Albüm Kritik 421 (Ihsahn / Telemark)

Merhaba sevgili dostlarım, bugün artık 2020 damgalı albümlere başlıyorum. 2020 yılında yani şu iki aylık süreçte çıkmış albümleri araştırdım ve bir liste yaptım. O albümlerden ilki olan ve benim de büyük saygı duyduğum Black Metal gurusu olan Ihsahn’ın 14 şubatta çıkardığı 5, şarkıdan oluşan EP’si “Telemark”tan sizlere söz edeceğim. “Emperor”un ilahi ismi Ihsahn 2005 yılından bu yana solo albümlerini dinleyicilere sunuyor. Bu solo albümler Black Metal kategorisinde yayınlanan albümler değil. Daha çok deneysel işlerin olduğu Progressive Metal ürünleri oluyor. Elbette yer yer Black Metal tınılarını da duymuyor değiliz fakat tam anlamıyla bir Black Metal albümü dememiz de çok zor. Telemark’ın sisli kapağını kaldırıp içine giriş yapalım.

Ihsahn'a büyük saygı duysam da öyle sürekli açıp dinlemiyorum albümlerini. Biraz daha niş işler yapıyor ve o niş işleri dinlemem için uygun bir ruh halinde olmam gerekiyor. Hemen hemen her yazıda bahsettiğim gibi oldukça yoğun bir şekilde Ekstrem Metal türlerini dinliyorum ve haliyle Ihsahn’ın solo albümleri pek aklıma gelmiyor. Daha önce (2016 yılında) Ihsahn’ın “Das Seelenbrechen” adlı albümünü incelemiştim ve aslında o albümle birlikte Ihsahn’ın solo çalışmalarına şöyle bir göz atma şansı yakalamıştım. Aradan geçen 4 yılda siteye ikinci bir Ihsahn albüm değerlendirmesi yazıyorum. Telemark, 5 şarkıdan oluşan bir EP olsa da albümde yer alan ilk üç şarkı sadece Ihsahn tarafından yazılmış olanlar. Geriye kalan iki şarkı (Rock and Roll Is Dead / Lenny Kravitz, Wrathchild / Iron Maiden) ise cover şarkılardır. Albümü günlerdir dinliyorum. En çok yoğunlaştığım şarkılar elbette Ihsahn’ın kendi şarkıları oldu. Ihsahn’ın müzikal dehasına diyecek hiçbir şeyim yok. Fakat ben nedense daha görkemli şeyler duymayı bekliyordum. Albümdeki şarkılar elbette üst düzey işlerin ürünü fakat beni tam anlamıyla tatmin etmediler.

Telemark, oldukça kompleks şarkılardan oluşuyor. Yani sadece gitar ve davulun işleri yürüttüğü bir albüm değil. İçinde Emperor’dan bir alışkanlık olan senfonik tınılar da var. Daha doğrusu senfonik tınıların biraz daha caz müzikte duyduğumuz tınılara indirgenmiş hali var. Keman, trompet, obua ve saksafon gibi çalgıların sesini de duyuyorsunuz şarkılarda. Elbet çok ön planda değiller. Bu da kesinlikle şarkılara daha egzotik bir hava katıyor. Özellikle Kravitz’in şarkısını oldukça iyi bir şekilde Ihsahn tarzı ile çalmış ve ben dinlemekten büyük zevk aldım. Wrathchild için de aynı şeyi söylemem mümkün. Müzikal vizyonunu doludizgin göstermiş bu iki cover şarkıda da. Kendi yazdığı şarkılara gelecek olursak, üç şarkı da tekil olarak ele alındığında farklı tatlar bırakıyor sizlerde. Bütünsel olarak albüm her ne kadar farklı işlerden oluşuyor olsa da yine tek bir vücut olmayı başarıyor. Albümün sound kalitesi ve prodüksiyonu çok sağlam olmuş. Her enstrümanın sesini net bir şekilde duyuyorsunuz ve Ihsahn’ın kendine has çiğ ve yanıksı vokali de sizi ihya ediyor. Albümün en etkileyici şarkısı bana göre albüme adını da veren “Telemark”tır. Bu şarkı gerek içindeki çok çeşitli gitar riffleri gerekse de senfonik bir şekilde iniş çıkışlar barındırması ile oldukça kuvvetli bir eser olmuş.


Özetleyecek olursam eğer; Telemark gayet iyi bir EP. Fakat bende eksik bir şeylerin var olduğu hissini barındırdı hep. Belki daha görkemli bir atmosfer sağlanabilirdi albüme ve belki bir tane daha Ihsahn şarkısı daha olabilirdi. Zira albüm kendini dinlettiriyor ve bitince bu kadar mıydı dedirtiyor. Görüşmek üzere hoşça kalın!

Albüm Puanı: 8/10





Yorumlar