Albüm Kritik 396 (Alcest / Spiritual Instinct)


Atmosferik öğeleri kullanma Black Metal camiasında artık gövde gösterisi yarışına dönüşmüş durumda. Yaratılmak istenen her atmosfer gerçek dünya ile hayali dünyayı ciddi bir şekilde ayırabiliyor ve sizleri yarattıkları atmosferlerin içine dahil etme konusunda bir yarış halinde gruplar. Tabi ki bu yarış en çok biz dinleyicilere yarıyor. Gerçekten de yaratılmış muazzam atmosferleri kulaklarımızda yankılanmasını dinlemek oldukça huşu veriyor. İster yaratılan atmosfer şeytani ve kaotik olsun, ister depresif ve hüzünlü olsun artık Black Metal ile atmosferik öğeler giderek daha da bütünleşik bir hal almaya başladı. İşte bu atmosfer yaratma konusunda 2000 yılından beri oldukça ciddi bir tavır sergileyen Fransız Atmosferik Black Metal ve Shoegaze hatta Post-Metal grubu “Alcest”in taze albümü “Spiritual Instinct”in kutsal yörelerinde gezeceğiz birlikte.

Alcest'i uzun bir süreden beri dinleyen biriyim. Şahsen Atmosfer yaratma konusunda benim en çok beğenimi kazanan grupların başında geliyorlar. Evet, belki birkaç ay dinlemediğim oluyor Alcest’i fakat şöyle canım ruhani yönü ve atmosferi yoğun bir şeyler dinlemek istediğinde ise ilk aklıma gelen grup bu Fransız depresif arkadaşlar oluyor. Alcest’in müzikal açıdan yaratmış olduğu sağlam bir ibadethanesi var aslında. Kendinizi kaptırdığınız müzikal şölen ile sizleri kendilerinin birer müridi ilan edebiliyorlar. Oldukça teolojik yaklaştım konuya farkındayım ama bu karamsar grup nedense bana bu tür cümleler kurduruyor. Son albümleri "Kodama" ile uzak doğu semalarında gezmiştik. Benden tam puan alan bir albüm olmuştu Kodama. Uzun süredir o albümü zevkle dinledim. Bugün, bu albümü yazmadan önce bir kez daha dinledim. Fakat ona 10 puan verdiysem eğer Spiritual Instinct’e daha fazlasını nasıl verecektim ki?


Alcest, Kodama’dan itibaren tekrar kendine dönmüştü aslında. Biraz daha brutal vokalleri arttırmış ve clean bir sound barındırmasının yanında, distorsiyonu yüksek besteleri de arttırmıştı. Bunun etkileri ne güzel ki Spiritual Instinct de yoğun bir şekilde devam ediyor. Yine harikulade melodik tınılar bütün albümü bezemiş durumda. Gerek clean gerekse de distorsiyonlu melodik partisyonlar kulaklarınızda sizlerin ruhunu hoşnut kılmak adına var oluyorlar. Bu defa karamsarlık etkisi daha az olan bir Alcest albümü dinliyorsunuz. Duygu yüklü öğeler yine doludizgin devam ediyor olsa da, yaratılan atmosferler ve yazılan riffler albümün adından da anlaşılacağı üzere daha ruhani hisleri size enjekte ediyor. Özellikle albümün açılış şarkısı olan “Les Jardins de minuit” baştan sona muazzam melodi ve riff yazımıyla kalbinizi hemencecik fethediyor. Brutal vokalin unutulmadığı ve gerektiğinde kendisini parçalarcasına şarkılarda var olması beni çok mutlu etti. “Manevi içgüdü bana güç ver” gibi oldukça ruhani bir cümleye barındırıyor bu şarkı. Gerçekten de Alcest bu defa kozlarını sağlam oynamış ve maddeci dünyadan uzaklaşıp, sür reel bir atmosferde parmak uçlarında yürümüş. Her bir şarkıda bunu çok iyi tadıyorsunuz. Bu zamana kadar şahit olduğum en sert Alcest rifflerini de yine bu albümde dinledim dostlarım. Açıkçası Spiritual Instinct’i dinlerken oldukça fazla gaza geldim. Evet, son sürat Black Metal şarkıları yok ama yazılan sert riffler sizlerin içinize işliyor ve damarlarınızda bu dünyadan olmayan bir şeylerin dolaştığını hissediyorsunuz.


Neige, yine yaratıcılık konusunda nasıl bir usta olduğunu herkese göstermiş. Her bir şarkıdaki atmosferik öğeler ve geçişler öylesine doğru düzgün bir şekilde işlemiş ki, pürüz bulmanız çok zor. En azından ben bir pürüz bulamadım. Albümü baştan sona kaç kere dinlediğimi unuttum. Çünkü albüm kendisini çok rahat bir şekilde dinlettiriyor. Sadece yazılan gitar rffileri veya melodik besteler değil, gerek bas gitarın sesinin feragat edilmeden şarkılara yedirilmiş olması gerekse de klasik Black Metal davulculuğunun civarlarında pek dolaşmayan “Winterhalter”ın kulakları besleyici davul çeşitlemeleriyle her bir şarkı kendisini güzel güzel dinlettiriyor. Yılın en iyi albümlerinden birine imzasını atmış Alcest. En iyi albümü olur mu peki? Sanmıyorum. Fakat dinlemesi oldukça hoşnut edici bir albüm olduğunu bir kez daha yinelemek istiyorum. Bir sonraki yazıda görüşene dek hoşça kalın!

Albüm Puanı: 10/10



Yorumlar