Merhaba dostlarım, bugün sizlere geçenlerde keşfettiğim bir Black Metal grubu olan “Astrophobos” adlı grubun bu yıl çıkardığı “Malice of Antiquity” adlı albümlerinden söz edeceğim. Biliyorum, siteye yazı girişlerinde çok fazla aksaklık oluyor birkaç aydır. Fakat bu durumu düzeltmek adına ben de kendi plan ve programımı yapmaya başladım. İncelemesini yapacağım albümleri listeledim ve haftada en az 3 albüm değerlendirmesi yazmaya özen göstereceğim. En azından bu yılın sonuna kadar bu şekilde devam edecek bu durum. Lafı daha fazla uzatmadan albümün içine giriş yapalım ve bizlere neler sunmuş Malice of Antiquity bir bakalım.
Geçtiğimiz hafta yazdığım Mgła’nın “Age of Excuse” adlı başyapıtından sonra hemen başka bir Black Metal albümü yazmak istemedim açıkçası siteye. Sitenin girişinde bir süre o ihtişamlı albüm kapak resmi ile yerini almış olarak kalsın istedim. Malice of Antiquity’i birkaç gündür dinliyorum. Açıkçası Astrophobos adından hiç haberim yoktu. Albümü dinlerken de bir yandan da grup hakkında bilgi edinmeye başladım. 2009 yılında temelleri İsveç’te atılan bir kara metal grubu kendileri. 2 EP ve Malice of Antiquity ile birlikte de iki LP’leri bulunuyor. Black Metal’in safkan ve melodik taraflarını harmanlayarak bizlere sunuyorlar. Fakat old-school (safkan) taraflarının daha iyi olduğunu söylemem gerekiyor hemen başında. Zira melodik yönlerde sıkıntıları yok değil grubun. Albüm bana oldukça değişik duygular yaşattı. Fakat çok süper bir albüm olduğu duygusunun ne yazık ki yanına bile yaklaşamadı. Evet, Black Metal’in o şeytani çizgisinde yürüyen ve köklerine sadık kalarak ilerleyen bir grup Astrophobos. Fakat bu köklere bağlı kalma olayı ne yazık ki Black Metal camiasında artık pek fazla geçerliliğe sahip değil. İşin içine atmosferik öğeler sokmadan ya da muazzam gitar riffleri ile şarkıları bezemeden ne yazık ki sıradan bir grup olup çıkıveriyorsunuz. Astrophobos için sıradan bir grup demek elbette haksızlık olur fakat daha iyi riffler yazarak olayları kendi lehlerine çevirmeleri gerekirdi diye düşünüyorum.
Satanik ve kara büyüler üzerine olan teması ile her ne kadar çiğ bir müzik yapıyor olsalar da yer yer depresif havalara da girmiyor değiller. Aralara serpiştirilen soft geçişler ile sizleri duygulandırmayı amaçlıyor grubumuz. Fakat bu duygulandırma elbette başarılı olamıyor. Zira “Broman” adlı dostumuzun çiğ vokal performansı bunun önüne geçiyor. Son zamanlarda dinlediğim en kötü çiğ Brutal vokal performansı olabilir Broman’ın sesi. Kulaklarım acımadı değil dinlerken. Albümdeki her şey matematiğine, formülüne uygun bir şekilde yazılmış ve çalınmış. Hal böyle olunca da sizi heyecanlandıracak öğeler ne yazık ki bu albümde yerini almıyor. Bir sonraki riffin neye benzeyeceğini az çok tahmin edebiliyor ve şarkıların kendi içindeki geçişlerin nasıl olacağını sezebiliyorsunuz. Bu yüzden şarkıları dinlemek de bir süre sonra sıkcı bir hal alıyor. Black Metal albümlerinin çoğunu dinlerken hayranlık duygusu çok fazla oluyor bende. Fakat Malice of Antiquity albümünde ne yazık ki böyle bir his olmadı. Sadece çiğ bir sounda sahip sıradan bir albüm dinledim, hepsi o kadar.
Dokuz şarkıdan oluşan albümde favori bir şarkım bile olmadı. Bütün şarkıların kalitesi aynı düzeyde olmuş. Orta halli ve sıradan… Bu da haliyle albümün içinde şu şarkı efsane olmuş dedirtmiyor. Yine de bütün bu olumsuz düşüncelerime ve duygularıma rağmen kötü bir albüm olmadığını da gönül rahatlığı ile söyleyebilirim. Sadece son zamanlarda artık muazzam Black Metal grupları ve bu grupların dudak uçuklatan yaratıcılıklarını dinlediğim için Astrophobos oldukça sade kaldı. Bir başka yazıda görüşene dek hoşça kalın!
Albüm Puanı: 6,5/10
Geçtiğimiz hafta yazdığım Mgła’nın “Age of Excuse” adlı başyapıtından sonra hemen başka bir Black Metal albümü yazmak istemedim açıkçası siteye. Sitenin girişinde bir süre o ihtişamlı albüm kapak resmi ile yerini almış olarak kalsın istedim. Malice of Antiquity’i birkaç gündür dinliyorum. Açıkçası Astrophobos adından hiç haberim yoktu. Albümü dinlerken de bir yandan da grup hakkında bilgi edinmeye başladım. 2009 yılında temelleri İsveç’te atılan bir kara metal grubu kendileri. 2 EP ve Malice of Antiquity ile birlikte de iki LP’leri bulunuyor. Black Metal’in safkan ve melodik taraflarını harmanlayarak bizlere sunuyorlar. Fakat old-school (safkan) taraflarının daha iyi olduğunu söylemem gerekiyor hemen başında. Zira melodik yönlerde sıkıntıları yok değil grubun. Albüm bana oldukça değişik duygular yaşattı. Fakat çok süper bir albüm olduğu duygusunun ne yazık ki yanına bile yaklaşamadı. Evet, Black Metal’in o şeytani çizgisinde yürüyen ve köklerine sadık kalarak ilerleyen bir grup Astrophobos. Fakat bu köklere bağlı kalma olayı ne yazık ki Black Metal camiasında artık pek fazla geçerliliğe sahip değil. İşin içine atmosferik öğeler sokmadan ya da muazzam gitar riffleri ile şarkıları bezemeden ne yazık ki sıradan bir grup olup çıkıveriyorsunuz. Astrophobos için sıradan bir grup demek elbette haksızlık olur fakat daha iyi riffler yazarak olayları kendi lehlerine çevirmeleri gerekirdi diye düşünüyorum.
Satanik ve kara büyüler üzerine olan teması ile her ne kadar çiğ bir müzik yapıyor olsalar da yer yer depresif havalara da girmiyor değiller. Aralara serpiştirilen soft geçişler ile sizleri duygulandırmayı amaçlıyor grubumuz. Fakat bu duygulandırma elbette başarılı olamıyor. Zira “Broman” adlı dostumuzun çiğ vokal performansı bunun önüne geçiyor. Son zamanlarda dinlediğim en kötü çiğ Brutal vokal performansı olabilir Broman’ın sesi. Kulaklarım acımadı değil dinlerken. Albümdeki her şey matematiğine, formülüne uygun bir şekilde yazılmış ve çalınmış. Hal böyle olunca da sizi heyecanlandıracak öğeler ne yazık ki bu albümde yerini almıyor. Bir sonraki riffin neye benzeyeceğini az çok tahmin edebiliyor ve şarkıların kendi içindeki geçişlerin nasıl olacağını sezebiliyorsunuz. Bu yüzden şarkıları dinlemek de bir süre sonra sıkcı bir hal alıyor. Black Metal albümlerinin çoğunu dinlerken hayranlık duygusu çok fazla oluyor bende. Fakat Malice of Antiquity albümünde ne yazık ki böyle bir his olmadı. Sadece çiğ bir sounda sahip sıradan bir albüm dinledim, hepsi o kadar.
Dokuz şarkıdan oluşan albümde favori bir şarkım bile olmadı. Bütün şarkıların kalitesi aynı düzeyde olmuş. Orta halli ve sıradan… Bu da haliyle albümün içinde şu şarkı efsane olmuş dedirtmiyor. Yine de bütün bu olumsuz düşüncelerime ve duygularıma rağmen kötü bir albüm olmadığını da gönül rahatlığı ile söyleyebilirim. Sadece son zamanlarda artık muazzam Black Metal grupları ve bu grupların dudak uçuklatan yaratıcılıklarını dinlediğim için Astrophobos oldukça sade kaldı. Bir başka yazıda görüşene dek hoşça kalın!
Albüm Puanı: 6,5/10
Yorumlar
Yorum Gönder