösterisi yapmasını beklerdim. Fakat bütün bunlara rağmen Grossman’i To Where the Light Retreats albümüyle tanımaktan mutlu oldum.
Bu albümü ben severek dinledim. Fakat art arda dinlenebilecek bir albüm olduğunu düşünmüyorum. Şöyle birkaç günde bir açılıp birkaç şarkı dinlendiği zaman çok daha mutlu eden bir albüm olur. Vokal konusuna değinmedim ama onda değinecek çok bir şey olduğunu düşünmüyorum. Normal düzeyde bir brutal vokal ve yer yer duyduğumuz temiz vokal de yine normal seviyelerinde yer alıyor. Bir başka yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!
Albüm Puanı: 7,5/10
Yorumlar
Yorum Gönder