Albüm Kritik 539 (Portal / Avow)

Müzik, sanat dalları arasında belki de en kompleks olanıdır. Bunu düz mantık olarak bir enstrüman çalmanın ne kadar zor olduğu ile bağdaştırabiliriz aslında. Bir enstrüman çalmak için harcanan efor ve zaman gerçekten de önemlidir. Zira ya bu işi başarır ya da yılar, pes edersiniz. Enstrümanlarla kulağa hoş gelen ve içimizdeki duyguları uyandırabilen şarkılar, eserler yaratmak olağan bir durumdur. Fakat eğer bir müzisyen olarak farklı bir yolda yürümek istiyor ve her sanat dalında olduğu gibi bu dalda da aşırı ve duyulmamış, ahenksiz şeyler yaratmak istiyorsanız bunun adı da yine müzik olacaktır. Müzik, kavram olarak geniş bir kapsayıcılığa sahiptir. Bu girizgahın sebebi başlıkta da gördüğünüz üzere Avustralyalı “Portal”dır. Bu zamana kadar dinlediğim gruplar içinde en sıra dışı olanı Portal’dır desem yalan da olmaz. Ürettikleri müziği bir laboratuvarda yaptıklarını düşünmemek elde değil. Ellerindeki formülleri bilinen metotlarla değil, ortaya neyin çıkacağını kestiremedikleri bir yöntemle uyguluyorlar. Bugün ise sizlere grubun bu yıl çıkardığı iki albümden biri olan (aynı tarihte çıktılar hem de) “Avow”dan söze edeceğim.

Portal'ı neden dinliyorum diye bazen kendime soruyorum. Aslında bunun net bir cevabını henüz ben de bulabilmiş değilim. Fakat Portal’ın sunduğu şey müzikten öte bir şey olduğu için kendimi bu girdabın içinde buluyorum. Girdap rahatsız edici olsa da içinden kurtulmak gibi bir niyetim de yok. Duyulmayan şeyleri duymayı seviyorum. Özellikle ahenksiz yazılan riffleri dinlemek beni heyecanlandırıyor. Ortaya çıkan şey hiçbir melodik veya armonik şey olmasa da Portal’ın bu kulvardaki gücü ister istemez merak uyandırmayı başarıyor. Portal’ı keşfim 2017 senesinde olmuştu. 2013 yılında çıkardıkları “Vexovoid” albümlerini dinlediğim an adeta şok geçirmiştim. Bütün bir albümü ağzım açık dinlediğimi hala hatırlıyorum. Sürekli kafamda “nasıl ya, bu ne ya, yuh” gibi sözler dönüp dolaştı. Albümün birinci dinlenişi tamamlandığında siteye nasıl bir kritik yazacağım yahu ben diye içimde geçirip durdum. Vexovoid’i dinlerken bir de grubun kendisine göz atayım dedim. Fotoğrafları gerince bir başka şoku daha yaşamış oldum. Bu zamana kadar sahnede görmüş olduğum en tuhaf ve en ürkünç bir grup ile karşı karşıya gelmiştim. Bu da benim Portal’a daha yakın olmam için yetti zaten. Sonrasında ise 2018 yılında çıkardıkları “Ion” albümleri ile iyice kafayı kırdım diyebilirim. Bu grubun ne kadar tekinsiz olduğunu Ion ile iyice idrak etmiş ve bu adamların yaptığı müziği dinlemek istediğimi hem de çokça dinlemek istediğimi anladım. Ion’dan bu yana 3 sene geçti ve Portal bir kez daha sahneye çıktı. Portal’dan bir beklenti duymamak gerekiyor. Çünkü yaptığı tür olan Experimental Death Metal buna izin vermiyor. Adı üstünde Deneysel Death Metal! Kulaklarda sürekli bir gerginlik yaratan gitar tonu duymak, vokalin uğultulu ve kaotik sesini dinlemek belki de beklenebilecek şeyler arasında olabilir. Portal, bu albümünde de yine düzensizliği bir gövde gösterisi ile dinlettiriyor. Bu albüm için yazılan riffler şöyle iyi böyle iyi diyemeyeceğim. Çünkü yazılan riffler bildiğimiz metotla yazılmış riffler değil. Daha çok korku havası estirmek için basılan birkaç bozuk notadan ibaret şeyler bunlar. Fakat amacına yüzde yüz hizmet ettikleri için zaten Portal başarılı oluyor. Yazılan şarkı sözleri de korku ve okültizm temalı olunca haliyle ortaya bütünüyle bir korku seansı çıkıyor.


Avow, neredeyse hiçbir grubun albümüyle yan yana getirilemeyecek kadar farklı bir albüm olmuş. Bunu, diğer Portal albümleri içinde çok rahat bir şekilde söyleyebiliriz. Bu grubu dinlemek istediğinizde kendinizi o an sadece Portal’a ayırmanız gerekiyor. Bir atmosferin içinde, hem de karanlık bir atmosferin içinde kendinizi hissedeceğinizi unutmayın. Özellikle gerilim kitapları okuyorsanız arkada Avow veya diğer Portal albümlerini çalıp, geriliminize gerilim katabilirsiniz. Deneysel işlerin en büyük grubu Portal, bu albümünde de büyüklüğünü bir kez daha göstermiş! Bir başka yazıda görüşmek üzere hoşça kalın!

Albüm Puanı: 9/10



Yorumlar