Albüm Kritik 488 (Akhlys / Melinoë)

 

Death Metal albümlerine ara verelim artık. Zira beklemekte olan bir sürü Black Metal albümü var. Her birinden sizlere söz etmek için sabırsızlanıyorum. Özellikle yeni keşfetmiş olduğum birçok Black Metal grubu da listemde yer alıyor. Bugün, o yeni keşfettiğim gruplardan birini siteye konuk ediyorum. Açıkçası söz konusu Black Metal olunca listeme eklediğim yeni gruplar beni bir kat daha heyecanlandırıyor. Zira en çok dinlediğim tür Black Metal ve haliyle de bu türdeki yeni keşifler ayrı bir önem arz ediyor. Bugün ne Avrupa’ya gidiyoruz ne de İskandinav Yarımadası’na, Amerika Birleşik Devletleri de artık Black Metal adına iyi işler yapan gruplara sahip olmaya başladı. İşte onlardan birisi “Akhlys” oluyor. Daha birkaç hafta önce keşfettiğim ve listeme aldığım bu karanlık gurubun 2020 yılında çıkardığı üçüncü stüdyo albümleri “Melinoë”den sizlere söz edeceğim.

Önceki bir yazımda da dediğim gibi Black Metal artık Norveç, İsveç gibi ülkelerle anılmayacak kadar küreselleşti. Bu küreselleşme lafta bir küreselleşme olmadı. Kolombiya’dan İsrail’e, Polonya’dan Ukrayna’ya kadar oldukça geniş bir yelpazeyi kapsıyor artık. İşin daha da ilgi çekici tarafı ise, bu ülkelerden çıkan grupların muazzam müzikler üretiyor olmaları oldu. Black Metal’i sadece çiğ gitarlarla, çiğ vokallerle ve satanizm ile anılan bir olgudan çekip aldı dünya çapındaki bu gruplar. Konuyu daha içselleştirip, daha felsefi bir boyuta getirdiler. Bu yüzden de Black Metal dinlenme oranları da yıldan yıla artış gösterdi. Özellikle melodikleşme ve atmosferik öğelerin güçlü bir şekilde albümlerde kendini göstermesi de yine bu dinlenebilirlik üzerinde olumlu bir etki göstermiştir. Akhlys ise atmosferik konu da oldukça iddialı bir grup olarak benim dikkatimi çekti. Sadece bu da değil, oranı az da olsa deneysel işler yapıyor olmaları da soundlarına ekstra bir görkem katmayı başarmış. Elbette “Portal” gibi bir ruh hastalığı beklemeyin. Fakat Akhlys’in de deneysel işler de gözü var gibi geldi bana. Black Metal kariyerine 2009 da başlayan ve gitar, vokal, bas, klavye gibi enstrümanları çalan “Naas Alcameth” ile, davulun başında görevini oldukça iyi bir şekilde yerine getiren “Eoghan” lakaplı iki kişiden oluşuyor Akhlys. Grubun yaratmak istediği okült ve karanlık ambiyans çok iyi bir şekilde Melinoë’nin içine yedirilmiş. Özellikle derinden gelen seslerin bir kara büyü okuyormuşçasına fısıldaması bana birazcık da “Deathspell Omega”yı hatırlattı. Albüm, gerçekten seçilen rota göz önüne alındığında oldukça başarılı bir yapıt olmuş. Birkaç kez üst üste dinlememe rağmen asla beni sıkmadı ve her dinlememde de farklı noktalara odaklandığım için bütünsel anlamda albümün çok başarılı olduğunu fark ettim. Son sürat hızda Black Metal albümleri dinleyen biriyseniz eğer o beklentiniz bu albümde olmasın. Albümün temposu yavaş-orta arasında gidip geliyor. Bunun en büyük nedeni de elbette ambiyansa ciddi şekilde yüklenilmiş olması. Gerilim filmlerine koysanız sırıtmayacak klavye işleri bu albüme ciddi anlamda kaotik bir hava katmayı başarmış. Yazılan gitar riffleri ise orta karar düzeyde olmuşlar. Fakat biz biliyoruz ki atmosfere yüklenilen Black Metal albümlerinde riffler çok fazla kompleks bir formda olmaz. Akhlys’in Melinoë’sinde de durum tam da böyle. Vokal ve davul performansları da bence gayet kararında olmuş ve bir Atmospheric Black Metal albümünden beklentimin çoğunu karşılıyor Melinoë.



Akhlys, kesinlikle benim çalma listemde yer alacak bir grup oldu. Ayrıca grubun diğer albümlerini de en kısa sürede dinlemek istiyorum. Melinoë’yi dinlemekten iyi derece de ihya oldum. Sizler de eğer ambiyansı kuvvetli bir şeyler dinlemek istiyorsanız muhakkak bu albüme bir şans verin derim. Görüşmek üzere, hoşça kalın!

Albüm Puanı: 8,5/10



Yorumlar