Bazıları amaçsız doğar!
Çorak arazilere ekilen tohumlar, sıçanların zehri oldular.
Başsız vücutlar caddeleri doldurdu, verimsiz kalabalığı oluşturdular.
Gökyüzünün maviliğine irin gönderip, griye hayran kaldılar.
Hazır bulunan tasmalı güruh, sahiplerinin komutlarına uydular.
Günah safsatası ile kandırılıp, başlarını secdeden kaldırmayan sapıklar
Yaradanlarına dualarla nifak gönderip, onun tahtına pislediler.
Azametli tanrı görev dağılımını çok iyi yaptı.
Kendi gibi arsızları, taht düşkünlerini, mayasız zihinleri rahimlere yerleştirdi.
Rahimler yırtıldı, kanlar boşaldı.
Fütursuzlar doğdu ve yaşadı.
Şanslı olanlar ise doğmadan ölenler oldu.
İsyancılar, endişelerinin alay konusu olduğunu asla anlamadılar!
Biriken öfke, adsız kavganın başlangıcı,
İtaat eden aşağılıklar, sömürünün güdülenmesi,
Altın tacın altındaki kurtlu bataklık,
Her bir paraziti ile yüreklere pisliğini bulaştırdı.
Larvaların yaşam bulduğu çürümüş kalpler,
Köleliğe teslim olanların aidiyeti oldu.
Başkaldırı, ötesini düşünmeden edilen hareketler,
Gücün kölesi olanların karşısında daima set oldu.
Kayadan sağlam bu bariyeri yıkmak,
Korkakların ellerini çekmesiyle oldu.
Köleler uzaktan uzağa baktılar.
Göz göze geldikleri sivri başlara salyalı gülüşlerini gösterdiler.
Salyaları toprakta derin yaralar açtı.
Verilen savaşın sorumlusu olanlar kurtçukları ile seyre daldı.
Köleler halinden memnun.
Sivri başların ise üzerine korku çekici inmeye başladı.
Gözlerdeki o pervasız endişeler,
Yılan dişli kölelerin acınası gururu oldu.
Kurtçuklar çoğaldı, çamur dört bir yanı sardı.
Altın taçlı olan elinde köle tasmaları ile selam verdi.
Selam olsun mevcut itaatkarlara!
Her imparatorluk
Her millet
Her kabile
Biteceğini düşündüm
Bir nebze de olsa iyi bir şekilde!
Kazma eylemi hiç son bulmayacak.
Doymak bilmeyen iki ayağı üzerinde dik duranlar tarafından.
Tek başına bir virüs,
Birlikte ise kan kusturan hastalık!
Yıkımın vücut bulmuş hali,
Dehşetin düşünen formu!
Mavi küreyi yağmalama hırsı ne zaman başladı?
Ve ne zaman son bulacak?
Dişlerin keskinliği neden törpülenmiyor?
Vicdansız tutumlar, kuduz gibi saldırışlar
Sonu gelmeyen bir felaket silsilesi
Kıyımın tanrı silueti
Her şeyin sahibi olduğunu iddia etmek nasıl bir iblisliktir?
Kazma eylemi hiç son bulmayacak!
Artık yer bitti, mavilik yok oldu.
Şimdi sıra karanlığı kazmaya geldi.
Nerede o cesaretli elleriniz, salyalı ağızlarınız?
Tek bir virüs olarak,
Bir hastalık olarak,
Son bulacağınız karanlığa gömülmek
Toprağın size olan merhametine yeniden sığınmak
Ne yüce gönüldür ki o zehri de hastalığı da bağrına basıyor.
Asla iyi bitmeyecek!
Riyakarların, azmanların, arsızların, hırsızların, aç gözlülerin, sapıkların, kralların, biat edenlerin, etek öpenlerin, pelerin giyenlerin ve çamura saplananların sonu!
Cehennem arzu edilecek,
Kaybolup gitmek ise mutlak son olacak!
Başsız vücutlar caddeleri doldurdu, verimsiz kalabalığı oluşturdular.
Gökyüzünün maviliğine irin gönderip, griye hayran kaldılar.
Hazır bulunan tasmalı güruh, sahiplerinin komutlarına uydular.
Günah safsatası ile kandırılıp, başlarını secdeden kaldırmayan sapıklar
Yaradanlarına dualarla nifak gönderip, onun tahtına pislediler.
Azametli tanrı görev dağılımını çok iyi yaptı.
Kendi gibi arsızları, taht düşkünlerini, mayasız zihinleri rahimlere yerleştirdi.
Rahimler yırtıldı, kanlar boşaldı.
Fütursuzlar doğdu ve yaşadı.
Şanslı olanlar ise doğmadan ölenler oldu.
İsyancılar, endişelerinin alay konusu olduğunu asla anlamadılar!
Biriken öfke, adsız kavganın başlangıcı,
İtaat eden aşağılıklar, sömürünün güdülenmesi,
Altın tacın altındaki kurtlu bataklık,
Her bir paraziti ile yüreklere pisliğini bulaştırdı.
Larvaların yaşam bulduğu çürümüş kalpler,
Köleliğe teslim olanların aidiyeti oldu.
Başkaldırı, ötesini düşünmeden edilen hareketler,
Gücün kölesi olanların karşısında daima set oldu.
Kayadan sağlam bu bariyeri yıkmak,
Korkakların ellerini çekmesiyle oldu.
Köleler uzaktan uzağa baktılar.
Göz göze geldikleri sivri başlara salyalı gülüşlerini gösterdiler.
Salyaları toprakta derin yaralar açtı.
Verilen savaşın sorumlusu olanlar kurtçukları ile seyre daldı.
Köleler halinden memnun.
Sivri başların ise üzerine korku çekici inmeye başladı.
Gözlerdeki o pervasız endişeler,
Yılan dişli kölelerin acınası gururu oldu.
Kurtçuklar çoğaldı, çamur dört bir yanı sardı.
Altın taçlı olan elinde köle tasmaları ile selam verdi.
Selam olsun mevcut itaatkarlara!
Her imparatorluk
Her millet
Her kabile
Biteceğini düşündüm
Bir nebze de olsa iyi bir şekilde!
Kazma eylemi hiç son bulmayacak.
Doymak bilmeyen iki ayağı üzerinde dik duranlar tarafından.
Tek başına bir virüs,
Birlikte ise kan kusturan hastalık!
Yıkımın vücut bulmuş hali,
Dehşetin düşünen formu!
Mavi küreyi yağmalama hırsı ne zaman başladı?
Ve ne zaman son bulacak?
Dişlerin keskinliği neden törpülenmiyor?
Vicdansız tutumlar, kuduz gibi saldırışlar
Sonu gelmeyen bir felaket silsilesi
Kıyımın tanrı silueti
Her şeyin sahibi olduğunu iddia etmek nasıl bir iblisliktir?
Kazma eylemi hiç son bulmayacak!
Artık yer bitti, mavilik yok oldu.
Şimdi sıra karanlığı kazmaya geldi.
Nerede o cesaretli elleriniz, salyalı ağızlarınız?
Tek bir virüs olarak,
Bir hastalık olarak,
Son bulacağınız karanlığa gömülmek
Toprağın size olan merhametine yeniden sığınmak
Ne yüce gönüldür ki o zehri de hastalığı da bağrına basıyor.
Asla iyi bitmeyecek!
Riyakarların, azmanların, arsızların, hırsızların, aç gözlülerin, sapıkların, kralların, biat edenlerin, etek öpenlerin, pelerin giyenlerin ve çamura saplananların sonu!
Cehennem arzu edilecek,
Kaybolup gitmek ise mutlak son olacak!
Not: Gri renkte yazılmış olan dizeler MGLA'nın "Exercises In Futility IV" adlı şarkısından alınmış olup, diğer mısralar tarafımca yazılmış ve bir sentez haline getirilmiştir.
Not2: Yazının açılış fotoğrafı Ralph Meatyard'a aittir.
Yorumlar
Yorum Gönder