Albüm Kritik 404 (Gatecreeper / Deserted)

Death Metal’in içine iyi bir giriş yaptım. Zira epeydir bu tür çatısı altında var olan albümleri değerlendiriyorum. Bugün de yine sizlere bir Death Metal albümünden söz edeceğim. 2013 yılında kurulmuş olan yeni soluk Death Metal gruplarından “Gatecreeper”ın bu yıl çıkardığı “Deserted” adlı albümlerinden sizlere söz edeceğim.

Açıkçası Death Metal albümlerine git gide ısınmaya başladım. Her ne kadar yer yer bana sıkıcı gelseler de yaratıcılık düzeyleri oldukça yüksek olan Death Metal albümleri beni oldukça ihya etti. Fakat gelin görün ki o tür albümlere pek fazla denk gelemedim. Gatecreeper’a Spotify’da denk gelmiştim. Hiçbir şarkılarını dinlemeden direkt listeye aldım ve ne çıkarsa bahtıma dedim. Açıkçası albüm kapakları ile pek öyle sert bir şey dinleyeceğimi düşünmedim. En azından bildiğimiz Death Metal sertliğinde bir şeyler dinleyeceğimi düşünmedim. Fakat albüm genel olarak oldukça sert bir forma sahip. Demek ki ambalaja bakıp değerlendirme yapmam bu defa elimde patladı. Evet, albüm sert ve klasik bir Death Metal formunu barındırıyor. Fakat sertliğin kotardığı bir albüm olma özelliği ne yazık ki taşımıyor. Daha önce herhangi bir gruptan dinlediğiniz şarkıların sanki bir araya gelmiş varyasyonu gibi bir albüm olmuş Deserted. Farklı olmak adına en ufak bir şey yok. Bu durum gerçekten beni çok şaşırttı. Zira oldukça yeni bir oluşum Gatecreeper ve bende potansiyellerinin böylesine düşük oluşu garip bir durum. Umarım sadece bu albümlerinde böylesine bir delalete düşmüşlerdir.


Albüm, iskelet olarak Death Metal albümü olduğunu belli ediyor. Fakat artık Death Metal muallakta kalan bir tür olmaktan uzakta. Muallakta kalan tür derken neyi kastettim aslında onu biraz sizlere açıklamak istiyorum. Hepimiz biliyoruz ki Metal müzik birçok kollara ayrılmış ve ayrılmaya da devam ediyor. Yani Metal’in soy ağacı git gide dallanıp budaklanıyor. Death Metal’in ilk evresindeki matematiksel yapıyı hala birçok grup benimsemiş bir şekilde yollarına devam ediyor. Zira Gatecreeper da bu gruplardan biri. Fakat olduğu gibi Death Metal’in o halini alıp bir şeyler üretmek ne yazık ki artık yaratıcılıktan uzak kalmış gruplar ve onların sıradan albümleri anlamına geliyor. Bu yüzdendir ki Death Metal bile kendi içinde oldukça fazla bölünmelere şahit oluyor. Safkan bir Death Metal albümü yapmaya karar veriyorsanız da oldukça ustaca yazılmış rifflerle şarkıları bezemeleri gerekiyor grupların. İşte bu noktada Gatecreeper ne yazık ki o tür yaratıcılık dokunuşlarına hiç girişmemiş ve sert bir Death Metal albümü yapmak için önceden yazılmış çizilmiş olan formlara olduğu gibi kullanmış.


Albüm prodüksiyon olarak tok bir sounda sahip. Aslında birçok Death Metal albümünden dinlemeye alışık olduğumuz bir prodüksiyon bu. Bas gitarın verimli bir şekilde şarkılarda var olması hoşuma giden öğeler arasında yer alıyor. Evet, belki öyle kendini gösterecek çok yaramazlıklar yapmıyor ama çelik, kalın tellerin sesini gür bir şekilde duyuyor olmak beni mutlu etti. Albümde var olan şarkılar ne yazık ki ikinci defa dinlettirecek türden değil kendilerini. Buna rağmen ben albümü baştan sona 2 defa dinledim. Ne yalan söyleyeyim ikinci dinlememde albümden bir hayli sıkıldım. Normalde albümde 9 şarkı var 11 şarkıdan oluşan (2 şarkının bonus olduğu) versiyonu Spotify’da yer alıyor. 11 şarkılık versiyonun toplam süresi 43 dakika kadar. Ortalama bir süreye sahip bir albüm. Keşke daha etkileyici şeyler olsaydı da kana kana şu albüm dinleseydim. Gerçekten bunu çok isterdim. Umarım bir sonraki albümlerinde grup yaratıcılık adına çok daha iyi işler yaparlar. Hoşça kalın!

 Albüm Puanı: 6/10



Yorumlar