Bugün de yine uzun zamandır ötelediğim bir grubu sitede ağırlıyorum. Amma da çok grup varmış kapı ardı ettiğim. Özellikle son zamanlarda “The Black Dahlia Murder” ismini internet ortamında oldukça fazla görmekteydim. Ben de 2014 yılında bu grubun bir albümün yazayım diye niyetlenmiştim. Fakat sadece bu niyet etmekle kaldı. Aradan geçen 6 yıldan sonra şimdi bir The Black Dahlia Murder albümünü siteye yazıyorum. Grubun bu yıl çıkardığı ve oldukça büyük bir sansasyon yaratan albümleri “Verminous”tan sizlere söz edeceğim.
Gruptan daha önceden de haberdar olduğum için ne tür bir albümle karşılaşacağımı aşağı yukarı tahmin ediyordum. Beklediğim gibi de oldu. Melodic Death Metal’in melodik kısmına çok az yoğunlaşan ve daha çok kaya gibi rifflerin yer aldığı şarkılarla dolu bir albüm dinledim. Bu dinleme olayını baştan sona birkaç kez yaptım. Artık Death Metal ve türevleri ile aramdaki o soğukluk gittiği için konuya daha hâkim bir şekilde albümleri değerlendiriyorum. Özellikle son birkaç yıldır oldukça yoğun bir şekilde bu türde albümler dinlediğimden bu eksikliğimi de kapatmış oldum. The Black Dahlia Murder’ın yaptığı müzik aslında daha önce bu türde duymadığınız hiçbir şey sunmuyor. Death Metal’in iskeletinde olan her şeyi bu Amerikalı dostlarımız da bize sunuyor. Farklılaştığı noktalar bana göre gitar soloları ve davul olmuş. En azından bu albüm nezdinde bunu söyleyebilirim. Dinlediğim süre boyunca beni çok etkileyecek şeyler dinlemeyi umuyordum. Çünkü çok fazla The Black Dahlia Murder ismi ile karşılaşmış, YouTube’ta da bu grubun şarkılarına reaksiyon videoları çeken gençlerin de türemesiyle yılın en sağlam albümlerinden birini salmış diye düşünmüştüm. Evet, Verminous gerçekten de iyi bir albüm. Fakat çok iyi bir albüm olduğunu söyleyemeyeceğim. En azından benim kıstaslarım doğrultusunda bunu söyleyemiyorum.
Benim için çok iyi bir albüm olması için oldukça görkemli öğelerin bu albümde barınması gerekiyor. Melodic Death Metal başlı başına zaten bir virtüözlük türüdür. The Black Dahlia Murder da bu türün hakkını sonuna kadar veriyor. Fakat herhangi bir Melodic Death Metal grubundan da bu matematikte bir albüm dinlemeniz gayet olasıdır. Farklılaşma adına bence farklı öğelerden de yararlanabilirdi grup. Özellikle melodik açıdan çok daha niş riffler yazılabilirdi. Albümü dinlerken hiç sıkılmadım. Zaten beğenerek dinlediğim bir albüm oldu. Fakat büyük beklentiler içinde kulaklığımı kulağıma taktığımda daha önce duymadığım hiçbir şey duymadığım için haliyle sadece “iyi” bir albüm dinlemiş oldum. Kim ne derse desin eğer bir grubun fena halde hayranı isek ne kadar objektif olmaya çalışırsak çalışalım duygularımız daha çok pozitif taraflarına yöneliyor. The Black Dahlia Murder albüm incelemelerine (özellikle yabancı basın) baktığımda da ikiye ayrılmış görüşlerin var olduğunu gördüm. Bir kısım albümü arşa çıkarırken, bir kısım da daha normalize etmiş bir şekilde albümden söz etmiş. Ben de ikinci kısımda yer alıyorum burada.
Virtüözlük açısından herhangi olumsuz bir şey söylemek haddime değil elbette. Kaya gibi şarkılar yazmışlar. Şarkıları var eden her bir enstrümanın gayet iyi bir şekilde varlık göstermesine saygı duymamak imkânsız. Daha çok davulun ön plana çıktığı bir albüm olduğunu söylersem herhalde kimse itiraz etmeyecektir. Yazılan hardcore riffleri çok beğensem de çok kısıtlı olan melodik partisyonlar için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Gitar soloları da yine benim en beğendim unsurlar oldu albümde. Toparlayacak olursam; kaya gibi bir albüm dinledim. Fakat bayıldım, eridim, bittim diyemeyeceğim. Yılın en iyi işlerinden biri olduğunu söyleyebilir ama en iyisi olduğunu asla söyleyemem. Bir başka yazıda görüşene dek hoşça kalın!
Albüm Puanı: 8/10
Gruptan daha önceden de haberdar olduğum için ne tür bir albümle karşılaşacağımı aşağı yukarı tahmin ediyordum. Beklediğim gibi de oldu. Melodic Death Metal’in melodik kısmına çok az yoğunlaşan ve daha çok kaya gibi rifflerin yer aldığı şarkılarla dolu bir albüm dinledim. Bu dinleme olayını baştan sona birkaç kez yaptım. Artık Death Metal ve türevleri ile aramdaki o soğukluk gittiği için konuya daha hâkim bir şekilde albümleri değerlendiriyorum. Özellikle son birkaç yıldır oldukça yoğun bir şekilde bu türde albümler dinlediğimden bu eksikliğimi de kapatmış oldum. The Black Dahlia Murder’ın yaptığı müzik aslında daha önce bu türde duymadığınız hiçbir şey sunmuyor. Death Metal’in iskeletinde olan her şeyi bu Amerikalı dostlarımız da bize sunuyor. Farklılaştığı noktalar bana göre gitar soloları ve davul olmuş. En azından bu albüm nezdinde bunu söyleyebilirim. Dinlediğim süre boyunca beni çok etkileyecek şeyler dinlemeyi umuyordum. Çünkü çok fazla The Black Dahlia Murder ismi ile karşılaşmış, YouTube’ta da bu grubun şarkılarına reaksiyon videoları çeken gençlerin de türemesiyle yılın en sağlam albümlerinden birini salmış diye düşünmüştüm. Evet, Verminous gerçekten de iyi bir albüm. Fakat çok iyi bir albüm olduğunu söyleyemeyeceğim. En azından benim kıstaslarım doğrultusunda bunu söyleyemiyorum.
Benim için çok iyi bir albüm olması için oldukça görkemli öğelerin bu albümde barınması gerekiyor. Melodic Death Metal başlı başına zaten bir virtüözlük türüdür. The Black Dahlia Murder da bu türün hakkını sonuna kadar veriyor. Fakat herhangi bir Melodic Death Metal grubundan da bu matematikte bir albüm dinlemeniz gayet olasıdır. Farklılaşma adına bence farklı öğelerden de yararlanabilirdi grup. Özellikle melodik açıdan çok daha niş riffler yazılabilirdi. Albümü dinlerken hiç sıkılmadım. Zaten beğenerek dinlediğim bir albüm oldu. Fakat büyük beklentiler içinde kulaklığımı kulağıma taktığımda daha önce duymadığım hiçbir şey duymadığım için haliyle sadece “iyi” bir albüm dinlemiş oldum. Kim ne derse desin eğer bir grubun fena halde hayranı isek ne kadar objektif olmaya çalışırsak çalışalım duygularımız daha çok pozitif taraflarına yöneliyor. The Black Dahlia Murder albüm incelemelerine (özellikle yabancı basın) baktığımda da ikiye ayrılmış görüşlerin var olduğunu gördüm. Bir kısım albümü arşa çıkarırken, bir kısım da daha normalize etmiş bir şekilde albümden söz etmiş. Ben de ikinci kısımda yer alıyorum burada.
Virtüözlük açısından herhangi olumsuz bir şey söylemek haddime değil elbette. Kaya gibi şarkılar yazmışlar. Şarkıları var eden her bir enstrümanın gayet iyi bir şekilde varlık göstermesine saygı duymamak imkânsız. Daha çok davulun ön plana çıktığı bir albüm olduğunu söylersem herhalde kimse itiraz etmeyecektir. Yazılan hardcore riffleri çok beğensem de çok kısıtlı olan melodik partisyonlar için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Gitar soloları da yine benim en beğendim unsurlar oldu albümde. Toparlayacak olursam; kaya gibi bir albüm dinledim. Fakat bayıldım, eridim, bittim diyemeyeceğim. Yılın en iyi işlerinden biri olduğunu söyleyebilir ama en iyisi olduğunu asla söyleyemem. Bir başka yazıda görüşene dek hoşça kalın!
Albüm Puanı: 8/10
Yorumlar
Yorum Gönder