Soğuk Rusya’dan bugün ayrılıyoruz. Akdeniz’e doğru rotamızı çeviriyor ve İtalya’ya gidiyoruz. Bu defa bir Black Metal grubundan söz etmeyeceğim sizlere. Tam olarak Black Metal grubu değil yani. Yine yaptıkları müziğin içinde az buçuk var olsa da bütünüyle Black Metal yapan bir grup değil. 2012 yılında temelleri atılmış olan “Omega”nın yaptığı tür için Atmospheric & Doom veya Dark Ambient diyebiliriz. Elbette bu tür kategorize etmeler genellikle yapılan müziğin içindeki unsurların yoğunluğuna göre ölçülüyor. Az önce de dediğim gibi Black Metal etkileri de görülüyor olsa da yoğunluğu pek fazla değil. Sert ve deneysel bir albümden söz edeceğim bugün sizlere. Albümün adı ise “Nebra”. Bu albüm de tıpkı dün siteye yazmış olduğum “Hymnr”in “Far Beyond Insanity” albümü gibi 4 şarkıdan oluşuyor. Fakat Nebra süre bakımından Far Beyond Insanity’i de geçiyor. Yaklaşık 55 dakikalık süresiyle oldukça uzun süreli şarkılardan oluştuğunu anlıyoruz. Albüm kesinlikle çok farklı. Hemen öyle herkesin dinleyebileceği bir albüm olmadığı çok açık. Bunu daha ilk şarkının ortasına geldiğinizde anlıyorsunuz.
Nebra'yı bugün sabah dinlemeye başladım ve gün içinde 3 kez başa sarıp sarıp dinledim. Emin olun ki bu başa sarıp dinlemeler bu tür albümlerde pek de kolay olmuyor. Zira deneysellik boyutu oldukça yüksek olan bir albümden bahsediyoruz. Albüm hem deneysellik açısından hem de atmosfer veya ambiyans açısından oldukça yoğun bir albüm. Müzikal olarak öyle her şeyin belli formlarda ilerlediği bir şeyler dinlemiyorsanız. Zaten dinleseydiniz de bu albüm için deneysel demek absürt olurdu. Yapılan müzik gerçekten sert. Genellikle bağırışlar içinde ilerleyen bu sert müziğin bana sorarsanız en vurucu noktaları bas ve davul olmuş. Evet, yazılan riffler fena değiller fakat albümü öne taşıyan enstrümanlar hangileridir diye sorulsa ben o ikisini derdim. Vokal konusu burada göreceli açıkçası. Zira ben bu tür vokalleri doğru işlerde kullanıldığında sevsem de genellikle beni pek cezbettiği söylenemez. Sürekli bir bağırış dinlemek benim pek tarzım değil. Brutal vokal ile söylenen şarkılarla buradaki vokal arasında dağlar kadar fark var. Albümü dinlediğinizde ne demek istediğimi anlayacaksınız zaten. Fakat yaratılan atmosfer içinde çok da kulak tırmalamadığı da aşikâr. Atmosferin daha da güçlenmesini sağlıyor. Çünkü yazılan rifflerin tek başına bu ambiyans olayını kotarması imkânsız. Aralar serpiştirilen melodik partisyonlar da yine albüme olumlu etki eden unsurlar olmuş. Bunlar haricinde ise dediğim gibi esas lokomotif görevi gören davul ve bas olmuş bu albümde. Nebra’yı öyle her gün dinleyemezsiniz. Öyle bir albüm değil çünkü. Bu albümü dinlemek için o ruh halinde olmanız gerekiyor.
Omega ile Nebra sayesinde tanıştım. Bana sorarsanız farklı bir tarz ortaya koymaları oldukça iyi bir şey. Günümüzdeki birçok ekstrem grup farklılaşma adına birçok şey deniyor. Omega gibi deneysel gruplar ise bizzat bize o denediklerini ham haliyle dinlettiriyorlar. Albümü genel olarak başarılı buldum. Fakat Omega’nın çok daha çalışması gerektiğini de söylemeden edemeyeceğim. Bu kategori içinde Nebra güçlü bir albüm olarak yerini almış. Fakat daha güçlülerini de dinlediğimiz de bir gerçek. Bir başka yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!
Albüm Puanı: 7,5/10
Yorumlar
Yorum Gönder