Black Metal’in tekinsiz topraklarında gezinmeye devam ediyoruz dostlarım. Bu defa yeni çıkan bir albümden söz etmeyeceğim sizlere. Epey önce listeme almış olduğum fakat bir türlü zaman ayırıp da dinlemediğim ve haliyle de sizlerle görüşlerimi paylaşamadığım bir albümden söz edeceğim. Dün Black Metal’in en görkemli iki ülkesinden biri olan Polonya’ya gitmiş ve “Mord'A Stigmata”nın “Dreams of Queit Places” adlı albümünden sizlere söz etmiştim. Bugün ise Black Metal’in en görkemli hallerinin icra edildiği bir başka ülke olan Fransa’ya geçiş yapıyoruz. “Antaeus” adlı safkan Black Metal grubunun 2016 yılında çıkarmış olduğu “Condemnation” adlı albümünü sizlerin huzuruna sunuyorum.
1993 yılında kurulan bir grup Antaeus. Yani oldukça köklü bir Black Metal grubu kendileri. İskandinav yarımadasından Avrupa’ya olan yayılımın örneklerinden birini temsil ediyor bu satanik grubumuz. Norveç Black Metal’ini bire bir bütün matematiği ile almış Antaeus ve bu çiğ müziği olabildiğince köklere bağlı kalarak dinleyenlerine sunmaya karar vermiş. Grup ile her ne kadar geçen yıl tanışmış olsam da o zamandan bu zamana dönüp her hangi bir albümlerini dinlemedim. Malum başım kalabalık olduğu için yeni çıkan albümler ile, haliyle Antaeus’u öne çekme şansım olmadı. Fakat Antaeus’u hala listemde tutmamın en büyük nedeni “MkM” kod adıyla boy gösteren ve grubun vokalistliğini üstlenen adamdır. Çünkü bu ismi dinlemekten hala aşırı mutlu olduğum “Aosoth”ta da görmüştüm. Zaten iki kişiden oluşan Antaeus’un iki elemanı da Aosoth’ta yer almış kişilerdir. MkM hala Aosoth’ta görevini sürdürürken, Antaeus’ta gitar işine bakan “Set” ise Aosoth ile yollarını ayırmıştır. Bu ufak ama gerekli bilgiden sonra isterseniz bu karanlık ve çiğ albümün derinliklerine inelim.
Dün, Dreams of Quiet Places için söylediğim bütün şeylerin tam tersini işte Condemnation’da görüyoruz bugün. Çiğlik, kendini tekrar eden riffler ve klasik Black Metal davulculuğu ile oldukça sağlam bir şekilde köklerine bağlı bir oluşum Antaeus. Bu da bizlerin nasıl bir albüm ile buluşacağının en büyük göstergesi oluyor. Yeri gelmişken (ki hep geliyor yeri) tekrar söylemek isterim ki, Black Metal’in alt türlerinin hepsini çok seven biri olarak haliyle old-school bir Black Metal albümü dinlemek de beni fazlasıyla mutlu ediyor. Buralara “Gorgoroth” dinleyerek geldiğimi bir kez daha hatırlatmak isterim. Fakat dün de söylediğim gibi Black Metal’i deneysel ve atmosferik işlerle daha uç noktaya taşıyan gruplar artık benim için daha fazla önem arz ediyor. Condemnation sapına kadar bir Black Metal albümü. Gerek yazılan dehşet verici riffler olsun gerekse de blast beatlerin kafanıza kafanıza sürekli vuruyor oluşu olsun, her şekilde sizlere o şeytani havayı yaşatan bir albüm dinliyorsunuz. Old-school Black Metal’in acımasızlığını ve arsızlığını sevenlerdenseniz bu albüm ile o pislik cennetine anadan üryan bir şekilde dalabilirsiniz.
Prodüksiyon açısından modern tınılardan olabildiğince uzak duran bir tercihte bulunmuş Antaeus. Malum kendileri eski toprak oldukları için, Black Metal’in de o buhranlı ve kasvetli çiğliğine zarar gelsin istemiyorlar haliyle. Benim gibi old-school Black Metal’i bu sound yapısı ile sevenleri fazlasıyla ihya ediyor Condemnation. Albümün teması tahmin edeceğiniz üzere şeytani şeyler ve nefret üzerine kurulmuş. En başından beri dediğim gibi albüm tam anlamıyla safkan bir Black Metal olmuş. Sıkı bir Black Metal dinleyicisini keyiflendirmeye yetecektir. Yazılan riffler öyle dudak uçuklatacak türden değiller. Daha çok orta seviyelerde olan türden riffler ve bu rifflerin oluşturduğu Black Metal’in klasik iskelet yapısı var. Görkemli bir şeyler bekliyorsanız çok fazla bulabileceğinizi sanmıyorum. Belki yer yer ucundan yakalıyor olsa da genelde tek düze giden bir albüm Condemnation.
Özetleyecek olursam; Black Metal’in ilk var oluş zamanlarındaki tınılarını seviyorsanız ve tek düze ilerleyen şarkılarla pek bir sorununuz yoksa bu albüm sizi mutlu edecektir. Ben dinlerken öyle efsane hazlar almadım fakat mutsuz da etmedi beni. Bir başka yazıda görüşene dek hoşça kalın!
Albüm Puanı: 7/10
1993 yılında kurulan bir grup Antaeus. Yani oldukça köklü bir Black Metal grubu kendileri. İskandinav yarımadasından Avrupa’ya olan yayılımın örneklerinden birini temsil ediyor bu satanik grubumuz. Norveç Black Metal’ini bire bir bütün matematiği ile almış Antaeus ve bu çiğ müziği olabildiğince köklere bağlı kalarak dinleyenlerine sunmaya karar vermiş. Grup ile her ne kadar geçen yıl tanışmış olsam da o zamandan bu zamana dönüp her hangi bir albümlerini dinlemedim. Malum başım kalabalık olduğu için yeni çıkan albümler ile, haliyle Antaeus’u öne çekme şansım olmadı. Fakat Antaeus’u hala listemde tutmamın en büyük nedeni “MkM” kod adıyla boy gösteren ve grubun vokalistliğini üstlenen adamdır. Çünkü bu ismi dinlemekten hala aşırı mutlu olduğum “Aosoth”ta da görmüştüm. Zaten iki kişiden oluşan Antaeus’un iki elemanı da Aosoth’ta yer almış kişilerdir. MkM hala Aosoth’ta görevini sürdürürken, Antaeus’ta gitar işine bakan “Set” ise Aosoth ile yollarını ayırmıştır. Bu ufak ama gerekli bilgiden sonra isterseniz bu karanlık ve çiğ albümün derinliklerine inelim.
Dün, Dreams of Quiet Places için söylediğim bütün şeylerin tam tersini işte Condemnation’da görüyoruz bugün. Çiğlik, kendini tekrar eden riffler ve klasik Black Metal davulculuğu ile oldukça sağlam bir şekilde köklerine bağlı bir oluşum Antaeus. Bu da bizlerin nasıl bir albüm ile buluşacağının en büyük göstergesi oluyor. Yeri gelmişken (ki hep geliyor yeri) tekrar söylemek isterim ki, Black Metal’in alt türlerinin hepsini çok seven biri olarak haliyle old-school bir Black Metal albümü dinlemek de beni fazlasıyla mutlu ediyor. Buralara “Gorgoroth” dinleyerek geldiğimi bir kez daha hatırlatmak isterim. Fakat dün de söylediğim gibi Black Metal’i deneysel ve atmosferik işlerle daha uç noktaya taşıyan gruplar artık benim için daha fazla önem arz ediyor. Condemnation sapına kadar bir Black Metal albümü. Gerek yazılan dehşet verici riffler olsun gerekse de blast beatlerin kafanıza kafanıza sürekli vuruyor oluşu olsun, her şekilde sizlere o şeytani havayı yaşatan bir albüm dinliyorsunuz. Old-school Black Metal’in acımasızlığını ve arsızlığını sevenlerdenseniz bu albüm ile o pislik cennetine anadan üryan bir şekilde dalabilirsiniz.
Prodüksiyon açısından modern tınılardan olabildiğince uzak duran bir tercihte bulunmuş Antaeus. Malum kendileri eski toprak oldukları için, Black Metal’in de o buhranlı ve kasvetli çiğliğine zarar gelsin istemiyorlar haliyle. Benim gibi old-school Black Metal’i bu sound yapısı ile sevenleri fazlasıyla ihya ediyor Condemnation. Albümün teması tahmin edeceğiniz üzere şeytani şeyler ve nefret üzerine kurulmuş. En başından beri dediğim gibi albüm tam anlamıyla safkan bir Black Metal olmuş. Sıkı bir Black Metal dinleyicisini keyiflendirmeye yetecektir. Yazılan riffler öyle dudak uçuklatacak türden değiller. Daha çok orta seviyelerde olan türden riffler ve bu rifflerin oluşturduğu Black Metal’in klasik iskelet yapısı var. Görkemli bir şeyler bekliyorsanız çok fazla bulabileceğinizi sanmıyorum. Belki yer yer ucundan yakalıyor olsa da genelde tek düze giden bir albüm Condemnation.
Özetleyecek olursam; Black Metal’in ilk var oluş zamanlarındaki tınılarını seviyorsanız ve tek düze ilerleyen şarkılarla pek bir sorununuz yoksa bu albüm sizi mutlu edecektir. Ben dinlerken öyle efsane hazlar almadım fakat mutsuz da etmedi beni. Bir başka yazıda görüşene dek hoşça kalın!
Albüm Puanı: 7/10
Yorumlar
Yorum Gönder