Stanley Kubrick’in büyük bir hayranıyımdır. Onun yönetmenliğini yaptığı bütün filmleri tekrar tekrar izlemişimdir. Her birinin çok farklı etkisi olmuştur bende. Fakat her halde en büyük etkiyi yaratan Tom Cruise ve Nicole Kidman’ın baş rollerini paylaştığı “Eyes Wide Shut” olmuştur. Özellikle oradaki ayin sahnesi ve yine sitede de kendisine yer verdiğim muazzam sanatçı “Jocelyn Pook”un şahane bestesi “Masked Ball”un görkemli tınısı favorimdir. Neden böyle bir giriş yaptığımı merak etmişsinizdir doğal olarak. Amacım filmden falan bahsetmek değil tabi ki. Bugün, uzun bir aradan sonra tekrar Black Metal’e geri dönüş yapıyoruz. Bu defa temelleri henüz 2 yıl önce atılmış olan İsviçreli oluşum “Aara” ve onların yeni albümleri “En Ergô Einai”den sizlere söz edeceğim.
Öncelikle her ne kadar uzun süredir sitede Black Metal albümlerini yazmıyor olsam da günlük hayatımda asla dinlemeden duramıyorum tabi ki. Hatta geçen günlerde oturup bütün “Mgła” albümlerini baştan sona dinledim ve “ulan ne adamsınız be” diyerek keyiflendim. Yaklaşık iki günden beri de yoğun bir şekilde Aara dinliyorum ve oldukça zevkle dinliyorum. Atmospheric Black Metal yapan genç grubumuzun müziğini çok beğendim. Dinlediğim süre boyunca hiç sıkılmadım. Aslına bazılarına göre oldukça sıkıcı müzik üretiyor olabilir. Zira kendini sürekli tekrar eden riffler ve iki üç melodinin tek bir şarkıda dolaşıyor olması gibi etmenler genel dinleyiciyi sıkabiliyor. Fakat ben Black Metal’in özellikle atmosfer yönünün kuvvetli olan tarafını çok sevdiğim ve de çok dinlediğim için bana böyle negatif duygular yaşatmıyor. Zaten çok sevdiğim Black Metal grupları genellikle atmosferi güçlü olan gruplar oluyor. Bir de felsefesini çok iyi bir şekilde dinleyenlerine aktaranlar. Aara, görünüş tarzı ile az önce girişte söylediğim film olan “Eyes Wide Shut”ın ayin sahnesindeki maskeli arkadaşlara benziyorlar. Görür görmez direkt film aklıma geldiği için de böyle bir giriş yapayım dedim.
Albümü ilk dinlediğimde Aara’nın karşıma çıkmasına hemencecik mutlu oldum. Çünkü albüm beni çok çabuk etkisi altına aldı. Evet, belki muazzam riffler veya muazzam melodilerden oluşmuyor. Fakat bütünsel olarak öylesine dengeli ve sağlam bir albüm ortaya koymuş ki grup, hiçbir şikâyet etmeden güzel güzel dinledim. Grubun dinamosu “Berg” adındaki dostumuz olup, bütün besteleri ve enstrümanları çalan arkadaşımızdır. Beste yeteneği ve enstrüman yeteneği bana göre çok iyi bir düzeyde olup, zamanla çok daha muazzam albümleri bizlere sunacağına şüphe duymuyorum. Albümün atmosferi genel olarak dramatik bir havaya sahip. Özellikle albümün son şarkısı olan “Telos”ta bu dramatik hava zirveye çıkıyor. Vokal kısmında da çiğ bir sesle şarkıların bu dramatik havada söyleniyor oluşuna bayıldı. Dediğim gibi öyle tüylerinizi diken diken eden kompleks şeyler göremiyor olsanız da (zaten Atmosferik Black Metal’in orijinal DNA’sında böyle bir şey pek olmaz) çok güzel şarkılar dinliyorsunuz. Davul konusunda da klasik Black Metal davulculuğunun yanı sıra farklı çeşitlemelerin de ihmal edilmemiş oluşu albümü her anlamda sağlam kılmayı başarıyor.
Öncelikle her ne kadar uzun süredir sitede Black Metal albümlerini yazmıyor olsam da günlük hayatımda asla dinlemeden duramıyorum tabi ki. Hatta geçen günlerde oturup bütün “Mgła” albümlerini baştan sona dinledim ve “ulan ne adamsınız be” diyerek keyiflendim. Yaklaşık iki günden beri de yoğun bir şekilde Aara dinliyorum ve oldukça zevkle dinliyorum. Atmospheric Black Metal yapan genç grubumuzun müziğini çok beğendim. Dinlediğim süre boyunca hiç sıkılmadım. Aslına bazılarına göre oldukça sıkıcı müzik üretiyor olabilir. Zira kendini sürekli tekrar eden riffler ve iki üç melodinin tek bir şarkıda dolaşıyor olması gibi etmenler genel dinleyiciyi sıkabiliyor. Fakat ben Black Metal’in özellikle atmosfer yönünün kuvvetli olan tarafını çok sevdiğim ve de çok dinlediğim için bana böyle negatif duygular yaşatmıyor. Zaten çok sevdiğim Black Metal grupları genellikle atmosferi güçlü olan gruplar oluyor. Bir de felsefesini çok iyi bir şekilde dinleyenlerine aktaranlar. Aara, görünüş tarzı ile az önce girişte söylediğim film olan “Eyes Wide Shut”ın ayin sahnesindeki maskeli arkadaşlara benziyorlar. Görür görmez direkt film aklıma geldiği için de böyle bir giriş yapayım dedim.
Albümü ilk dinlediğimde Aara’nın karşıma çıkmasına hemencecik mutlu oldum. Çünkü albüm beni çok çabuk etkisi altına aldı. Evet, belki muazzam riffler veya muazzam melodilerden oluşmuyor. Fakat bütünsel olarak öylesine dengeli ve sağlam bir albüm ortaya koymuş ki grup, hiçbir şikâyet etmeden güzel güzel dinledim. Grubun dinamosu “Berg” adındaki dostumuz olup, bütün besteleri ve enstrümanları çalan arkadaşımızdır. Beste yeteneği ve enstrüman yeteneği bana göre çok iyi bir düzeyde olup, zamanla çok daha muazzam albümleri bizlere sunacağına şüphe duymuyorum. Albümün atmosferi genel olarak dramatik bir havaya sahip. Özellikle albümün son şarkısı olan “Telos”ta bu dramatik hava zirveye çıkıyor. Vokal kısmında da çiğ bir sesle şarkıların bu dramatik havada söyleniyor oluşuna bayıldı. Dediğim gibi öyle tüylerinizi diken diken eden kompleks şeyler göremiyor olsanız da (zaten Atmosferik Black Metal’in orijinal DNA’sında böyle bir şey pek olmaz) çok güzel şarkılar dinliyorsunuz. Davul konusunda da klasik Black Metal davulculuğunun yanı sıra farklı çeşitlemelerin de ihmal edilmemiş oluşu albümü her anlamda sağlam kılmayı başarıyor.
Özetleyecek olursam; Aara benim sürekli dinleyeceğim yeni bir grup oldu listemde. Özellikle yeni bir oluşum olmaları beni gelecekteki albümleri için daha şimdiden heyecanlandırmaya yetiyor. Sizler de eğer böyle bir türü seviyorsanız mutlaka dinleyin derim. Görüşmek üzere hoşça kalın!
Albüm Puanı: 8/10
Yorumlar
Yorum Gönder