Old-school Black Metal deyince akla gelen belli başlı gruplar var. Onlardan birisi de hiç şüphesiz “Darkthrone”dur. Darkthrone’u Black Metal dinleyen herkes duymuştur ve en azından birkaç şarkısını dinlemiştir. Black Metal’in ana vatanı olarak kabul edilen Norveç’in ilk dalga Black Metal gruplarından birisidir Darkthrone. Old-school Black Metal dinlemeyi eskiden çok daha fazla severdim. Şimdi müzikal çeşitliliği çok daha geniş Black Metal türlerini dinlemeyi tercih ediyorum. Fakat bu demek değildir ki büyük abilerimizi yakından takip etmiyorum. Darkthrone beni “Gorgoroth, Burzum, Satyricon” kadar etkilemeyi başaramadı açıkçası. Evet, grubu ara ara açıp dinliyorum. Fakat benim favori gruplarımdan biri olmadı hiçbir zaman. Bugün ise grubun yeni çıkardıkları albümleri “Eternal Hails......” ten sizlere söz edeceğim. Bu arada albümün adındaki noktaların fazlalığı benden kaynaklı değildir. Albümün orijinal adında 6 tane nokta vardır. Bunu de belirtmeden geçmeyeyim dedim.
Darkthrone'un daha önce tek bir albümünü siteye yazmıştım. O da Eternal Hails......’ten bir önceki albümleri olan “Old Star” idi. Darkthrone konsept olarak satanizm ve okültizm temalarını oldukça içselleştirmiş ve bunu ciddi bir şekilde şarkılarında var eden bir grup olmuştur. Eh, birinci dalga Norveç Black Metal’inin başını çeken gruplardan birisi olunca haliyle böyle olması da gayet normal. Grubu dinlediyseniz eğer o çiğ ve old-school havasını çok iyi verdiklerini sizler de fark etmişsinizdir. Old Star’ı dinlediğimde 1980’lerin o kaotik Black Metal soundunu gayet iyi bir şekilde duymuş olsam da müzikal gelişmişlik olarak çok fazla bir değişken olmadığını fark etmiştim. Bu da benim açımdan Old Star’ı dinlerken genellikle normal hislerle albüme eşlik etmeme neden oldu. Yani içimi coşkuyla dolduran, beni şaşırtan veya görkemli bir atmosfer veren herhangi bir şey yoktu albümde. Dinlenebilir ve üzerinde çok kafa yorulmaya gerek olmayan bir albümdü. Bu durum elbette Darkthrone’un köklerine bağlılığını gösteriyor. Darkthrone üzerine yapışmış olan old-school grup damgasını öyle kolay kolay bir kenarı bırakıp da yeni bir şeyler deneyecek bir grup değil. Bu diğer Norveçli köklü gruplar için de geçerli bir şey. Elbette hepsi için söyleyemeyiz belki ama böyle bir şeyin de gerçekte var olduğunu da inkâr etmemiz gerekir. Eternal Hails......’i dinlediğim süre boyunca da açıkçası Old Star’dan çok da farklı bir hava estirmedi bana. Yine sound olarak 1980’lerin o çiğ ve pespaye soundu ile şarkılar kaydedilmiş. Her ne kadar böylesi soundu bu tür old-school albümlere yakıştırıyor olsam da davulun kaydını pek beğenmedim bu defa. Ziller neredeyse duyulmayacak düzeyde olmuş. Bu da benim pek tercih ettiğim bir şey değil açıkçası. Albüm genellikle orta ve yavaş tempolu şarkılardan oluşuyor. Öyle blast beatlerin sizleri darmaduman edeceği bir albüm dinlemeyi umut ediyorsanız ne yazık ki böyle bir şey yok albümde. Albümü dünden beri birkaç defa başa sarıp sarıp dinledim. Fakat hislerim değişmedi. Evet, dinlenebilir bir albüm olduğu aşikâr. Fakat beni heyecanlandıracak veya nutkumu tutacak herhangi bir öge yok bu albümde de.
Darkthrone Eternal Hails......’te de yine aynı metotları kullanmış ve ortaya yine bilindik bir Darkthrone albümü çıkmış. Fenris ve Culto’nun belirli bir tarzları ve yöntemleri var. Bunları da yıllardır albümlerinde var ediyorlar. Fakat çok daha etkili riffler yazdıkları dönemleri de biliyoruz. Eternal Hails...... çerez tadında bir albüm olmuş. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!
Albüm Puanı: 7/10
Yorumlar
Yorum Gönder