Albüm Kritik 531 (Altarage / Succumb)

Analar ne yiğitler doğuruyor be! Bu yiğitlerin kendine has umursamazlıkları, dünyayı sallamayan duruşları falan var ya, hah işte onu Metal camiasında da görüyoruz. Özellikle ekstrem türlerde müzik yapan bazı grupların böylesine pervasız oldukları çok açık bir şekilde görülüyor. Bu pervasız ve yiğitçe tavırları görünüşlerinden veya verdikleri mesajlardan falan kaynaklanmıyor. Elbette işin içinde o da vardır fakat çok az bir kısmında diyelim. Esas olarak yaptıkları müzik ile ne denli tekinsiz ve bela olduklarını gösteriyorlar. Bu tavırdaki grupların bana göre ortak bir özellikleri var; düzene uymamak! Evet, bu tür gruplardan pek fazla tanıma şansım olmadı belki. Fakat tanıdıklarımın hepsindeki ortak özellik buydu. Herhangi bir kalıba veya bir düzene uymadan, millet ne dinlemek ister diye bir soru sormadan müzik yapıyorlar. Bu yaptıkları müzik bile belli bir matematik düzleminde yer almıyor. Öylesine nevi şahsına münhasır şeyler duyuyorsunuz ki, bu tür grupların gerçekten de yerin dibinden geldiğine inanabiliyorsunuz. Böyle bir tariften sonra ben hiç düşünmeden “Portal”ı sizlere örnek vermek istiyorum. Zira Portal da az anasının gözü bir grup değil. Yaptığı müziği dinleyen veya sindirebilen çok fazla kişi olmadığı için genellikle anlaşılmayan ve kuru gürültü üreten bir grup olarak lanse edilebiliyor. Fakat işin bir de diğer tarafı var. O diğer taraf ise düzene olan başkaldırı ve sıradanlığa olan düşmanlıktır. Böylesine uzun bir giriş yapmamın nedeni ise yukarıda saydığım bütün özellikleri bünyesinde barındıran ve Experimental Black Metal kategorisinde kendisine hatırı sayılır bir yer açmış olan “Altarage”in bu yıl çıkardığı “Succumb” albümlerinden sizlere söz edecek olmamdır.

Bayılıyorum! Böylesi farklı işler yapan ve yaptıkları işin hakkını veren grupları dinlemeye bayılıyorum. Eminim ki birçokları için bunun müzik ile bile yakından uzaktan alakası yoktur. Fakat müzik dediğimiz oldu öylesine çok dallara sahip oldu ki artık, tek başına bir ağaç neredeyse bir ormana bedel oluyor. Deneysel işler yapan grupların kafasındaki mantaliteden ufaktan yukarıda bahsettim aslında. Sıradan veya yapılmış olandan değil, mevcut tür içinde yapılmamış veya yapılması anlamsız duran şeyleri yapmaktır. Çünkü yapılan o deneysellik bir süre sonra birçok insanı kendisine bağlayan bir müzik türü oluyor ve deney başarılı olmuş oluyor. Portal’ın bu yola çıkarken ki pervasız tavırlarını bilenler bilir. Günün sonunda Portal’ın yaptığı müzik ciddi sayıda dinleyici ile içli dışlı oldu. Sadece Portal değil elbette bunu başaran. Bana sorarsanız “Deathspell Omega ve Ignis Haereticum”u da bu deneysel iş yapanlar arasında sayabiliriz. Biz bugünün konuğu olan Altarage’e dönelim. Grubu ilk defa dinlemeye geçen gün başladım. Daha önce kendilerini bilmiyordum bile. İyi ki çok fazla gecikemeden hemencecik bu tekinsiz gruptan haberdar oldum. İspanya menşeili grup hakkında pek bir bilgi bulamadım. Zaten underground grubu olarak geçiyor. Yani adını sanını bilmiyoruz, sadece yaptıkları muazzam müziği biliyoruz demek oluyor bu. Succumb, bu yıl çıkan en iddialı Black Metal albümlerinden birisi bana sorarsanız. Elbette birçok efsane albüm çıktı bu yıl. Fakat deneysel olarak dinlediğim ilk albüm oldu bu yıl içinde. Diyorum ya kolay kolay kimsenin yapmadığı bir şeyi yapmak, bütün riskleri göze alarak böyle bir müziği icra etmek kesinlikle taktire şayan bir durum. Fakat Succumb’u dinlediğim süre boyunca bu adamların müziğini gerçekten sevdiğimi fark ettim. Sadece deneysel bir şeyler yapıyorlar diye göklere çıkarmıyorum. Bu deneysel müziği en iyi şekilde yapıyor olmaları ve ortada gerçekten yaratılması güç bir atmosfer yaratıyor olmaları beni bu albüme bağladı. Bozuk gitar riffleri, ağır aksak davul çeşitlemeleri ve arada bir konuya dahil olan şarkı sözleri ile bildiğinizin dışında bir albüm formuna sahip olduğu çok açık. Albümün 1 saati geçkin bir süreye sahip olması da iddiayı çok daha farklı bir boyuta taşıyor. Bu albüm elbette günün her anı dinlenebilecek bir albüm değil. Bir defa kesinlikle bu albümü dinleyecek bir modda olmanız lazım. O modu da artık kendiniz bulacaksınız. Ben mesela bir şeyler okurken bu albümü dinlediğim zaman muazzam keyif alıyorum.


Dedim ya analar ne yiğitler doğruyor diye, işte Altarage’deki elemanlar da böylesine bir rotadan giderek yiğitliklerini bizlere gösteriyorlar. Beğenmemeniz veya bu albümü yerden yere vurmanız onlar için hiçbir şey ifade etmeyecektir. Zira onlar ortamlara böylesine bir kaosu isteyerek ve bilerek sunuyorlar. Succumb’ın moduna girdiğiniz anda sizler de artık bu tekinsiz cemaatin bir müridi oluyorsunuz. Bir başka yazıda görüşene dek hoşça kalın!

Albüm Puanı: 9/10



Yorumlar