Merhaba dostlarım, bugün sizlere bir Hard Rock albümünden bahsedeceğim. Öğlen saatlerinde klavye başına oturmak oldukça terletici oluyor. Yine de boş bir vakit bulmuşken yazmak istedim. Spotify’ın sayesinde keşfettiğim bir grup olan “He Is Legend”ın bu yıl çıkardığı “White Bad” adlı albümlerinden sizlere söz edeceğim. Dünkü "Abbath" albümünden sonra sertliğin dozajını bir nebze düşürüyoruz ve Rock N’ Roll diyoruz!
Tahmin edeceğiniz üzere grup hakkında daha önceden hiçbir fikrim yoktu. Hatta grubun ismini ilk olarak White Bat sandım fakat sonradan bütün taşlar yerine oturdu. Açıkçası ekstrem türde olan albümlerin aralarına böylesi albümleri serpiştirmeyi epeydir istiyordum. Buna son zamanlarda artık daha çok dikkat ediyorum. Amerika menşeili Hard Rock ve Sludge Metal karması grubun yaptığı müzik çok rahat bir şekilde dinleniyor. Özellikle sizler de bu türde olan albümleri dinlemeyi seviyorsanız sizlerin beğenisini kazanacağını düşünüyorum. White Bat’i birkaç gündür dinliyorum. Dinlediğim süre boyunca gerçekten mutlu oldum. Öyle çok haz aldığımı söyleyemem fakat kendisini dinlettiren şeker gibi bir albüm olmuş. Benim gibi dinlediği albümlerde felsefi boyut arayan veya daha görkemli bir şeyler dinlemeyi tercih eden kişiyseniz eğer bu albüm çıtır çerez gibi gelecektir sizlere de. Albümü dinlemek hiç kafa yormuyor. Her şey günümüz popüler Hard Rock matematiğine uygun olarak var olmuş. Modern bir sound ve çok zahmet gerektirmeyen rifflerle birlikte daha çok “Groove” bir tempo ile kaydedilen şarkılar size güzel zaman geçirtiyorlar. Şarkı sözlerinin yüzeysel oluşundan söz etmeye gerek bile duymuyorum. Ne yazık ki bu türde çalan çoğu grup gibi He Is Legend da çok derin sözler yazmak yerine popüler şeylerden bahsedip geçmiş. Zaten böyle bir albümü dinlerken beklentinizin görkemli bir şeyler duyacağınız yönünde olmaması lazım. Benim olmadığı için hiç şaşırmadım. Sadece yazılan bestelerin tempolarında kafamı salladım.
He Is Legend'ı dinlerken “Avenged Sevenfold” tadı da almadım değil. Açıkçası Avenged Sevenfold benim için en büyük hayal kırıklıklarından bir tanesi olmuştur. Grubun bütün albümlerini dinlemeye başlamıştım ve bu benim için bir çileye dönüşmüştü. Sitede zaten tek bir albüm incelemesi yer alıyor grubun. 2013 yılında yazdığım (bütün amatörlüğümle) “Hail To The King” albümünü öylesine gözümde büyütmüşüm ki o yazıyı okumaya utanıyorum. Çünkü albüm sıradanlıktan ve “Metallica” kopyalamasından başka bir şey değil. He Is Legend’ın White Bat’i ise Avenged Sevenfold’un albümleri kadar sert olmasa da kendi türünde yine tatlı-sert bir duruş sergiliyor. Yer yer Groove’un yoğun olduğu bölümlere hayran kalmadım desem yalan söylemiş olurum. Yazılan besteler basit düzeylerde olsalar da dinlenebilirlik açısından gayet iyiler. Prodüksiyon açısından herhangi bir günümüz modern sounduna sahip albümlerde ne duyuyorsanız, nasıl bir sound işitiyorsanız White Bat’te de durumlar aynı. Vokal performansı ne yazık ki benim için en kötü deneyim oldu. Şarkıları seslendiren “Croom” adlı dostumuzun sesi ne yazık ki beni tatmin etmedi.
Özetleyecek olursam eğer; Hard Rock ağırlıklı olan White Bad gün içinde dinlenilebilecek ve kafa yormayacak bir albüm olduğu için çalma listenizde çıtır çerez niyetine yerini alabilir. Fakat benim gibi gözleri her zaman ekstrem türlerde olanlar için çok uzun süreli bir zevk kaynağı olacağını pek sanmıyorum. Bir başka yazıda görüşene dek hoşça kalın!
Albüm Puanı: 7/10
Tahmin edeceğiniz üzere grup hakkında daha önceden hiçbir fikrim yoktu. Hatta grubun ismini ilk olarak White Bat sandım fakat sonradan bütün taşlar yerine oturdu. Açıkçası ekstrem türde olan albümlerin aralarına böylesi albümleri serpiştirmeyi epeydir istiyordum. Buna son zamanlarda artık daha çok dikkat ediyorum. Amerika menşeili Hard Rock ve Sludge Metal karması grubun yaptığı müzik çok rahat bir şekilde dinleniyor. Özellikle sizler de bu türde olan albümleri dinlemeyi seviyorsanız sizlerin beğenisini kazanacağını düşünüyorum. White Bat’i birkaç gündür dinliyorum. Dinlediğim süre boyunca gerçekten mutlu oldum. Öyle çok haz aldığımı söyleyemem fakat kendisini dinlettiren şeker gibi bir albüm olmuş. Benim gibi dinlediği albümlerde felsefi boyut arayan veya daha görkemli bir şeyler dinlemeyi tercih eden kişiyseniz eğer bu albüm çıtır çerez gibi gelecektir sizlere de. Albümü dinlemek hiç kafa yormuyor. Her şey günümüz popüler Hard Rock matematiğine uygun olarak var olmuş. Modern bir sound ve çok zahmet gerektirmeyen rifflerle birlikte daha çok “Groove” bir tempo ile kaydedilen şarkılar size güzel zaman geçirtiyorlar. Şarkı sözlerinin yüzeysel oluşundan söz etmeye gerek bile duymuyorum. Ne yazık ki bu türde çalan çoğu grup gibi He Is Legend da çok derin sözler yazmak yerine popüler şeylerden bahsedip geçmiş. Zaten böyle bir albümü dinlerken beklentinizin görkemli bir şeyler duyacağınız yönünde olmaması lazım. Benim olmadığı için hiç şaşırmadım. Sadece yazılan bestelerin tempolarında kafamı salladım.
He Is Legend'ı dinlerken “Avenged Sevenfold” tadı da almadım değil. Açıkçası Avenged Sevenfold benim için en büyük hayal kırıklıklarından bir tanesi olmuştur. Grubun bütün albümlerini dinlemeye başlamıştım ve bu benim için bir çileye dönüşmüştü. Sitede zaten tek bir albüm incelemesi yer alıyor grubun. 2013 yılında yazdığım (bütün amatörlüğümle) “Hail To The King” albümünü öylesine gözümde büyütmüşüm ki o yazıyı okumaya utanıyorum. Çünkü albüm sıradanlıktan ve “Metallica” kopyalamasından başka bir şey değil. He Is Legend’ın White Bat’i ise Avenged Sevenfold’un albümleri kadar sert olmasa da kendi türünde yine tatlı-sert bir duruş sergiliyor. Yer yer Groove’un yoğun olduğu bölümlere hayran kalmadım desem yalan söylemiş olurum. Yazılan besteler basit düzeylerde olsalar da dinlenebilirlik açısından gayet iyiler. Prodüksiyon açısından herhangi bir günümüz modern sounduna sahip albümlerde ne duyuyorsanız, nasıl bir sound işitiyorsanız White Bat’te de durumlar aynı. Vokal performansı ne yazık ki benim için en kötü deneyim oldu. Şarkıları seslendiren “Croom” adlı dostumuzun sesi ne yazık ki beni tatmin etmedi.
Özetleyecek olursam eğer; Hard Rock ağırlıklı olan White Bad gün içinde dinlenilebilecek ve kafa yormayacak bir albüm olduğu için çalma listenizde çıtır çerez niyetine yerini alabilir. Fakat benim gibi gözleri her zaman ekstrem türlerde olanlar için çok uzun süreli bir zevk kaynağı olacağını pek sanmıyorum. Bir başka yazıda görüşene dek hoşça kalın!
Albüm Puanı: 7/10
Yorumlar
Yorum Gönder