Albüm Kritik 564 (Ellende / Triebe)

Bugün de Avusturya’dan ayrılmıyoruz. Hatta bir önceki albüm kritik yazısında ele almış olduğum “Karg” gibi bugünkü grubumuz da aynı türü icra ediyorlar. Post Black Metal’in ambiyansı yoğun olan türünde bir müzikten bahsediyorum yani. 2011 yılından bu yana Metal camiasında olan “Ellende” ve bu yıl çıkardıkları EP’leri “Triebe”den sizlere söz edeceğim. Ellende’i de daha önce hiç duymamıştım. Bu grup da yeni keşiflerimden birisi oluyor. Bazı grupları keşfettiğim için pek bir şey hissetmesem de çoğu grubu keşfettiğim için hep mutlu oldum. Zira çoğu grubun yaptıkları albümler ve tarzları beni etkilemeyi başardı. Ellende de onlardan biri oldu. Gerçekten çok güzel bir müzik yapıyor grup ve bu tür güzel albümleri dinlediğiniz zaman da Black Metal’in ne denli geniş bir çerçeveye sahip olduğunu görüyorsunuz. Eskiden Black Metal için denen gürültülü müzik tabirini adeta Post Black Metal, Shoegaze, Melodic Black Metal yapan gruplar değiştirmiştir. Zira bu türlerde yaratılan besteleri muhtemelen geri kalan popüler müzik türlerinde duymanız olanaksızdır. Bütün bunlardan sonra bu yıl çıkan Triebe’nin derinliklerine girelim isterseniz.

Ellende'in tarzında müzik yapan grupları dinlerken genellikle aynı hisler içimde oluşuyor. Huzur ve hüznü bir arada verebilen bir müzik icra ediyor Ellende. Bu iki kavramın yan yana gelmesi aslına bakarsanız tezatlık oluşturuyor. Zira huzurun olduğu yerde hüznün, hüznün olduğu yerde huzur ne gezer diye düşünüyorum. Fakat Ellende bu iki hissi aynı anda ruhunuza enjekte etmeyi başarmış Triebe’de. 3 şarkıdan oluşan kısa bir EP gibi görünse de bu 3 şarkının toplam süresi yaklaşık yarım saat kadar. Bu da şarkıların uzun sürelere sahip olduğunu gösteriyor. Ne güzel ki uzun şarkılar Black Metal albümlerinde ezelden beri varlar. Yine ne güzel ki uzun şarkıları dinlemek Metal camiasının genelinde de herhangi bir sorun teşkil etmiyor büyük oranda. Popüler türlerde 4 dakikalık bir şarkı bile plak şirketleri ve dinleyenler tarafından sorun anlamına gelebiliyorken Metal camiasında böyle bir durumun neredeyse hiçbir şekilde olmaması mutlu edici bir unsur. Özellikle “underground” türlerde zaten bu tür uzun süreli şarkılara alışığız. Bir de bu şarkılar melodik rifflerle ve ruha işleyen ambiyanslarla bezenince şarkının uzunluğu negatif bir şey olmaktan çıkıyor ve tam tersine gayet olumlu oluyor. Çünkü uzun şarkıların her biri içinde çokça değişkene, dinamiğe ve müzikal çeşitliliğe sahiptirler. Böyle olunca da dinleme zevkiniz de katlanıyor doğal olarak. Ellende de bu 3 şarkılık EP’de bunu başarmış. Öylesine güzel bir EP çıkmış ki ortaya baştan sona kaç kez dinlerseniz dinleyin sıkılmıyorsunuz. Tam tersine her bir şarkıdan ayrı ayrı hazlar alıyorsunuz. Özellikle melodik riffler ve yaylıların sentezi çok iyi olmuş. Albüm gerçekten de bir Ambient Post Black Metal olmuş. Bu tür albümleri bir şeyler okurken, yazarken bile dinleyebilirsiniz. Ruhunuza iyi gelecek ve sizleri aynı zamanda rahatlatacaktır. Ellende de tek kişinin yürüttüğü bir proje olarak karşımıza çıkıyor. Tek kişi varsa huzur var gibi bir duruma dönüştü bu durum adeta. Hiç kimse ile herhangi bir çatışma yaşamadan istediğin müziği yapıyor olmak ortaya böylesi güzel sonuçlar çıkarıyor sanırım. Albümde sadece davul için konuk bir sanatçı çağrılmış kayıtlarda. Geri kalan her şeyin sorumlusu “L.G.” adlı dostumuzun elinden çıkmaktadır. Melankolik konuları kendisine tema olarak seçiyor L.G. ve bu EP’de de bunu ciddi bir şekilde hissettiriyor bizlere.


Triebe'yi gerçekten çok beğendim. Sadece 3 şarkı ile çok güzel bir iş ortaya koymuş Ellende. Hiç sıkılmadan dinledim bu albüm ve her dinlediğimde de gerçekten bir rahatlama yaşadım. Melankolik albümleri dinlemeyi genel olarak da seven biri olduğum için bu albümü de severek dinledim. Bir başka yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!

Albüm Puanı: 9/10



Yorumlar