Son zamanların en çalkantılı gruplarından birisi olan, yaptığı müzikten daha fazla gündeme gelmeye başlayan Batushka tekrardan sitenin konuğu oluyor. Aslına bakarsanız bunun olacağını zaten geçtiğimiz ay sizlere söylemiştim. Zira şu anda iki Batushka var. Birisi Kiril alfabesi ile yazılıyor bir diğeri de Latin alfabesi ile yazılıyor. Elbette fark sadece alfabelerden ibaret değil. Krzysztof’un Batushka’sının albümü olan “Панихида”dan (Panihida) bahsederken bu albümün harikulade bir albüm olduğunu dile getirmiştim. Fakat daha sonra birkaç Türk basına baktığım zaman bu albümün sıradan bir albüm olduğu ve Batushka’nın kimliği ile pek alakası olmadığını yazdıklarını gördüm. Açıkçası buna pek katılmıyorum. Elbette görüşlere sonsuz saygım var. Krzysztof’un özellikle ayinsel partisyonları hemen hemen hiçe indirgendiğinden çok fazla şikâyet edilmiş. Evet, buna katılabilirim. Fakat yetersiz gelmedi bana. Zira Krzysztof oldukça sert bir Black Metal albümü yapmak istemiş ve bunu da yapmış. Batushka esintileri yok demek büyük haksızlık olur. Bugün Панихида albümünü herhangi bir Black Metal dinleyen birine dinletelim kesinlikle Batushka albümü olduğunu daha ilk dakikadan anlar. Bugün ise işte bu Krzysztof’un Batushka’sı ve “Варфоломей” adlı vokalistin Batushka’sının çatışmasını okuyacaksınız. İlk defa böyle bir albüm incelemesini yazıyorum. Oldukça garip bir durum ama işte idare edeceğiz dostlarım.
Şimdi, piyasada iki tane Batushka var. Bunlardan gitarist abinin hak sahibi olduğu Batushka’nın albümünü sizlere değerlendirmiştim. Ve albümün bana göre yılın en iyi albümlerinden biri olduğunu ballandırarak anlatmıştım. Bugün hala o albümü bayıla bayıla dinliyorum. Fakat esas olay aslında vokalist adamın Batushka’sının albümü olacaktı. Çünkü öyle garip bir durum ki Metal Blade Records gibi dev bir dağıtım şirketi grubu kuran Krzysztof’u değil de vokalist Варфоломей tercih etti. İşler zaten bundan sonra iyice garipleşmeye başladı. Krzysztof, yetim gibi adını sanını bilmediğimiz bir şirketle albümü dağıtırken, Варфоломей gövde gösterisi yaparak Metal Blade ile işlerini ağırdan almaya devam etti. Zaten “Hospodi” Krzysztof’un acele etmesinden sonra istifini hiç bozmadan yavaş yavaş dinleyenlere sunuldu. Hatta Spotify’da Krzysztof’un Batushka’sının albümünü göremezken, Hospodi’nin her çıkan teklisini dinledik. Bu yüzden Hospodi daha büyük bir prodüksiyon ile geleceğini ve reklam çalışmalarının daha elle tutulur olacağını belli etmişti. Peki, bunca teferruattan sonra Hospodi nasıl geldi? Neler var içinde? Gerçekten de Krzysztof’un pabucu dama atıldı mı?
Hospodi, yayınlandığından beri dinliyorum dostlarım. Şunu bu paragrafın hemen başında söylemeliyim ki, Hospodi ayinsel bir albüm sıfatını sonuna kadar hak ediyor. Fakat Batushka’nın ilk albümü “Litourgiya”daki gibi bütünsel olarak mükemmellik sunmuyor. Evet, ayinsel yönü bir hayli güçlü olsa da yazılan riffler konusunda bence çok daha iyi olabilirdi. İşte burada da devreye Krzysztof’un daha yetenekli bir virtüöz olduğu giriyor. Belki birçoğunuz diyeceksiniz “amma abarttın” diye. Fakat gerçekten de albümleri eğer virtüözlük yönünden ele alırsanız Krzysztof’un daha görkemli işler yaptığını sizler de fark edeceksiniz. Bu albümde var olan besteler de fena değil. Hatta bazı şarkılarda gerçekten tüylerim diken diken olmadı değil. Zaten bu iki albüm arasında bir kıyaslama yaptığımızda Hospodi belki Riff yazımı konusunda geride kalabilir ama prodüksiyon açısından ise çok daha estetik oluğu aşikâr. Her şey daha net duyuluyor. İyi ama bu Batushka soundu değil ki! İşte burada başka bir pürüz daha çıkıyor. Litourgiya’nın o boğuk ve kalın soundunun yanında Hospodi daha yapay kalıyor. Daha modern kalıyor. Benim için çok bir sorun olmasa da bazı sert tutumlu dostlarımın bunu göz ardı edemeyeceğini biliyorum. Krzysztof sound konusunda Litourgiya’dan çok uzaklaşmayarak devam etmiş yoluna.
Albümü derinlemesine irdelediğim zaman aslında bunun yeni bir yola giriş olduğunu düşünmeye başladım. Zira Hospodi ile vokalistin Batushka’sı daha rafine ve daha modern bir Black Metal yapmak istemiş ve bunu başarmış da. Fakat gel gelelim bu yolda yürüyen zaten birçok Metal oluşumu var. Batushka’nın ilk çıkışında yakaladığı o benzersizlik ve kendilerine has çizgileri ne yazık ki kaybolmuş. Bunu iki Batushka için de söyleyebiliriz aslında. Albümü dinlemek ilk başta beni keyiflendirmiş olsa da bir sonraki dinlemelerim de ne yazık ki sıkıldım. Krzysztof’un yaptığı albümde bu duyguyu yaşamamıştım. Biz dinleyenler açısından iki Batushka’nın olması bence bir avantaj. Çünkü bu iki aynı isme sahip ve hemen hemen aynı yolda yürüme eğilimi olan grubun belli bir kalitede müzik yaptıkları ortada. Gönül ister ki tek ve sağlam bir Batushka olsun ama şimdilik bu pek mümkün görünmüyor.
Özetleyecek olursam eğer, Hospodi iyi bir albüm fakat Krzysztof’un’ Панихида albümü ile kıyaslarsak eğer bence geriden gelen bir albüm olmuş. Evet, ayinsel yönü çok daha kuvvetli fakat yazılan riffler ne yazık ki çok fazla Black Metal hissi uyandırmadı ben de. Sizlerin de görüşlerini merak ediyorum. Bir sonraki yazıda görüşene dek hoşça kalın!
Yorumlar
Yorum Gönder