Albüm Kritik 435 (Beneath the Massacre / Fearmonger)

Şu sıralar kendimi Deathcore kuyusunun içine attım. Hani eski filmlerde olur ya böyle içi zehirli yılanlarla, akreplerle dolu olan bir kuyu… İşte öyle bir kuyudan bahsediyorum. İçine düştüğüm bu kuyuda yılanlar zehirlerini enjekte edip duruyor. Bu benzetmedeki yılanlar elbette Deathcore grupları oluyor. Ne güzel ki Deathcore gruplarının birçoğu da Technical Death Metal ile sentezlenen bir müzik üretiyorlar. Bu da elbette ortaya kaya gibi şarkılar ve o şarkıların bir cümbüş oluşturduğu albümlerin çıkmasını sağlıyor. İşte bugün sizlere bütün bu şekerlikleri içinde barındıran bir grup ve onların bal küpü albümlerinden söz edeceğim. Kanadalı “Beneath the Massacre”adlı kallavi oluşumun bu yıl çıkardıkları “Fearmonger”adlı yapıtlarının içine gireceğiz birlikte.

Deathcore albümleri dinlemeyi şu sıralar daha da çok sevdim. Böyle allah yarattı demeden müzik yapan adamlara ayrı bir sevecenlik gösteriyorum. Gittikçe daha sert müziğe olan tutkumu dizginleyemiyorum. Hala çevremde zamanla daha yumuşak şeyler dinlersin diyenler var. Fakat artık ben yoruldum onlara bir şeyler anlatmaktan. Bir ortamda böyle bir muhabbet geçtiği zaman “evet” deyip geçiyorum. Ne konuşacaksın ki böylesi tiplerle? Elbette sadece Deathcore’un bana enjekte ettiği bir tutku değil bu. Technical Death Metal’in de bu konuda epey katkısı var. Her ne kadar Technical Death Metal de kendi içinde oldukça dallanıp budaklanmış olsa da ben her çeşidini seviyorum. Melodik yoğunluğu duygusallığa sürükleyenlerden tutun da kaosun ortasında sizleri perişan bir şekilde nota manyağı yapanlara kadar hepsini bağrıma basıyorum. Fakat kaotik yapıda olanlar elbette ağzımı daha fazla sulandırıyor. Bam güm müzik dinlemeye bayılıyorum.


Beneath the Massacre’ı ilk defa bu albümleri ile dinlemeye başladım. Daha önce adından da bir haberdim. Şu Spotify iyi ki çıkmış da Metal camiasını dünya çapında tarama fırsatı buluyoruz. Bu fırsatı da Metal’in en görkemli ülkelerinden biri olan İsveçli dostlarımızın sunuyor oluşu da ayrı bir güzellik tabi ki! Grup hakkında biraz araştırma yaptığımda bu türde oldukça sağlam işlere imza atmış adamlar olduğunu anladım. Öyle ki bu zamana kadar yaptıkları albümler genel olarak beğenilmiş. Hemen şunu belirtmeliyim ki Fearmonger bu yıl dinlediğim en iyi albümlerden birisi kesinlikle dostlarım. Yarım saatlik bir albümde on şarkı var ve bu on şarkının hepsinde tüyleriniz diken diken oluyor. Enstrümanların ne kadar vahşi bir şekilde kulaklarda çınladığına bizzat şahit olduğum ilk andan itibaren albümü başa alıp dinlemeyi kaç kere yaptım bilmiyorum. Herhalde iki günde 8 kere falan başa alıp alıp dinlemişimdir albümü. İşin teknik kısmında gerçekten muazzam işler var dostlarım. Gamlar öyle sadece gövde gösterisi olsun diye yazılmamış. Belirli bir melodik devinimleri var ve karmaşık olanlar bile sizlerin kulağında oldukça düzenli bir şekilde çınlıyor. Oldukça iyi virtüözlük işleri barındıran bir albüm dinliyorsunuz. Bundan yana hiçbir şüpheniz olmasın. Yazılan kaya gibi riffler ve her şarkıyı bezeyen melodik solo partisyonlarına eridim, bittim!


Böylesi güçlü albümlerin genellikle prodüksyion açısından herhangi bir sıkıntısı olmuyor. Beneath the Massacre da gayet sağlam bir prodüksiyon ile albümü yaratmış. Her bir enstrümanı çok sağlam bir şekilde duyuyorsunuz. Fakat bas gitarın birazcık geri planda kaldığını söylemem gerekiyor. Dikkatinizi bas gitara verdiğinizde oldukça vahşi şeyler yaptığını uzaktan duyuyorsunuz. Fakat genel müziğin içinde ne yazık ki kayboluyor. Ben bir tık daha yüksek bir ses ile kaydedilmesini isterdim. Bunu haricinde herhangi bir olumsuz yapıdan bahsedemeyeceğim. Özellikle davulun başındaki “Anthony Barone”kardeşimize sevgi ve saygılarımı iletiyorum buradan. Muazzam bir iş çıkarmış gerçekten. Son olarak da vokale değinmek istiyorum. Bana yer yer Mikael Akarfeldt’in “Bloodbath”teki zamanlarını hatırlattı. Oldukça tok ve sağlam bir sese sahip “Elliot” adlı kardeşimiz.

Toparlayacak olursam; yarım saatlik muazzam bir albüm dinlemenin keyfini yaşıyorsunuz. Soğuk bir bira açın ve sağlam bir kulaklık takın kulaklarınıza. Bu işitsel şenliğin keyfini çıkarın. Kendinize iyi bakın ve hoşça kalın!

Albüm Puanı: 9/10



Yorumlar