Herkese selamlar, bugün sizlere dağılmış bir grubun harika bir albümünden bahsedeceğim. Birkaç hafta önce denk geldiğim ve kendisinden bu denk gelmeyle birlikte haberdar olduğum Death Metal grubu “Gorefest”in 2007 yılında yayınladıkları son stüdyo albümleri “Rise to Ruin”den söz edeceğim. 2021 yılına ait albümlerin yavaş yavaş birikmesini bekliyorum. Daha sonrasında da onları da bir liste yapıp sırasıyla siteye yazacağım. Aralara tabi ki 2021 model albümleri serpiştiriyorum. Fakat bir an gelecek ve sadece 2021 yılına ait albümleri art arda sıralamaya başlayacağım. Artık müzik hayatına devam etmeyen Gorefest’in Rise to Ruin albümlerini yazmamın nedeni ise albümü gerçekten çok değerli görmemdir. Bu değerini ise harikulade şarkılarla kazanıyor. Lafı daha fazla uzatmadan bu harika albümün derinliklerine dalalım ve Gorefest’in hikayesinin kapanışına birlikte göz atalım.

Hollanda menşeili Gorefest’i geç tanıdım, çabuk kaybettim. Bu cümleyi yazmasaydım gece uyku tutmazdı beni büyük ihtimalle. O yüzden yazdım ve içim rahatladı. Grubun sadece Rise to Ruin albümlerini dinledim ve bu albümü dinlemek bile grup hakkında nasıl bir izlenime sahip olmam gerektiğini göstermiş oldu. Death Metal’in sert çocukları oldukları aşikarmış. 1989 yılında Metal camiasına yaptıkları giriş ile aslında oldukça ses getiren albümlere de imza atmışlar. Ufak çaplı bir araştırma sonucunda grubun Death Metal’in en önemli gruplarından biri olduğunu öğrendim. Grubun kariyeri de oldukça dalgalı ve haşin olmuş. Öyle ki 1989 yılında başladıkları kariyerlerinde iniş çıkışlar ve grup içi ilişkilerin bozulması sıkça görülmüş. Hatta 1998 yılından 2005 yılına kadar grup hiçbir üretkenlik göstermemiş, sonrasında da 2005 yılında 2009 yılına kadar aktif olmuşlardır. Açıkçası iç meseleleri hakkında pek bir bilgim olmasa da Rise to Ruin’e dayanarak böylesi bir müzik yapan grubun dağılmasına üzüldüm. Çok iyi Death Metal yapmışlar zamanında. Rise to Ruin de bunun en önemli kanıtlarından birisi olsa gerek. Albümü dinlediğim süre boyunca gerek prodüksiyonun çok iyi oluşundan gerekse de o tok ve haşin soundun çok iyi dozda tutulmuş olmasından mesut bahtiyar oldum. Her enstrümanın sesi gümbür gümbür kulaklarınızda çınlıyor. Bu gümbürtüleri oluşturan gitar riffleri ise duyduğum en sağlam Death Metal rifflerinden olabilirler. Yer yer komplike yer yer de oldukça basit düzeyde yazılmış bu gitar rifflerinin birleşip, şarkıları kaya gibi bir forma sokmalarına dibim düştü resmen. Albümü 2 gündür ciddi bir şekilde dinledim ve dinlemeye de devam ediyorum. Gorefest’in albümleri için seçtiği temalara baktığımızda ise, genellikle politik ve ölüm tabanlı olduklarını görüyoruz. Şarkı sözü yazımlarında belki daha iyi olabilirlerdi. Fakat çok da kötü değiller. Zaten uzun süredir benim yazılarımı takip ediyorsanız, albüm değerlendirmelerimde şarkı sözleri çok görkemli ise bahsederim. Onun haricinde müziğin bana neler hissettirdiğini ve nasıl bir matematik üzerine kurulmuş olduğundan söz ederim.

Gorefest, keşke böylesi efsanevi albümler yapmaya devam etmeseydi. Birkaç yılda bir albümler yayınlayarak bizleri mutlu etseydi. Fakat olmadı. Grup dağıldı ve geriye bizlerin idare etmesi için eski albümlerini bırakmış oldu. Rise to Ruin, çok iyi bir kapanış albümü olmuş. Bütün bu ihtişamlı gösteri için gayet iyi bir final seçimi olmuş. Gorefest’in diğer albümlerini de dinleyeceğim ve belki buraya grubun sevdiğim bir başka albümünü daha yazarım. Bir başka yazıda görüşmek üzere hoşça kalın!
Albüm Puanı: 9/10
Yorumlar
Yorum Gönder