Albüm Kritik 364 (Possessed / Revelations of Oblivion)


Merhaba sevgili dostlarım, bugün sizlere oldukça sağlam bir Thrash Metal albümü inceleyeceğim. Grubu birçok Metal dinleyen dostumun tanıdığına şüphem yok. Amerikalı “Possessed”in geçtiğimiz günlerde çıkardığı “Revelations of Oblivion” adlı albümlerinden sizlere bahsetmek istiyorum. Zira bu yılın iddiali bir başka albümü olarak raflardaki yerini almış durumda.

Öncelikle sizlere kısaca Possessed ile tanışma hikayemden bahsetmek istiyorum. Yıllar önce “Amon Amarth”ı yoğun bir şekilde dinleyen biri olduğum için grubun albümlerinde yer verdiği her şarkıyı didik didik ediyordum. Bir defa dinleyip geçmiyordum şarkıları. Tabi bu durum “Surtur Rising” albümlerine kadar sürdü. Sonrasında ise geçtiğimiz günlerde “Berserker” adlı albümlerinde yazdığım süreç gerçekleşti. Ne yazık ki sadece ben Amon Amarth’ın bittiğini söylemiyorum. Birçok Metal eleştirmeni bu konuda hem fikir olmuş durumda. Her neyse konumuz Amon Amarth değil elbette. Grubun “The Crusher” adlı albümlerinde bonus şarkı olarak yer verdikleri “The Eyes of Horror” adlı şarkıyı dinlediğimde gerçekten çok etkilenmiştim. Öylesine harikulade rifflerden oluşuyordu ki, Amon Amarth’ın yarattığı en güzel şarkılardan biri olarak düşünüyordum. Fakat sonradan öğrendim ki bu aslında bir cover şarkı imiş. Possessed adlı Thrash/Death Metal grubunun “The Eyes of Horror” adlı EP’sine ismini veren şarkısıymış. Ben de merak edip şarkının orijinalini dinledim elbette. Her iki versiyonunu da çok sevdim. Daha sonra Possessed’e bir daha dönüp bakmadım. Ta ki geçen yıl “ya ben Possessed albümü incelemek istiyorum” diyene kadar. Elbette beni en çok etkileyen (gerçi sadece o EP’lerini dinledim bir tek) The Eyes of Horror adlı EP’lerini baştan sona kadar dinledim ve mest oldum. O zaman bir başka Possessed albümü daha inceleyeceğime kendime söz vermiştim. Ve şimdi o sözümü tutuyor ve gurubun yepyeni albümü Revelations of Oblivion’ı deşmeye geçiyorum.

Possessed, ilk başlarda bir Death Metal grubu olarak yola çıksa da daha sonra içinde barındırdığı azman Thrash Metal ruhu daha ağır basmış ve bu rotada ilerlemeye devam etmiş. Açıkçası Possessed’in yaptığı Thrash Metal herhalde benim duymak isteyeceğim ve çok fazla denk gelemediğim bir Thrash Metal olsa gerek. Son derece agresif, hızdan asla ödün vermiyorlar ve davulun tekdüzelik yerine oldukça etkin bir şekilde kendisini gösterdiği bir müzik yapıyorlar. Bu da aslında hem old-school hem de modern Thrash Metal’in çok başarılı bir sentezi olmuş oluyor. Revelations of Oblivion'ın içine geçmeden önce albüm kapağına kısaca değinmek istiyorum. Yine mükemmel sanatçı “Zbigniew”in parmağının olduğunu söylemek istiyorum bu sanat eserinde. Bu albüm kapağı ile bu yılın en iyi albüm kapaklarından birini daha yine bu süper herif ortaya koymuş. Ödül almaması imkansız gibi duruyor. Detaylara oldukça fazla önem veren hem mimar hem ressam olan Zbigniew, burada da yine ruh hastalığını konuşturmuş. Albümün kapağını kaldırıp albümün içine daldığımızda ise albüm kapağı ile aynı süperlikte şarkılarla karşılaşıyoruz. Possessed’in dağılma ve tekrar toparlanma süreçleri olduğu için pek fazla stüdyo albümleri yok. Daha çok ortak işler yapmışlar diğer gruplarla. Neyse ki 2019 yılı grubun gövde gösterisi yapacağı bir yıl olacak. Çünkü hiçbir taviz vermeden kaya gibi bir albüm sunuyorlar bizlere.


Thrash Metal’in giderek yok olmaya başladığını ve daha çok diğer türleri besleyen bir damızlık olduğunu birkaç kez dile getirmiştim. Bunun en büyük nedeni Thrash Metal’in sanki 90lardan sonra ölüm uykusuna yatmış olması. O zamana kadar bu türde işler yapan grupların muazzam bir kitle yakaladığı ve sonrasında ise Thrash Metal kitlesinin aynı gruplara bağımlı kaldığını düşünüyorum. Zira birçok sağlam, genç kuşak Thrash Metal grupları peyda oluyor olsa da ne yazık ki hala o malum büyük grupların önüne geçemiyorlar. Eğer Possessed zamanında dağılma süreçleri ve ara verme gibi sorunlarla yüzleşmiş olmasaydı bugün en çok konuşulan ve konserlerde statları doldurabilecek bir başka Thrash Metal grubu olabilirdi şüphesiz. Elbette yine hatırı sayılır bir kitlesi var fakat o meşhur büyük dörtlü kadar değil. Onlar da ayrı bir gerzeklik konusu ama neyse…

Albüm sound olarak çok başarılı olmuş. Yazılan bütün hız dolu riffler efsane bir şekilde kulaklarınızda çınlıyor. Gerçekten uzun yıllar bekledikten sonra böylesine bir albüm ile geri dönüş yapmak yakışırdı Possessed’e de. Enerjiniz sürekli tavan yapmış bir vaziyette dinliyorsunuz albümü. Ayrıca diğer Thrash Metal gruplarından ayıran bir başka özelliği ise Possesed’in şeytani sözlerle şarkılarını beziyor olması. Bu da yazılan rifflerin bir nebze daha kaotik olmasını sağlıyor ve kaotik riffler benim bebeklerimdir. Albüm öylesine zengin olmuş ki, her şarkıda “heyt be” dedirttiriyor kendisine. Mesela bir “Kreator” sıkıcılığı asla yok. “Jess Becerra”nın şarkı yazımı ve söz yazımındaki rolü Possessed’in bu albümdeki en büyük kozlarından birisi olmuş. Ayrıca vokal görevini de üstlenen bu harika adamın sesini çok beğeniyorum. Şarkılarla gerçekten çok iyi bir sentez sağlıyor. Davul konusunda değinmek istiyorum. “Emilio Marquez” adlı yaratık davulcu gerçekten muazzam bir iş çıkarmış. Hem klasik Thrash Metal davulculuğunu hem de kendisinin yaratıcılığının ürünlerini çok iyi bir şekilde şarkılara yansıtmış. Adeta bir “Dave Lombardo” dinliyormuş hissine kapıldım.


Albümün konsepti tamamen şeytani içeriklerden oluşuyor. Şeytan ve cehennemi yüceltiliyor. 12 şarkıdan oluşan (intro ve outrosu ile) muazzam bir albüm sunmuş bize Possessed. Bence bu yıl övgüleri hak edecek gruplardan bir başkası oldular. Dinlemekten büyük keyif aldığım Revelations of Oblivion’ı sizlere de kesinlikle tavsiye ederim. Özellikle enerji patlaması yaşamak istiyorsanız! Bir başka yazıda görüşene dek hoşça kalın!

Albüm Puanı: 9/10

Yorumlar