Bazı grupların albümlerini ilk defa inceliyorum. Hatta son zamanlarda çoğu grubun albümlerini ilk defa inceliyor ve kendileri ile yeni tanışıyorum. Hal böyle olunca da gelecek albümlerine yönelik çıkarımlarda bulunuyorum. Özellikle eğer o grubu ve incelemesini yazmış olduğum albümlerini çok sevdiysem bir sonraki albümlerine yönelik genellikle büyük umutlarım oluyor. Ne yazık ki bazen bu umutlarım suya düşüyor. Çünkü yeni albümlerinde bazı gruplar bambaşka işler ortaya koymuş oluyorlar. Ya müzik kalitelerinden ödün vermiş oluyorlar ya da sanki Metal’den uzaklaşmak istermişçesine bambaşka bir müzik dinlettiriyorlar. İşte böylesine bir hüsranı bana yaşatan bir grup var, “Thy Catafalque”! Aslında geçen yıl çıkan albümleri “Naiv”i birkaç kere dinlemiştim. Fakat albüm öylesine itici geldi ki bana oturup yazmak bile istemedim. Geçenlerde Thy Catafalque’ın yeni bir single yayınladığını görünce Naiv’e geri dönüş yapmak ve bu albümün neden benim için hayal kırıklığı olduğunu sizlerle de paylaşmak istedim.
Thy Catafalque’ı 2016 yılından beri dinleyen biriyim. Dinleyen biriyim dediysem de öyle sürekli aklımda olup da şarkılarını dinlemiyorum. Denk geldikçe dinliyorum. Özellikle 2016 yılında yayınladıkları “
Meta” albümünü çok beğenmiştim. Zaten Thy Catafalque dinlemek istediğim zaman da genellikle Meta’yı dinliyorum. Meta’dan sonra çıkan “Geometria” da fena bir albüm değildi. Fakat albüm kritiğini siteye yazmamıştım onun. Dediğim gibi Naiv’inkini de yazmayacaktım ama yine karşıma çıkınca artık bundan daha fazla kaçış olmadığını fark ettim. Thy Catafalque Macar bir grup. Macaristan’a ayrı bir sevgim var. En azından Budapeşte’yi gezip görmüş biri olarak hem şehri hem de ülkenin insanlarını sevmiştim. Grup, tek kişinin sürdürdüğü bir proje aslında. “Tamás Kátai” adlı dostumuz Thy Catafalque albümlerinde dinlediğiniz bütün şarkıların yaratıcısı ve müzisyenidir. Multi-enstrümanist bir kişi olması bu adama olan sevgimin bir başka nedenidir. Grubun yaptığı müzik türü için Avant-garde Metal damgası vurulmuş. Bakın buraya özellikle dikkat edin Avant-garde Black Metal değil, Avant-garde Metal. İşin içine Avant-garde girince haliyle müziğin çok daha kozmopolit olacağını tahmin ediyorsunuz. Fakat işin içinde Metal’in de olması gerektiğini biliyorsunuz. Naiv işte bu içinde Metal barındırma olayını öylesine boşlamış bir albüm olmuş ki, albümdeki ilk şarkı hariç gerisinin Metal ile hemen hemen hiç alakası yok. Ya arkadaş sen bir Metal grubuysan kusura bakma da bize Metal verme önceliğin var demektir. Yani ben oturup saksafon, darbuka, keman, piyano gibi müzik aletlerini dinlemek istediğim zaman neden bir Metal albümü dinleyeyim? Ya da bunları neden illa bir Metal albümünde bulmak zorundayım? Avant-garde deyince neden işler bir anda boka sarıyor onu bir türlü çözemiyorum. Tamás kardeşim Meta albümünü yapan da sendin. Yani böylesi radikal bir değişimin sebebini ben çözemedim. Bu müziğe Metal demek benim canımı sıkıyor açıkçası. İçinde yer yer Metal tınıları var diye Naiv’e bir Metal albümü demek istemiyorum. Tamás Kátai burada kendi şovunu yapmak istemiş. Fakat bu şovun Metal dinleyicisini ne kadar etkilediği de tartışılır. Yahu albümde Techno şarkı bile var. O-H-A!
İster bana geri kafalı deyin ister ne tabu varmış ulan sende deyin ama bu albümün bana Metal albümü olduğunu lütfen söylemeyin. Metal ile alakası olmayan, kozmopolit bir pop-techno albümünden öte bir şey değil bana. İşte albüm hakkındaki görüşlerim bu denli sert olduğu için yazıyı yazmak istememiştim. Thy Catafalque dinleyenler beni topa tutar falan diye değil elbette. Yazarken bir daha sinirlenmek istemiyordum. Fakat sinirlendim sizlerin de yazıyı okuduğu üzere. Neyse daha fazla lafı uzatmadan bir sonraki yazıda görüşmek üzere diyelim!
Albüm Puanı: 5/10
album avant-garde metal albumudur. begenmediginiz seyler zaten avant-garde turde muzik yapan bir gruptan beklenilen seylerdir. yoksa sadece black metal olurdu turu. burda elestirilmesi gereken avant-garde turunde olup da surekli ayni seyler icinde yenilik sunmadan dinleyici kitlesine gore karar veren gruplar olmalidir. siz black metal sevebilirsiniz bu gruptan black turunde beklentiniz olabilir ama beklentinizi karsilamadi diye elestiri yazisi yazmak zorunda degilsiniz. cunku yazarsaniz size gore black metal olmayan butun albumler 10 uzerinden 5 ve daha alti puan alir. ki o yuzden genel olarak black metal turunde elestiri yazisi yaziyorsunuz.
YanıtlaSilbu arada metal bir albumde normalde kullanilan sinirli sayida enstruman haricinde farkli enstrumanlar kullanilmasi normal bir seydir. hele ki avant-garde turde muzik yapan bir gruptan duymaniz asiri normaldir. metali egip bukmek farkli tatlar katmak herkesin yapamayacagi seylerdendir. Ki bu metal muzige kaybettirmez tam tersi kazandirir. zaten metal muzik turleri de egip bukenler sayesinde bu kadar cesitlenmistir. Boyle olmasaydi su an black metal veya brutal vokal diye bir sey de olmazdi. Thy Catafalque de metali egip bukme isini hakkiyla yerine getirebilen gruplardan biri oldugunu gostermistir bu albumde.
album icin sahsi gorusum 2020 nin en iyi albumlerinden biridir. sizi bayadir takip ediyorum bu albume 5 puan verdiginizi gorunce sasirdim acikcasi. dinlediginiz beklediginiz turde olmayip kizmanizi anliyorum ama metal muzik dinleyici tarafindan da gayet olumlu karsilanan albume 5 puan verebilmenizi anlayamiyorum. sizin blogunuz isterseniz 1 puan verirsiniz tabi ama boyle bir blog tutuyorsunuz benim gozumde metal muzik elestirmenisiniz ve belirli kriterleriniz olmali.
bu da bana gore haksiz ve duygusal elestirinize nacizane elestiri yazimdir.
Merhabalar,
YanıtlaSilÖncelikle zaman ayırıp bu yorumu, eleştiriyi yazdığınız için teşekkür ederim. Söylediklerinizin bazılarına katılırken ne yazık ki bazılarına da katılmıyorum. Bu da fikirlerin farklılığı ve çeşitliliği açısından bence gayet iyi bir şey. Öncelikle ben de sizin gibi albüme Avant-garde Metal albümü dedim zaten yazıda. Avant-garde Black Metal albümü değildir diye de ekledim. Benim çoğunlukla Black Metal yazdığım doğrudur. Fakat bu sitede incelediğim yüzlerce albümler arasında Black Metal albümleri hala çoğunluk değil. Yani benim Thy Catafalque'tan Black Metal duymak gibi bir amacım yoktu. Kaldı ki Meta albümlerini de zamanında incelemiştim ve orada da öyle bir beklentim yoktu. Sadece beklentimi karşılayan albümleri yazacağım diye bir misyonum olmadı hiçbir zaman. Kaldı ki siz nasıl benimle aynı fikirde değilseniz, benimle aynı fikirde olan insanlar da var. Çoğunluğun beğendiği her şeyi beğenmem gereken bir kaide de yok diye düşünüyorum. Burası sizin de dediğiniz gibi bir bireysel blog sitesi. Burada ben düşüncelerimi, duygularımı paylaşıyorum. Bu yüzden bu eleştiriniz (siz black metal sevebilirsiniz bu gruptan black turunde beklentiniz olabilir ama beklentinizi karsilamadi diye elestiri yazisi yazmak zorunda degilsiniz.) ne yazık ki pek yerinde bir eleştiri değil. Kaldı ki beni uzun süredir takip ediyorsanız burada birçok Metal türünde albümlerin kritiklerini de okumuşsunuzdur. Ghost'undan Metallica'sına, Black Sabbath'ından King Diamond'ına, Portal'ından Slayer'ına kadar.
Buradaki durum aslında bana yönelttiğiniz eleştirinin içinde sizin de olmanız. Ben, burada kendi duygu ve düşüncelerimle bu albümü nasıl beğenmiyorsam siz de kendi duygularınızla hareket edip bu albümün çok iyi bir albüm olduğunu söylüyorsunuz. Hatta 2020 yılının en iyi albümü bana göre diyorsunuz. Benim buna bir itirazım olamaz. Black Metal türünün haricinde yazdığım albüm değerlendirmelerine de göz atarsanız birçok albümü nasıl öve öve bitiremediğimi de görürsünüz. Yani siz de beni duygularınızla eleştiriyorsunuz ya da çoğunluğun bu albümü beğenmesinden yola çıkarak beni eleştiriyorsunuz.
Ben, bana yazmış olduğunuz bu eleştiri cevabını değerli buluyorum. Umarım bu cevabımda benim bakış açımı veya düşüncelerimi daha iyi anlatabilmişimdir.
Sevgiler.