Albüm Kritik 432 (Neaera / Neaera)

Merhaba dostlarım, bugün bir başka Death Metal grubunu sitede ağırlıyorum. Alman Melodik Death Metal grubu “Neaera” ve bu yıl çıkardıkları ve kendi adlarını verdikleri “Neaera” albümlerinden sizlere bahsedeceğim. Öncelikle şu albümlere gruplar kendi adlarını niye verir bunu pek anlamıyorum. Özellikle benim gibi albüm değerlendirmesi yazanlar için biraz saçma bir durum oluyor. Neaera derken hangisinden bahsetmem gerektiğini bazen belli etmem gerekebiliyor. Albümden mi gruptan mı? Öteki taraftan hani albüme bir isim bulunamamış da hadi buna da grup adını verelim demiş gibi olmuyor mu biraz sizce de? Bence öyle bir hava oluyor. Biraz gereksiz bir konu oldu belki ama fikrimi de söylemek istedim sizlere.


2020 yılında çıkan albümleri değerlendirdiğim bu süreçte genellikle iyi albümlerle karşılaştım. Çok iyi olanlar da vardı elbette. Bunun yanı sıra beni daha az mutlu eden albümler de vardı. Yani her şey kuralına uygun gidiyor. İyiler, orta düzeydekiler ve kötüler. Daha vasat bir albümle karşılaşmadım. Zaten çok fazla 2020 bandrollü albüm girişini de yapmadım henüz siteye. Eskisi gibi yoğun bir şekilde siteye yazmadığımın farkındayım. Başka proje ile de uğraşmam ve iş hayatımın da buna oldukça etkisi var. Fakat fırsat buldukça (bir de canımın istemesi lazım tabi) siteye yazıyorum. Bir de işin şu tarafı var; okuma oranları! Elbette artık her şey görselliğe yönelmiş durumda. Belki zamanında bir YouTube kanalı açıp albümleri değerlendirmeyi oradan yapsaydım daha iyi olabilirdi. Aklımın bir köşesinde bu fikir hala olsa da bunun için gerekli yatırımı yapmak gerekiyor. İyi bir ekipmana ihtiyaç olduğu aşikar. Şimdilik ben yazarak devam edeceğim. Kalan sağlar benimdir diyerek bir avuç da olsa okuyucuya ulaşıyorum işte. Lafı daha fazla uzatmadan albümün detaylarına geçelim.


Neaera ile ilk defa tanışıyorum. O da bu albümleri vesilesiyle oldu. 2004 yılından bu yana bu sert müziği icra ediyor grup. Açıkçası daha önce adının geçtiği herhangi bir yazı veya video bile görmedim. Grubu yine bir keşif sırasında buldum ve listeye aldım. Özellikle Death Metal’e iyiden iyiye ısınmaya başladığım şu süreçte Neaera için de neden olmasın dedim. Fakat Melodik Death Metal grubu olarak anılmasına açıkçası şaşırmış durumdayım. Zira Melodik tarafı oldukça zayıf ve daha çok kaya gibi şarkılara imza atan bir grup izlenimi verdi bana. En azından bu albümlerinde böyle bir durum var. Daha sağlam ve hardcore rifflerle vücudunuza enerji zerk ediyor dostlarımız. Albüm için yazılan riffler gerçekten çok sağlamlar. Her bir şarkı size bu güçlü yapıyı sunuyor. Albüm zaten bütünüyle oldukça iyi ve güçlü bir izlenim bıraktı bende. “At The Gates” havası aldığım albümde aynı anda “Kreator” havası da almam biraz garip oldu benim için. Özellikle vokal görevini üstlenen “Benjamin Hilleke”nin sesi “Petrozza”nın sesi ile oldukça benzerlik gösteriyor. Müzikal yapı bakımından Thrash Metal ile de oldukça içli dışlı bir müzik yaptıklarından dolayı Kreator faktörü bir de burada devreye giriyor. Aynı ülkenin iki grubu olduklarını da bu kadar belli etmeselermiş!


Prodüksiyon açısından da herhangi bir sorunu yok albümün. Gayet güçlü bir sound ile kulaklarınızda çınlıyor şarkılar. Özellikle davulun baya sağlam olduğuna da ayrı bir parantez açmak isterim. Çok fazla öne çıkan çeşitlemeleri olmasa da şarkılardaki varlığı gayet iyi bir düzeyde olmuş. Albümü baştan sona üç kez dinledim. Albüm gerçekten de oldukça enerjik bir yapıya sahip. Dinleyenlere de bu enerjiyi geçirmeyi başarıyor. Fakat eğer yaratıcı bir şeyler duymayı bekleyenlerdenseniz burada sizlik pek bir şey yok. Bildiğimiz Modern Death Metal albümlerinin düzeneğine sahip bu albüm de. Bu beni rahatsız eden bir olgu değil tabi ki. Fakat günümüzde birçok grup farklılaşmak adına daha virtüözlük işler yapıyor Death Metal türünde. Fakat Neaera daha tradisyonel bir şekilde yoluna devam ediyor. Belli tabularda kalıyor ve halefi üstatlarının yolunda ilerliyor. Dinlenilmesi gereken sağlam bir albüm olan Neaera’ya bir kulak verin derim. Görüşmek üzere, hoşça kalın!

Albüm Puanı: 8/10



Yorumlar