Albüm Kritik 394 (Shrine of Insanabilis / Vast Vortex Litanies)

Black Metal’de uzun süredir var olan ve bu müzik türü ile özdeşleşmiş “ceset makyajı” yerini artık daha karakteristik, sade ve bir o kadar da gizemli bir giyim kuşuma bırakıyor. Bunun en ünlü grubu ise hiç şüphesiz “Mgła” oldu. Üzerlerine giydikleri deri montlar, onun altında siyah kapşonluları ve suratlarını gizleyen kara bezleri ile Black Metal’in o gösterişli giyim kuşamının aksine daha sade ve daha ciddi bir duruş sergiliyorlar. İşte bu görünüm artık bazı grupların da giyim tarzı olmuş durumda. Bunlardan biri de bugün siteye konuk ettiğim Alman Black/Death Metal grubu “Shrine of Insanabilis” adlı grup dostlarım. Bu karanlık grubun bu yıl çıkan “ Vast Vortex Litanies” adlı albümlerini huzurlarınıza sunuyorum.

Spotify'ın cömertliği sayesinde keşfettiğim bir başka grup olan Shrine of Insanabilis oldukça yeni bir oluşum dostlarım. 2015 yılından bu yana aktif bir şekilde müzik üretiyorlarmış. Grup elemanları hakkında ne yazık ki herhangi bir bilgiye erişemedim. Gizemli gruplar kervanına böylece Shrine of Insanabilis de eklenmiş oldu. Yaptıkları müziği 2 gündür dinliyorum. Açıkçası oldukça fazla abilerinden tatlar taşıyan bir albüm ortaya koymuşlar. Yani bolca benzer tınılar duyabiliyorsunuz köklü gruplardan. Yer yer atonal hareketler bile var. Atmosfer yaratma konusunda da birçok Black Metal grubu gibi bir çizgide yer alıyor. Çok görkemli bir atmosfer yarattığını söyleyemem ama şu haliyle beni kendi çemberinin içine almayı başardı. “Hate, Mgła, Deathspell Omega, Ignis Haereticum” gibi kallavi grupların enstantanelerini yoğun bir şekilde duyuyorsunuz. Böylesine yeni oluşmuş bir grubun, böylesine ağır toplardan esintileri şarkılarına başarılı bir şekilde yedirmiş olması beni fazlasıyla ihya etti.

Albümün genel atmosferi birçok Black Metal albümünde olduğu gibi kaotik bir havada olmuş. Yazılan riffler de bu kaotik havayı solumanızdaki en büyük etkenler hiç şüphesiz. Albümü oluşturan şarkıları dinlemek gerçekten de çok keyifli oldu benim için. Yaratıcılık konusunda gayet iyi işler başarmış Alman dostlarımız. Dinlediğim süre boyunca hiçbir şarkıdan sıkılmadım. Albümü başa sarıp dinlemişliğim bile oldu. Evet, muazzam bir albüm olmuş diyemem. Fakat henüz bu karanlık dünyada yeni yeni varlık gösteren bir grup için gerçekten de iddialı bir albüm olduğu da su götürmez bir gerçek. Vast Vortex Litanies’in kayıt kalitesi de gayet başarılı olmuş. Albümde yer alan bütün enstrümanların tınıları çok net bir şekilde kulaklarınıza ulaşıyor. Tabi ki dinlediğiniz kulaklık burada büyük önem taşıyor. Küçük bir tavsiye olarak sonuna kadar bas yoğunluğu olan kulaklıklardan mümkün olduğunca uzak durun. Zira dinlediğimiz bu müzik türü çoklu enstrüman ve distorsiyon destekli. Bunun için her ses aralığını iyi bir şekilde duymamız gerekiyor. Dengeli bir kulaklık her zaman gününüzü kurtaracaktır.

Böylesine güzel bir albümün daha seksi bir albüm kapak resmi ile gelmesini beklerdim. Sanki Metalcore bir grubun albümüymüş hissiyatı uyandırıyor kapak. İlk intiba açısından Black Metal’in vahşiliğine yakışır bir seçim olmadığı aşikar. Şarkıları dile getiren adamımızın sesi Mgła’dan “M”in sesine benziyor. Onun kadar iyi değil belki ama brutal söyleme tarzları aynı. Black Metal gruplarının ilk dalgasında yer alan satanik grupların söylediği tarzda şarkıları söylemiyor. Söylenen şeyleri biraz kendinizi verdiğinizde vokale anlayabiliyorsunuz. Albümde bulunan 7 şarkıyı da sevdim. Bu grubu çalma listeme zevkle dahil ettim. Sizlerin de bir kulak vermenizi öneririm dostlarım. Görüşmek üzere hoşça kalın!

Albüm Puanı: 8/10