Albüm Kritik 354 (Ultra Silvam / The Spearwound Salvation)

Güneşli bir günden herkese selamlar ve sevgiler. Güneşli ama saçma sapan bir soğuk esinti de yok değil. Neyse ki şu saatlerde güneşin daha baskın olduğunu görmek beni mutlu ediyor. Akşama doğru işler elbette güneşin aleyhine olacak. Bugün, bu güzel havada sizlere aynı güzellikte bir albümden bahsedeceğim için de ayrı bir mutluyum. Geçenlerde, hepimizin bağımlısı olduğu (tamam hadi çoğumuzun), Instagram’da gezinirken Nergal’in (Behemoth) paylaştığı bir albüme denk geldim. Ne ola ki bu diye merak ettim ve albümü dinlemeye başladım. Nergal insanının zaten zevkli bir kulağı olduğunu biliyordum. Ultra Silvam adlı yeni bir oluşumun muazzam albümü “The Spearwound Salvation” adlı albümünü övgü ile bizlere sunan Nergal’e teşekkürü bir borç biliyorum. Zira bu yıl dinlediğim en etkileyici albümlerden birine daha merhaba demiş oldum. Şimdi Ultra Silvam adlı oluşumdan ve karanlık albümlerine bir göz atalım.

İsveç menşeili bir grup olduklarını öncelikle söylemek istiyorum. Birçok muazzam grubun var olduğu yer olan İskandinav yarımadasından çıkan bir başka grup oldu Ultra Silvam da. Yaptıkları müzik Black Metal dostlarım. Old-school Black Metal ile Punk’ın keskinliğini bir araya getirerek ortaya bir sentez çıkarmışlar. Bu tarzı daha önce bir başka İsveçli grup olan “Tribulation”da görmüştük. “The Formulas Of Death” albümüne oldukça benzeyen bir albüm dinledim Ultra Silvam’dan. The Spearwound Salvation, iskelet olarak gerçekten de The Formulas of Death’in bir başka versiyonuymuş gibi geldi bana. Ne güzeldir ki Tribulation’ın The Formulas of Death albümlerine hayran biriyim. Gerçi ben o grubun bütün albümlerine hayranım. İsveçli Ultra Silvam’ın temelleri 2015 yılında Malmö’de atılmış. 2017 yılında kendi adlarını verdikleri bir Demo ile hemencecik ilgi çekmeyi başarmışlar. Bu yıl da hatta bu ay da The Spearwound Salvation adlı albümleri ile Metal camiasının içine oldukça sağlam bir şekilde giriş yapmışlar. Black Metal’in Punk Rock ile olan bu aykırı sevişmesinde ortaya oldukça güzel bir iblis velet çıkmış. Geçmişe gittiğimizde Norveçli “Kvelertak”ın albümünü de burada incelemiştim. Orada Punk’ın daha yoğun olduğu aşikardı. Fakat Ultra Silvam Black Metal’in edepsizliğini geride bırakmamış. Punk’ın matematiksel öğelerini sadece aralara sıkıştırmış. Bu da haliyle daha etkileyici bir ekstrem albüm ortaya çıkmasını sağlamış.

Albümü o kadar yoğun dinledim ki son iki gündür artık bir süre damarlarımda Ultra Silvam’ın laneti kol gezecekmiş gibi hissediyorum. Ne güzel 7/24 “Mgła” dinliyordum ben. Şaka bir yana albüm gerçekten o kadar güzel olmuş ki, sürekli dinleme isteği uyandırdı bende. The Spearwound Salvation aynı zamanda The Formulas of Death’i de bayadır dinlememiş olduğumu fark ettirdi bana. O yüzden bu akşam üzerine bir de o albümü dinleyip cila yapmak istiyorum. Grup elemanlarının adı yine gizli bir formda dostlarım. “M.A. (büyük ihtimalle adı ve soyadının baş harfleri) Bas gitar ve vokal”, “A.L. davul” ve “O.R. gitar” da grubun enstrüman işlerini yürütüyorlar. Yani müziği var ediyorlar. Albümün prodüksiyonu benim en sevdiğim tarzlardan biri olan çiğ bir sound ile kaydedilmiş. Fakat bu çiğlikte bas gitar duyulmuyor diye bir şey yok. Onun da varlığını rahat bir şekilde hissediyorsunuz. Fakat kulağınızda egzotik tatlar bıraktığını söyleyemem. Düz bir şekilde şarkılara eşlik etmiş. Küçük şımarıklıklar yok. Albüm için yazılan şarkıları ben çok başarılı buldum. Yazılan riffler çok uç değiller belki ama oldukça sağlamlar. Özellikle sürekli bir sololar silsilesini olması da kalbimi çaldı. Tekdüzelikten şikâyet edecek kimsenin olacağını düşünmüyorum. Zira oldukça geniş bir yelpazede riff yazmış Ultra Silvam. Bu riffleri de gayet başarılı bir şekilde şarkılara yedirmiş.

Albümün genel temasını birçok Black Metal grubunun da faydalandığı inanç, tanrıya teslimiyet ve ibadet gibi konular oluşturuyor. Elbette bunların ne kadar muazzam şeyler olduğundan bahsediliyor. Herkesi ibadete çağırıyorlar. Ne kadar dini bütün gruplar var yahu. Şaka bir yana Ultra Silvam da pislik gruplardan biri olma yolunda ilerliyor. Ne güzel! Albümde 7 şarkı var ve yaklaşık 30 dakikalık bir süreye sahip. Oldukça tadında bir albüm olduğu süresinden de anlaşılıyor zaten. Gerçi ben daha fazla şarkı olmasını isterdim The Spearwound Salvation’da. Çünkü kendisini çok güzel dinlettiren bir albüm. Sizlerin de kesinlikle bir göz atmanız gerektiğini düşünüyorum. Bir başka yazıda görüşene dek hoşça kalın!

Albüm Puanı: 8,5/10