Rickard Törnqvist, benim için önemli bir kişidir. 2018 yılında “Svartkonst” adlı Black Metal grubu ile karşılaştığımda ve bu solo-grup projesinin ilk albümü olan “Devil’s Blood”ı dinlediğim zaman çok etkilenmiştim. Fakat etkilendiğim albüm değildi. Rickard’ın tek başına yarattığı muazzamlıklardı. Albüm de elbette gayet iyi bir albümdü fakat efsane değildi. O zamanlar albümü oldukça sık dinledikten sonra Rickard’ın gerçekten de çok iyi bir Black Metal müzisyeni olduğunu düşünmeye başlamış ve bir sonraki albüm çalışmasında neler sunacağını açıkçası çok merak ediyordum. İşte o gün geldi çattı! Svartkonst’un 2020 model albümü “Black Waves”ten sizlere söz edeceğim.
Devil's Blood, ortalama üzeri bir albümdü. Severek dinlediğim bir albüm olmuştu. Birkaç ay gayet istikrarlı bir şekilde dinlemiştim albümü. Sonra araya elbette başka albümler girince o da tozlu raflara doğru itilmeye başlandı. Fakat benim aklımdaki Rickard’ın neler yapacağı düşüncesi hep taze bir şekilde duruyordu. Solo-grup projelerine her zaman büyük bir saygım var benim. Kendim de öyle çalışmalar yaptığım için az çok sürecin ne denli zorlu olduğunu biliyorum. Tabi bunun iki türlü etkisi oluyor. Birinci etkisi, her şeyin tek bir kişi tarafından planlanıp, kurgulanması ve her şeyin tek bir duyguya bağlı olarak çıkması ve hiçbir çatışmaya girmeden direkt yaratılması bunun olumlu etkisi olarak görülebilir. Diğer yandan da bütün bunların tek kişi tarafından yapılıyor olması sürecin uzaması, her şeyin tek bir elden planlanması ve sadece fiziki değil mental bir yorguluk da veriyor olması kaçınılmaz oluyor. Fakat günün sonunda bana sorarsanız her şeyi kendim kurgulamak ve bestelediğim her şeyden sorumlu tek kişi olmak isterim. Rickard da bu işi oldukça iyi bir şekilde yapıyor ve Black Waves bana göre bu adamın ne tür bir potansiyeli olduğunu daha da yukarılara çıkarmış.
Black Metal’in o karanlık tınısını anlatmak bazen çok zor olabiliyor. Zira birçok Black Metal grubu var fakat hepsi bu tınıya sahip değil. Kimisi oldukça gürültücü ve kaotik olurken, kimisi de daha yumuşak ve melodik oluyor. Fakat Svartkonst karanlık olmayı çok iyi bir şekilde başarıyor. İçinde her türlü duygusal etkileşimi barındıran bir müzik yapmayı çok iyi beceriyor Rickard. Dinleyenler için de iyi bir albümü damarlarında hissetmek oldukça güzel bir his olsa gerek. Black Waves’in daha ilk şarkısında çok iyi bir albüm dinleyeceğime peşin hüküm vermiştim. Şarkılar ilerledikçe tüylerim diken diken bir şekilde albümü dinledim ve bu yıl dinlemiş olduğum en iyi albümlerden birisini dinliyordum. Dinledikçe büyük haz aldım. Görkemli, karanlık bir albüm dinlemek hangimizi mutlu etmez ki? Her şeyin tek bir kişi tarafından bestelenip çalındığı bir albümün bu denli muazzam olmasını en son “Falkenbach”ta görmüştüm ben. Belki arada birkaç grup da vardır fakat onları anımsayamadım. Falkenbach’ın tek adamı Markus Tümmers’in hala en iyi müzisyenlerden biri olduğu gerçeği değişmedi kafamda. Lafı geçmişken…Özledik be MARKUS!
Devil's Blood, ortalama üzeri bir albümdü. Severek dinlediğim bir albüm olmuştu. Birkaç ay gayet istikrarlı bir şekilde dinlemiştim albümü. Sonra araya elbette başka albümler girince o da tozlu raflara doğru itilmeye başlandı. Fakat benim aklımdaki Rickard’ın neler yapacağı düşüncesi hep taze bir şekilde duruyordu. Solo-grup projelerine her zaman büyük bir saygım var benim. Kendim de öyle çalışmalar yaptığım için az çok sürecin ne denli zorlu olduğunu biliyorum. Tabi bunun iki türlü etkisi oluyor. Birinci etkisi, her şeyin tek bir kişi tarafından planlanıp, kurgulanması ve her şeyin tek bir duyguya bağlı olarak çıkması ve hiçbir çatışmaya girmeden direkt yaratılması bunun olumlu etkisi olarak görülebilir. Diğer yandan da bütün bunların tek kişi tarafından yapılıyor olması sürecin uzaması, her şeyin tek bir elden planlanması ve sadece fiziki değil mental bir yorguluk da veriyor olması kaçınılmaz oluyor. Fakat günün sonunda bana sorarsanız her şeyi kendim kurgulamak ve bestelediğim her şeyden sorumlu tek kişi olmak isterim. Rickard da bu işi oldukça iyi bir şekilde yapıyor ve Black Waves bana göre bu adamın ne tür bir potansiyeli olduğunu daha da yukarılara çıkarmış.
Black Metal’in o karanlık tınısını anlatmak bazen çok zor olabiliyor. Zira birçok Black Metal grubu var fakat hepsi bu tınıya sahip değil. Kimisi oldukça gürültücü ve kaotik olurken, kimisi de daha yumuşak ve melodik oluyor. Fakat Svartkonst karanlık olmayı çok iyi bir şekilde başarıyor. İçinde her türlü duygusal etkileşimi barındıran bir müzik yapmayı çok iyi beceriyor Rickard. Dinleyenler için de iyi bir albümü damarlarında hissetmek oldukça güzel bir his olsa gerek. Black Waves’in daha ilk şarkısında çok iyi bir albüm dinleyeceğime peşin hüküm vermiştim. Şarkılar ilerledikçe tüylerim diken diken bir şekilde albümü dinledim ve bu yıl dinlemiş olduğum en iyi albümlerden birisini dinliyordum. Dinledikçe büyük haz aldım. Görkemli, karanlık bir albüm dinlemek hangimizi mutlu etmez ki? Her şeyin tek bir kişi tarafından bestelenip çalındığı bir albümün bu denli muazzam olmasını en son “Falkenbach”ta görmüştüm ben. Belki arada birkaç grup da vardır fakat onları anımsayamadım. Falkenbach’ın tek adamı Markus Tümmers’in hala en iyi müzisyenlerden biri olduğu gerçeği değişmedi kafamda. Lafı geçmişken…Özledik be MARKUS!
Albüm, çok sağlam bir prodüksiyon ile geliyor. Her şey öylesine düzgün ve kusursuz bir şekilde kaydedilmiş ki, sadece albümün soundu bile sizlerin içine işlemeye yetiyor. Fakat bütün bu görkemi ve muazzamlığı bizlere hissettiren elbette yazılan efsane gitar riffleri oluyor. Gerçekten de yaratıcılık konusunda Rickard kendisini birkaç seviye yukarıya taşımayı başarmış ve tek kelimeyle kaya gibi şarkılara imzasını atmış. Sadece gitar riffleri değil güçlü bas soundu, harika davul çeşitlemeleri ve hayranlığımı bir kez daha kazanan vokal performansı ile Rickard dostumuz “alın ulan size albüm” deyip ağzımıza fırlatmış ne var ne yok. Ağır ol aslanım! Albümdeki her şarkı zirveye oynuyor. Hani sıradan herhangi bir şarkı yok. Geçiştirebileceğiniz, idare eder diyebileceğiniz bir şarkı yok! Albümü böylesine görkemli yapan da zaten bu dostlarım. Baştan sona süper şarkılarla bezeli olması!
Bu yıl içinde dinlediğim en sağlam albümlerden birisi oldu Black Waves. Svartkonst, köhne yerlerden gelip, karanlık kaosun görünür iblisi olmaya başladı. Birkaç yıla kalmaz herkesin dilinde olacak bir solo-grup projesi olacağına adım gibi eminim. Her şey için teşekkürler Rickard!
Albüm Puanı: 10/10
Yorumlar
Yorum Gönder