Albüm Kritik 424 (Black Royal / Firebride)

2013 yılında aktif Metal Müzik hayatına başlayan Finlandiyalı “Black Royal”ı bugün siteye konuk ediyorum. Bu yıl yayınladıkları tazecik albümleri “Firebride” oldukça sağlam bir albüm oluşuyla benim ilgimi çekti hemen. Albümden daha bir şarkı dinlemiştim ki bu albümü kesinlikle siteye yazmalıyım diye karar aldım ve hemen listeye ekledim. Stoner, Heavy ve Death Metal türlerinin karışımı ile bir müzik icra ediyor grup ve ben bu mütemadiyen Groove hissini çok sevdim. Şimdi albümün derinliklerine inelim.

Bu albümü dinlerken sürekli bir kafa sallama ve bazı rifflerde “heyt be” deme hissiyatına kapılıyorsunuz. Albüm oldukça sağlam ve bu sağlamlığı her bir şarkıda hissediyorsunuz. Gerek her bir şarkının kendi içindeki ahengi gerekse de bütünsel olarak albümün baştan sona oldukça iyi bir müzikal perspektife sahip oluşuyla sizleri oldukça tatmin ediyor. Yeni bir oluşum diyebiliriz Black Royal için. Fakat ben grubun 2013 yılında kurulduğunu bilmediğim için bu grubun benim keşfetmediğim eski, babayiğit gruplardan birisi olduğunu düşünmüştüm. Fakat daha 6-7 yıllık bir grup olduğunu gördüğümdeyse oldukça şaşırmış ve bu şaşkınlığım yerini hemen mutluluğa bırakmıştı. Zira tek başına Firebride bile bu grubun oldukça sağlam bir Metal Müzik anlayışları olduğunu kanıtlıyor. Birçok yönden albüm gayet iyi bir noktada yer alıyor. Şarkıların yazılışı ve yazılan o şarkıların nispeten iyi sözlerle buluşuyor oluşu (bütün şarkılar için diyemem) ile hanesine bir artı ekliyor grubumuz. Elbette riff yazımları burada en önemli faktörlerden oluyor. Bol bol Stoner tınılar duyuyorsunuz. Bu da zaten otomatikman belli bir tempo üzerinde şarkılar dinleyeceğiniz ve kafa sallamaktan boynunuza ağrılar gireceğine işaret ediyor.


Evet, gitar riffleri tatminkar olmuşlar. Fakat şarkıların içindeki çeşitlilik eksik geldi bana. Yani riff yazımları iyi ama daha fazla rifflerle ve bu rifflerin oluşturduğu geçişlerle şarkılar daha da zenginleşebilirdi. Neyse ki kısıtlı rifflerle yazılmış şarkılar sizleri sıkacak türden değiller. Burada iyi ve sizi yakalayan riffler yazması gruba bir avantaj sağlamış oluyor. Özellikle albümün ikinci şarkısı olan “Hail Yourself”in oldukça iyi bir intro ile giriyor oluşu ile kafa sallama hızınız da artıyor ve enerjiniz de tavan yapıyor doğal olarak. Black Royal burada her türden Metal dinleyicisinin kalbini kazanacak bir nevi popüler bir albüm yaratmış. Buradaki popülerlik daha dinlenebilirlik anlamındadır. Ucuz ve paçavra müzikten bahsetmiyorum. Albümde basd gitarın bangır bangır kulaklarınızda kükremesine kimsenin bir şikayeti olmayacaktır herhalde. Zira ben böylesi türlerde bas gitarın olabildiğince yüksek ses ile kaydedilmesini sevenlerdenim. Çünkü şarkıların Groove yapısına bas gitarın eşlenirliği oldukça önem arz ediyor. Davul konusunda da söyleyecek olumsuz bir şeyim yok. Oldukça sağlam ve net işler var. Evet, öyle egzotik çeşitlemeler duyamıyorsunuz fakat buna da gerek yok zaten. Şarkıların bütünlüğü böyle daha iyi korunmuş. Son olarak da vokalden söz etmek istiyorum. “Riku” adlı arkadaşımızın sesine bayıldım. Oldukça sağlam bir sesi var ve ben bu ses aralığına sahip kişilerin böğürmesini seviyorum.


Dokuz şarkıdan oluşuyor Firebride. Bu dokuz şarkının toplam süresi ise yaklaşık 39 dakika kadar. Oldukça makul bir süreye sahip oluşu, albümün çerez gibi tüketilmesini sağlıyor. Sizlerin de bir kulak vermenizi öneririm Black Royal’ın Firebride’ına. Görüşmek üzere!

Albüm Puanı: 7,5/10



Yorumlar