Merhaba sevgili dostlarım, bugün bir başka albüm incelemesi ile daha sizleri selamlıyorum. En son incelediğim “Batushka” albümünün olağanüstü etkisi henüz üzerimden geçmiş değil. Geçecek gibi de durmuyor. Bu yıl beni Deathspell Omega yeteri kadar yıpratır diyordum açıkçası. Fakat Batushka (Krzysztof’un) bu düşüncemi yerle bir etti. Neyse bu yazıda Batushka konuşmaya gelmedik öyle değil mi? Bugün sizlere 2 yıl önce de sitede ağırladığım Amerikalı Post-Death Metal / Sludge Metal grubu “Inter Arma”nın bu yıl çıkardığı “Sulphur English” adlı albümlerinden bahsedeceğimi. Şimdi tempomuzu biraz düşürüyor ve melodik kaosun içine dalıyoruz.
Inter Arma’nın 2 yıl önce incelemiş olduğum albümü “Paradise Gallows” atmosferik ve güçlü rifflerle bezeli olan yönüyle beni bir hayli etkilemişti. O yıl baya bir dinlemiştim bu albümü. Fakat gel gelelim Inter Arma’yı epeydir tozlu raflara kaldırmıştım. O kadar çok albüm dinliyorum ki haliyle Inter Arma’yı bir anda raflarda tozlanmaya bırakmış oluyorum. Daha nice albüm bir köşede tozlanıyor ve örümcek ağları arasında kalıyor. Fakat geçtiğimiz hafta bir anda aklıma geldi Inter Arma. Acaba yeni bir şeyler yapmış mı derken Sulphur English’i gördüm. Haliyle bu durum beni mutlu etti. Zira hiçbir şekilde haberim yoktu yeni bir albüm çıkaracaklarına dair bu yıl için (devrik cümle kurmaya bayılıyorum). Sulphur English’i görür görmez listeye aldım. Tabi ki hemen incelemedim bu albümü. Zira sırada iki mühim albüm vardı ve onları da şu anda sitede bulabiliyorsunuz zaten. 2 gündür Sulphur English’i yoğun bir şekilde dinliyorum. Açıkçası böylesine düşük tempolu bir albüm ile karşılaşacağımı pek ummuyordum. Evet, çok hareketli şarkılar yapan bir grup değil Inter Arma fakat bu denli tempoyu aşağı çekmeleri de oldukça ilginç bir seçim olmuş. Her şarkı böyle değil belki ama genel olarak tempo bu şekilde ağır ilerliyor.
Inter Arma'nın atmosferik yapıya çok fazla sırtını dayaması bazılarını irite ediyor olabilir. Hatta yer yer ben de burun kıvırmıyor değilim. Fakat atmosferik öğeleri çıkarırsanız Inter Arma’dan ne yazık ki öyle çok etkileyici şeyler kalmıyor geriye. Paradise Gallows’un albüm kapağına bayılmıştım. Çok iyi bir sanat eseri olduğu su götürmez bir gerçek. Sulphur English’in kapak resmi de yine benim beğenimi kazandı. Gerçekten çok iyi albüm kapak seçimi yapıyor Inter Arma. Inter Arma’nın şarkı sözlerinin teması genellikle esrarengiz seyahatler, ölüm ve kıyamet gibi konulardan oluşuyor. Özellikle seyahat temalı şarkıları gerçekten de diğer gruplardan ayrışmada oldukça zekice bir tutum oluyor. Açıkçası temaları aşağı yukarı anlasam da şarkı sözlerinde nelerden bahsettiğini anlamıyorum. Dil yetersizliği değil de konunun ne olduğunu bilmemekten kaynaklanan bir sorun. Anlatılan hikayelerden bir haber olmak da üzücü tabi ki.
Albümü dinlediğim şu iki gün boyunca açıkçası durağanlığından biraz sıkıldım. Temposu düşük çok albüm dinlememe rağmen Inter Arma’nın Sulphur English’i tatsız ve yavan bir tat bıraktı bende. Elbette bunu albümdeki her şarkı için söyleyemeyiz ama bütünsel olarak ele aldığımızda Sulphur English genel olarak ortalama bir düzeyde kalıyor. Albüm, bir önceki albümleri olan Paradise Gallows’un soundu gibi oldukça tok bir ses alt yapısı ile geliyor. Enstrümanların genel olarak duyulabiliyor oluşundan yana bir sıkıntı yok. Fakat bir tık daha tiz olmasını isterdim. Elbette grubun istediği ve dinleyenine sunmak istediği ton bu fakat bu şekilde tok bir sese sahip albüm dinlemek benlik değil. Daha dengeli sesli albümler daha dinlenebilir oluyor haliyle. Albümdeki şarkıları var eden riffler fena değil. Fakat daha iyilerini Paradise Gallows’ta dinledim. Az önce de dediğim gibi ortalama bir albüm olmuş Sulphur English. Albümün en öne çıkan kısmı ise vokal performansları olmuş bana göre. Gerek temiz gerekse de brutal partisyonlarda oldukça iyi işler çıkarmışlar. Davul ve perküsyon çeşitlemeleri de vokal performanslarından hemen sonra geliyor.
Inter Arma'nın Sulphur English’i benim için birazcık hayal kırıklığı oldu aslına bakarsanız. Daha kallavi bir albüm beklerdim. Daha dolu riffler, daha zengin melodi ve daha iyi bir prodüksiyon bu albümü daha iyi bir yere yerleştirebilirdi. Şu an ortalama bir Inter Arma albümü olmaktan öteye gidemiyor. Toplam 9 şarkı var albümde ve bu 9 şarkıdan 2 tanesi enstrümental kısa metrajlı şarkılar. Buna rağmen albümün süresi yaklaşık 67 dakika kadar. Oldukça uzun bir süreye sahip. Ne yazık ki şarkıları dinlerken bu uzunluk sizi sıkabiliyor. Şahsen beni sıktı. Bir sonraki yazıda görüşene dek hoşça kalın!
Albüm Puan: 7/10
Emek var bence
YanıtlaSil