En büyük gerçek tek bir varlığın olmayışı.
Bazen oturup bir kitap okumak ve okuduğunuz kitapta bir şeyler keşfetmek,
Bilmediğiniz yollarda yürümek ve yolun nereye devam ettiğini düşünmemek,
Sorgulayıcı bir tutumda olmak ve sorgulamayı günah sayarak çamura saplanmak,
Gözleri gökyüzüne dikip arkasını görmek ve arkasında yaradan bulmak,
Ahmaklığın boş bakışlarını hisseden gökyüzüne acımak,
Saplantı olmuş bilgi kırıntıları ile kurumuş bir ağaç gibi can çekişmek,
Ne zaman biteceğini bilememek ve bir baltaya hasret kalmak,
Aynı türden birinin hayata son verme ironisi ile yüzleşmek,
Gideceğin yerin bulutların ötesindeki sonsuz güzellik vadisi olduğunu düşlemek,
Yaşadığına inanmak ve gerçek yaşamın altın yollardan geçtiğine inanmak,
Beklemek ve sonucunda yitik bir yanmış kağıt parçası gibi kül olup kaybolmak,
Uzanıp giden verimsiz topraklara ekilen umutlar,
Meyvelerinin umut olacağını düşleme gafleti,
Kurtçukları kıskanıyorum.
Görkemli, şatafatlı tavırlarla ahlakın kendisinin iç çamaşırını indirmesi,
İki yüzlülükle göz ucundan bakan tanrılar,
Verimsiz döllerle sulanan ahlak ve sonrasındaki ecinni portreler,
Her şey bitmek bilmeyen bir makaradaki tiftiklenmiş ip gibi,
Ayrı düşümler bitmek bilmiyor, kanın nereden aktığını önemsememek,
Aktıkça yayılan, her yere süzülen utanç sızıntısı
Bu, hayatın büyüyen çöplüğündeki çöpçülerin saygınlığıdır.
Doğumunu hatırlamayanlar, varlığını bilir olurlar.
Kendilerinden emin ve misyon sahipleri tavırları ile boşluktalar.
Hiçbir zaman doldurulamayacak o kudretli boşluk ve hisse talep edenler,
Ulumayı unutan kurt sürüsü, mantarlardan medet uman amansız böcek,
Elde tutulan kazmalar bahçelere ağaç, ruhlara mezar oluyor.
Yokluğa atılan her adım, varlığa sığınma çabası
Hissedilen korku ölüm değil, bilindiğini sanılan bilinmeyenler.
İki yüzlülükle göz ucundan bakan tanrılar,
Verimsiz döllerle sulanan ahlak ve sonrasındaki ecinni portreler,
Her şey bitmek bilmeyen bir makaradaki tiftiklenmiş ip gibi,
Ayrı düşümler bitmek bilmiyor, kanın nereden aktığını önemsememek,
Aktıkça yayılan, her yere süzülen utanç sızıntısı
Bu, hayatın büyüyen çöplüğündeki çöpçülerin saygınlığıdır.
Doğumunu hatırlamayanlar, varlığını bilir olurlar.
Kendilerinden emin ve misyon sahipleri tavırları ile boşluktalar.
Hiçbir zaman doldurulamayacak o kudretli boşluk ve hisse talep edenler,
Ulumayı unutan kurt sürüsü, mantarlardan medet uman amansız böcek,
Elde tutulan kazmalar bahçelere ağaç, ruhlara mezar oluyor.
Yokluğa atılan her adım, varlığa sığınma çabası
Hissedilen korku ölüm değil, bilindiğini sanılan bilinmeyenler.
"Exercises In Futility", Polonyalı görkemli Black Metal grubu Mgla’nın 2015 yılında çıkardığı 6 şarkıdan oluşan bir EP’sidir. Sitede daha önce yazmış olduğum incelemesini de okuyabilirsiniz. Fakat bu albümün üzerinden 4 sene geçmiş olmasına rağmen beni kendisine bağımlı hale getirmesi ile ilgili bir şeyler daha söylemek istiyorum. Bu söyleyeceklerim aslında biraz daha felsefi yönde olacak. Ne zamandır aklımda olan bu yazı dizisinde Mgla’nın belki de çağımıza en büyük hediyesi olan bu “Nihilist Manifestosu"nun derinlerine inmek istiyorum. “Beyhude Çabalar” olarak adlandırıyorum bu yazı dizisini. Zira albümün isminin en güzel Türkçeye çevrilmiş hali bu bence. Bu albüm sayesinde aslında benliğimde olan o “hiççilik” duygusunu keşfetmiş oldum. Nihilizm, bana göre günümüz modern dünyasının en kaideye alınması gereken düşünsel akımıdır. Bu düşünceyi elbette benimsemek, anlamak ve yorumlamak diğer birçok düşünceden biraz daha zor bir durum. Çünkü kocaman düşünce silsilesini sadece “hiççilik” diye yorumlamak aslına bakarsanız o düşüncenin anlamını boşaltmaktan başka bir şey değil. Tüm değerlerin değersiz kılındığı bir felsefe kuramından bahsediyoruz en basit tabiriyle. Var olanın hükmünün ne olduğunu ve hüküm ile var olabilme yetkisini nereden aldığı… Mgla, işte 6 şarkıdan oluşan bu görkemli EP’si ile bu tür konularda söyleyeceklerini harikulade bir müzik ile dile getirmiş. Anlaması çok güç bir albüm. Benim de yüzde yüz anladığım söylenemez fakat her gün en az 3 kere baştan sona dinlediğim için artık birkaç şey söyleme haddini kendimde bulmuşumdur diye zaten klavyenin başına oturdum.
Yukarıda yazdığım kısacık yazı da “Exercises In Futility I” adlı EP’nin açılış şarkısından neler anladığım ve bana neler hissettirdiklerini anlatan kısa bir bildirge gibi bir şey. Böylesine derin albümleri dinleyip, yüzeysel bir şey yazmak hem albüme hem yazılan sözlere ayıp olurdu diye düşünüyorum. Çok fazla işleri keşmekeş bir hale getirmeden diyeceklerimi dedim. Umarım sizler de bu yazı dizisinden memnun kalırsınız. En son yazdığım yazı dizisi olan “Deneme 1-2-3”ten sonra sonunda farklı bir yere doğru yönelmeyi başardım. Bu defa antropolojik bir serzeniş değil daha ziyade felsefi bir bildirge yazıyorum. Elbette işin içinde yine insan var ve antropolojinin ucuna yine dokunmuş oluyorum. Fakat çok az. Umarım sizler de beğenerek okursunuz.
Polonyalı mükemmel grup MGLA’ya bu muhteşem baş yapıt için minnetlerimi sunuyorum.
Not: Yukarıdaki bildirgede italik ve beyaz renkli yazılmış olan dizeler Exercises In Futility I'de yer alan şarkı sözlerinden alıntılardır.
Not:2 Yazının açılış görseli "Marx Ernst"e aittir.
Yukarıda yazdığım kısacık yazı da “Exercises In Futility I” adlı EP’nin açılış şarkısından neler anladığım ve bana neler hissettirdiklerini anlatan kısa bir bildirge gibi bir şey. Böylesine derin albümleri dinleyip, yüzeysel bir şey yazmak hem albüme hem yazılan sözlere ayıp olurdu diye düşünüyorum. Çok fazla işleri keşmekeş bir hale getirmeden diyeceklerimi dedim. Umarım sizler de bu yazı dizisinden memnun kalırsınız. En son yazdığım yazı dizisi olan “Deneme 1-2-3”ten sonra sonunda farklı bir yere doğru yönelmeyi başardım. Bu defa antropolojik bir serzeniş değil daha ziyade felsefi bir bildirge yazıyorum. Elbette işin içinde yine insan var ve antropolojinin ucuna yine dokunmuş oluyorum. Fakat çok az. Umarım sizler de beğenerek okursunuz.
Polonyalı mükemmel grup MGLA’ya bu muhteşem baş yapıt için minnetlerimi sunuyorum.
Not: Yukarıdaki bildirgede italik ve beyaz renkli yazılmış olan dizeler Exercises In Futility I'de yer alan şarkı sözlerinden alıntılardır.
Not:2 Yazının açılış görseli "Marx Ernst"e aittir.
Yorumlar
Yorum Gönder