Merhaba dostlarım, evde kalma sürecinin ne zaman biteceği hakkında artık hiçbir fikrim yok. Daha doğrusu var ama burada sizleri de karamsarlığa sürüklememek adına sizlere bir şeyler söylemesem daha iyi olacak. Hal böyle olunca ben de kendimi kitaplara veriyorum. Aslında her zaman yaptığım bir şeyi sadece daha geniş vakitte yapıyorum. Siteye yazı yazma isteği ise artık bir sürüncemeye girmiş durumda benim için. Çok isteğim yok bu konuda. Fakat yine de kendimi ara ara zorluyorum. Lafı daha fazla uzatmadan bugün sizlere söz edeceğim grup ve albüme geçelim. Alman menşeili Black Metal grubu “Dark Fortress”ın bu yılı çıkardığı “Spectres from the Old World” adlı albümlerinden sizlere bahsedeceğim.
Dark Fortress adını daha önce duymuştum. Fakat öyle oturup dinleme gibi bir teşebbüste bulunmadım. Neyse ki yıllar sonra bir daha karşıma çıkan grubu bu defa es geçmek istemedim. Özellikle bir de 2020 yılı menşeili bir albümleri olunca hemen listeye aldım. Albümü yaklaşık 2 gündür dinliyorum. Aslına bakarsanız bu iki gün boyunca oldukça sık dinledim albümü. Gayet kulağıma hoş gelen bir albüm olunca asla bırakmıyorum. Zaten çalma listeme de ekledim hemen. 1994 yılından bu yana bu sert müziği icra ediyor grup. Daha önceki albümlerini dediğim gibi dinlemedim. Melodic Black Metal türünde bir müzik yaptığı yazıyor grubun. Fakat melodik kısmı oldukça asgari düzeyde olmuş Spectres from the Old World’ün. Albümü bütünsel olarak ele aldığımızda açıkçası bana sadece bir Black Metal albümü olarak gelmedi. İçinde gitar sololarının da olduğu Progresif yapısı da yok değil. Fakat bu da yine oldukça asgari düzeyde tutulmuş. Yani aslında Cem Yılmaz’ın da dediği gibi hepsinden azar azar ama ortaya…
Dark Fortress adını daha önce duymuştum. Fakat öyle oturup dinleme gibi bir teşebbüste bulunmadım. Neyse ki yıllar sonra bir daha karşıma çıkan grubu bu defa es geçmek istemedim. Özellikle bir de 2020 yılı menşeili bir albümleri olunca hemen listeye aldım. Albümü yaklaşık 2 gündür dinliyorum. Aslına bakarsanız bu iki gün boyunca oldukça sık dinledim albümü. Gayet kulağıma hoş gelen bir albüm olunca asla bırakmıyorum. Zaten çalma listeme de ekledim hemen. 1994 yılından bu yana bu sert müziği icra ediyor grup. Daha önceki albümlerini dediğim gibi dinlemedim. Melodic Black Metal türünde bir müzik yaptığı yazıyor grubun. Fakat melodik kısmı oldukça asgari düzeyde olmuş Spectres from the Old World’ün. Albümü bütünsel olarak ele aldığımızda açıkçası bana sadece bir Black Metal albümü olarak gelmedi. İçinde gitar sololarının da olduğu Progresif yapısı da yok değil. Fakat bu da yine oldukça asgari düzeyde tutulmuş. Yani aslında Cem Yılmaz’ın da dediği gibi hepsinden azar azar ama ortaya…
Albüm için yazılan riffleri genel olarak başarılı buldum. Beni derinden etkileyen veya şaşkınlıktan dibimin düşmesini sağlayacak herhangi bir riff yoktu. Fakat sığ rifflerden oluşan ve sıkıcı şarkılara evrilmiş olan besteler de yoktu. Ortalamanın üstünde bir kaliteye sahip riff yazımlarını ben beğendim. Bir diğer beğendiğim unsur ise bas gitarın çelik tellerinin duyuluyor olması. Yani oldukça sağlam bir tonda yankılanıyor basın sessleri. Bu da haliyle albüm daha da sağlam bir hava katıyor. Black Metal albümü olduğu konusunda herhangi bir şüphe uyandırmasa da birçok türden içinde ufak tefek barındırıyor oluşu da yanlış olmaz Spectres from the Old World için.
Özetleyecek olursam; Spectres from the Old World gayet güzel dinlenebilecek bir albüm olmuş. İçinde Black Metal öğelerinin yanı sıra, progresif ve melodik tınıların da yer alıyor oluşu bu albümü daha zengin bir hale getiriyor. Bu yıl dinlediğim en iddialı albüm diyemem belki ama genel hatlarıyla beğenerek dinlediğim bir albüm olduğunu da gönül rahatlığı ile söyleyebilirim.
Albüm Puanı: 7,5/10
Yorumlar
Yorum Gönder