Albüm Kritik 472 (Whitechapel / The Valley)

 

En son ne zaman bir Deathcore albümü inceledim hatırlamıyorum. Ya da inceledim mi acaba onu da hatırlamıyorum. Ne zamanki “Whitechapel”ın artık bu sitede olmasına karar verdim, Deathcore türüne uzun bir aradan sonra tekrar giriş yaptım. Bu türün ne kadar muazzam olduğunu unuttuğum için de kendime ufak bir serzenişte bulundum. Zira Whitechapel ile bu muazzam Metal türünü dinlemekten çok keyif aldım. Böylesi ekstrem türlerin giderek beni ablukası altına almasına da ayrı bir seviniyorum. Çünkü zamanında ve hala ara ara “30’una geldikten sonra bırakırsın böyle sert şeyler dinlemeyi” diyen arkadaşlarımın her daim haksız çıkmasından ayrı bir keyif alıyorum. Eh ne de olsa onlar Metal’in ne denli derin bir girdap olduğunu ve içine düşenin kolay kolay kurtulamayacağını bilmiyorlar. Elbette onların dediği gibi insanlar da var. Fakat onlar zaten birinci seviye Metal dinleyicisi olarak başlıyorlar bu müziğe ve o seviyede de bırakıyorlar. Neyse bu tür adamlara şimdi gömeceğim o yüzden lafı daha fazla uzatmadan Whitechapel’in süper albümü “The Valley”den sizlere biraz söz edeyim.

2006 yılından bu yana Metal camiasında estiriyor Whitechapel. Daha önce birkaç şarkısına denk gelip dinlemiş olsam da bu zamana kadar herhangi bir albümlerini oturup baştan sona dinlememiştim. Bunun artık son bulmasını istedim. Zira Whitechapel’in yaptığı türün ne denli çekici olduğunu biliyordum. Daha önce bu türde albümler dinlemiş olsam da yukarıda az önce söylediğim gibi oldukça uzun zaman önceydi bu ve hazır biraz boşluğum varken bolca albüm dinlemeye kendimi adadığım şu süreçte Deathcore’u tekrar hatırlamak iyi olacaktı. Bunu da epeydir müziklerini merak ettiğim bir grupla yapmak istedim. The Valley’i dinlemeden önce gerçekten bu albüm hakkında en ufak bir fikir yürütemiyordum. Nasıl şarkılar dinleyeceğimi veya tematik olarak grubun nasıl bir rota çizdiğini tahmin etmem imkansızdı. Evet, isminden yola çıkarsak grubun ünlü Whitechapel caddesi olayından esinlendiğini ve o dehşet olayı isim olarak aldıklarını biliyordum. Daha doğrusu Whitechapel olayını bildiğim için grup ile bağdaştırmak pek de zor olmadı. Zaten birazcık araştırma yaptığımda da haklı çıktığımı gördüm. Merak edenler varsa Whitechapel olayını kısaca okuyabilecekleri internet siteleri var. Hatta Google’a direkt “Whitechapel olayı nedir?” diye de yazarsanız özet bir cevabı alabilirsiniz. Grubun böyle bir ismi seçmesinde yapacağı müziğe etkileri ne olur tahmin edemedim. Fakat yaptığı şarkıların konusunun genellikle din karşıtı, kitlesel ölümler, cinayet, yolsuzluk gibi daha çok siyasi öğeler olduğunu da gördüm. The Valley de bütün bu konuları içinde barındıran bir albüm olmuş. Verdiği mesajlar açısından bu derece güçlü bir albüm müzikal olarak da yine aynı şekilde güçlü olunca ortaya muazzam bir iş çıkmış oluyor. Gerçekten de dinlediğim en iyi albümler arasına girdi The Valley. Tabi benim dinlediğim en iyi albümler 100 civarı olduğu için girmemesi için bir sebep yok zaten. Deathcore’un ne olduğunu çok iyi bir şekilde gösteriyor Whitechapel. Gerek sağlam, hardcore riffler olsun gerekse de muazzam melodik partisyonlar olsun ortaya resmen bir sanat eseri konmuş. Bu grubun çok kısa zamanda böylesine büyük bir isim haline nasıl geldiğini anlamak çok da zor olmadı benim için. Çünkü The Valley’de her şey öylesine iyi yapılmış ki herhangi bir şekilde bir şarkıdan veya bir şarkının bir noktasından rahatsızlık duymuyorsunuz. Prodüksiyon açısından da zaten çok iyi bir sounda sahip olması, yazılan muazzam şarkıların kulaklarınızda çok temiz bir şekilde çınlamasını sağlıyor. Albümü baştan sona 2 defa dinledim. Hem de hiç ara vermeden. Öylesine kolay bir şekilde sizi etkisi atlına alıyor ki, her bir şarkıda inanılmaz haz verici duygular ruhunuza cereyan ediyor. 2019 yılında çıkan bu albümü o zaman dinlemediğim için açıkçası pişman oldum. Fakat çok geç kalmadan bu şaheserliği duyma şansını yakaladım.


Kısacası; eğer sizler de gerek gitar rifflerinin gerek bas gitarın geri planda olmak yerine iş başa düştüğünde öne çıkmasını gerek davulun muazzam derecede çeşitlemelerle şarkılara farklı bir boyut kazandırmasını ve de vokal konusunda hem temiz hem de brutal vokalin kusursuz bir şekilde birlikteliğini dinlemek istiyorsanız, bütün bunları tek bir albümde sizlere sunuyor Whitechapel. Oldukça uzun bir cümle oldu fakat gerçekten de özeti bu aslında bu albümün. Mutlaka dinlemeniz gereken ve dinlediyseniz de başa alıp alıp bir daha dinlemeniz gereken bir albüm olmuş The Valley. Görüşmek üzere, hoşça kalın!

Albüm Puanı: 10/10



Yorumlar