Şu bir gerçek ki 2010 yılı Metal Müzik camiası için oldukça yetenekli elemanların bir araya gelip oluşturduğu grupların başlangıç yılı oldu. Buna yeni jenerasyon da denilebilir. Bu yeni jenerasyon ahbapların büyük çoğunluğu muazzam işler yapıyorlar ve yaptıkları müziği dinlemek oldukça keyif verici. Benim dikkatimi çeken en önemli şey ise, oluşan bu Metal grupları hiç de öyle basit düzeyde veya popülerlik uğruna bir şeyler yapmaya çalışmıyor olmaları oldu. Elbette aralarında var bu türden işler yapan ama onlar azınlıkta yer alıyor. Geçenlerde keşfettiğim Progressive Metalcore grubu “Invent, Animate” beni aşırı derecede etkisi altına aldı ve bu yıl dinlediğim en muazzam albümlerden birini bana dinlettirdiler. Amerikalı grubun “Greyview” adlı albümlerinden söz edeceğim sizlere.
Black ve Death Metal’den bir süre uzaklaştığım şu günlerde herhalde beni en çok gaza getiren tür Metalcore olmuştur. Bunun birinci nedeni “Trivium”un iki muazzam yeni şarkısını yayınlaması oldu. Ve şimdiden söylemek ne kadar doğru bilmiyorum ama yılın en iyi 10 albümünden birine imzasını atacakmış gibi duruyor. En azından şu iki şarkı bana bu hissi oldukça kuvvetli bir şekilde hissettirdi. Spotify’da Trivium’u başa sarıp sarıp dinlerken yanda Invent Animate (normalde grubun isminde virgül var ama yazarken bir karışıklığa mahal vermemek için ben onu kullanmayacağım bundan sonra) ismini gördüm. Bir göz atayım dedim ve o kararımdan beridir grubun Greyview albümünü mütemadiyen dinliyorum. Genç dostlarım öylesine harika bir albüm yaratmışlar ki, sizleri o girdabın içine almayı çok iyi bir şekilde başarıyor. Metalcore’u Progressive tınılarla öylesine dengeli ve öylesine güçlü bir şekilde bezemişler ki, her bir şarkı da inanılmaz haz duydum. Hani bazı Metalcore grupları vardır müzik yapar ama sadece kendi jenerasyonunu (genç kitleyi) elinde tutar. Fakat Invent Animate burada bu tabuyu tamamen yıkıyor. Bunun en büyük nedeni kesinlikle yetenekli birer pislik olmaları dostlarım.
Albümü baştan sona 5-6 defa dinlemiş biriyim ve bu yazıyı yazarken de dinliyorum. Albüm aslına bakarsanız oldukça ilginç bir konsepte sahip. Sanki her şarkı da aynı melodik tınıları duyuyormuşsunuz gibi geliyor. Özellikle her şarkı sanki aynı rifflerle açılıyormuş gibi size hissettiriyor. Fakat öyle değil tabi ki. Hani baştan sona bir atmosfer yaratma konusu vardır ya, hah işte Invent Animate onu kusursuz bir şekilde yapıyor. Hem de hiçbir sekteye uğratmadan ve hiçbir can sıkıcı öğe ile kulaklarınıza gelmeden yapıyor bunu. Zaten bu yüzden kusursuz oluyorlar. Müzikal olarak melodik rifflerle oldukça duygusal ve oldukça göz doldurucu tınılar yaratan grup, bu melodik partisyonların arkasını ise öylesine sert ve sağlam Groove rifflerle dolduruyor ki kafanızı sallamadan tek bir şarkıya eşlik etmiyorsunuz. Her bir şarkı kendi içinde oldukça iyi partisyonlara ve davul ataklarına sahipken albüm bütünlüğünde ise bu görkemli bir atmosfere dönüşüyor. Açıkçası Greyview’u dinlemeden önce bir sürü ön yargım vardı. Fakat bu genç dostlarım hepsini suratıma suratıma çarptı. Albümü dinlerken yaşadığım hazzı yazarken de yaşıyorum.
13 şarkıdan oluşuyor albüm. Muazzam kalitede bir prodüksiyon ile geliyor. Her enstrümanın sesi ve o yaratılan duygusal atmosfer de harika bir şekilde kulaklarınızda yankılanıyor. Vokal konusunda da gerek brutal gerekse de clean vokalde “Marcus Vik” çok iyi iş çıkarmış. Albümün göze çarpan veya detaylarda gizli negatif bir tarafı var mı diye inanın çok dikkatli dinlemeler yaptım. Fakat yok dostlarım. Bu türde yazılmış en iyi albümlerden biri benim için. Elbette görüşlerimiz değişebilir. Fakat baştan sona her bir şarkısında benim tüylerimi diken diken eden bir albüm oldu Greyview. Dinlemeyenler varsa da kesinlikle dinlesin derim. Görüşmek üzere, hoşça kalın!
Albüm Puanı: 10/10
Black ve Death Metal’den bir süre uzaklaştığım şu günlerde herhalde beni en çok gaza getiren tür Metalcore olmuştur. Bunun birinci nedeni “Trivium”un iki muazzam yeni şarkısını yayınlaması oldu. Ve şimdiden söylemek ne kadar doğru bilmiyorum ama yılın en iyi 10 albümünden birine imzasını atacakmış gibi duruyor. En azından şu iki şarkı bana bu hissi oldukça kuvvetli bir şekilde hissettirdi. Spotify’da Trivium’u başa sarıp sarıp dinlerken yanda Invent Animate (normalde grubun isminde virgül var ama yazarken bir karışıklığa mahal vermemek için ben onu kullanmayacağım bundan sonra) ismini gördüm. Bir göz atayım dedim ve o kararımdan beridir grubun Greyview albümünü mütemadiyen dinliyorum. Genç dostlarım öylesine harika bir albüm yaratmışlar ki, sizleri o girdabın içine almayı çok iyi bir şekilde başarıyor. Metalcore’u Progressive tınılarla öylesine dengeli ve öylesine güçlü bir şekilde bezemişler ki, her bir şarkı da inanılmaz haz duydum. Hani bazı Metalcore grupları vardır müzik yapar ama sadece kendi jenerasyonunu (genç kitleyi) elinde tutar. Fakat Invent Animate burada bu tabuyu tamamen yıkıyor. Bunun en büyük nedeni kesinlikle yetenekli birer pislik olmaları dostlarım.
Albümü baştan sona 5-6 defa dinlemiş biriyim ve bu yazıyı yazarken de dinliyorum. Albüm aslına bakarsanız oldukça ilginç bir konsepte sahip. Sanki her şarkı da aynı melodik tınıları duyuyormuşsunuz gibi geliyor. Özellikle her şarkı sanki aynı rifflerle açılıyormuş gibi size hissettiriyor. Fakat öyle değil tabi ki. Hani baştan sona bir atmosfer yaratma konusu vardır ya, hah işte Invent Animate onu kusursuz bir şekilde yapıyor. Hem de hiçbir sekteye uğratmadan ve hiçbir can sıkıcı öğe ile kulaklarınıza gelmeden yapıyor bunu. Zaten bu yüzden kusursuz oluyorlar. Müzikal olarak melodik rifflerle oldukça duygusal ve oldukça göz doldurucu tınılar yaratan grup, bu melodik partisyonların arkasını ise öylesine sert ve sağlam Groove rifflerle dolduruyor ki kafanızı sallamadan tek bir şarkıya eşlik etmiyorsunuz. Her bir şarkı kendi içinde oldukça iyi partisyonlara ve davul ataklarına sahipken albüm bütünlüğünde ise bu görkemli bir atmosfere dönüşüyor. Açıkçası Greyview’u dinlemeden önce bir sürü ön yargım vardı. Fakat bu genç dostlarım hepsini suratıma suratıma çarptı. Albümü dinlerken yaşadığım hazzı yazarken de yaşıyorum.
13 şarkıdan oluşuyor albüm. Muazzam kalitede bir prodüksiyon ile geliyor. Her enstrümanın sesi ve o yaratılan duygusal atmosfer de harika bir şekilde kulaklarınızda yankılanıyor. Vokal konusunda da gerek brutal gerekse de clean vokalde “Marcus Vik” çok iyi iş çıkarmış. Albümün göze çarpan veya detaylarda gizli negatif bir tarafı var mı diye inanın çok dikkatli dinlemeler yaptım. Fakat yok dostlarım. Bu türde yazılmış en iyi albümlerden biri benim için. Elbette görüşlerimiz değişebilir. Fakat baştan sona her bir şarkısında benim tüylerimi diken diken eden bir albüm oldu Greyview. Dinlemeyenler varsa da kesinlikle dinlesin derim. Görüşmek üzere, hoşça kalın!
Albüm Puanı: 10/10
Yorumlar
Yorum Gönder