Geçen gün sizlere kritiğini yazdığım muazzam grup “Ondsapt”ın “Grimoire Ordo Devus”un ihtişamının etkisi hala üzerimde. Elbette bunun en önemli nedeni albümü son birkaç gündür baştan sona dinlememdir. Gerçekten de albümü dinlediğim süre boyunca çok iyi hissettim kendimi. Bugün de sizlere yine aynı görkem seviyesine sahip bir albümden söz edeceğim. Art arda iki muazzam albüm denk geldiği için de ayrıca mutluyum elbette. Bugün sizlere söz edeceğim grup da İsveç’ten. Fakat bu grup bu defa iki kişiden oluşmuyor. Solo-grup dediğimiz, her şeyi kendi yapan bir abinin grubu. “Ornias” mahlaslı dostumuzun allah yarattı demeden ortamlara saldığı pislik abidesinin adı ise “Requiem”dir. 2020 yılında yayınlanmış bu albümü bu kadar geç dinlediğim için ayrıca hayıflanmadım da değil. Zira albümü dünden beri dinliyorum ve gerçekten de -ulan ne gruplar var be- dedirtti bana. Daha fazla giriş bölümünde oyalanmadan albümün içeriğine şöyle bir giriş yapalım.
Evet, giriş kısmında herhangi bir yerde grubun adını yazmamışım. Kafamda grubun ismini silmiş ve Ornias ile yola devam edeceğimi falan düşünmüşüm sanırım. Fakat başlıkta da gördüğünüz üzere grubun ismi “Svartsyn”dir. İsveçli bu tek kişilik oluşum 1993 yılından bu yana Black Metal camiasında estirmekteymiş. Elbette birçok grup arasında Svartsyn ismini duymayanlardandım ben de. Neyse ki bu cahilliğim çok fazla sürmedi (hoş daha ne kadar sürerdi orası da muamma). Svartsyn, kesinlikle bu alemdeki en iyi şeytan sevicilerden bir grup. Bunu önceki albümlerindeki temalara ve yazdığı şarkı sözlerine bakarak söylüyorum elbette. Requiem albümlerinde de durum pek farklı değil. Fakat bu albümdeki şarkılar için yazılan sözlere şöyle bir baktığımda, içi boş, sadece şeytanı övmek üzerine yazılmış şarkı sözleri olmadığını fark ettim. İşin mizantropik kısmı ve iyinin ve kötünün felsefesinin de işlendiğini gördüm. Bu yüzden yaratılan tema ve kaotik atmosfer (rifflerle yaratılan atmosferden bahsediyorum burada) gerçekten de etkileyici olmuş. Albümdeki şarkıların her biri kendisine inanılmaz bir şekilde bağlıyor sizi. Hayran hayran dinliyorsunuz. Özellikle tek bir adamın bütün bunları yazmış olduğunu düşündüğünüzde hayranlığınız haliyle daha da artıyor. Şahsen benim öyle oluyor. Özellikle kendim de solo-grup tarafında bir şeyler yapmaya çalışan biri olduğum için bu tür adamlardan daha çok etkileniyorum. Albüm dibine kadar Black Metal albümü, öyle yumuşak melodilerle falan işi yok asla. “Watain, Sargeist, Behexen” bir araya gelmiş de bir albüm yaratmışlar gibi. Bana böyle bir izlenim verdi açıkçası. Bu yüzden de albümü dinlerken yüzümde gülücükler saça saça, kafamı sallaya sallaya mest oldum. Prodüksiyon açısından da herhangi bir sorunu yok. O çiğ Black Metal sesini modern bir sound ile albümde var etmeyi başarmış Ornias. Adamın müzikal yönü gerçekten de çok kuvvetli. Elbette bunu Black Metal için söylüyorum. Eh, 1993 yılından bu yana oldukça üretken bir şekilde bu müziği icra ediyor oluşundan belli oluyor zaten bu durum.
Kesinlikle dinlenmesi gereken, muazzam bir albüm olmuş Requiem. Çalma listenize atın ve iyi bir kulaklık ile albümü baştan sona hatmedin. Sizler de o zaman ne demek istediğimi anlayacaksınız. Gerek yazılmış harikulade kaotik riffler, gerek o içe işleyen çiğ, brutal vokal ve gerekse de yazılan davul partisyonlarının oldukça başarılı oluşuyla ortaya şahane bir albüm çıkarmayı başarmış Ornias. Svartsyn, 2020 yılının son çeyreğine çok iyi bir albümle giriş yapmış ve o yıl çıkan en iyi Black Metal albümlerinden birisi olduğuna da kalıbımı basarım. Bir başka yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!
Albüm Puanı: 10/10
Yorumlar
Yorum Gönder