Merhaba sevgili dostlarım, bugün yine hava oldukça güzel ve bu defa sizlere bu güzel havaya yakışacak bir albümden söz edeceğim. Dün Swallow The Sun'ın "When A Shadow Is Forced Into The Light" ile fazlaca depresyona girmiştik. Bugün o kara bulutları dağıtma vakti geldi. Oldukça köklü bir grup olan fakat benim henüz keşfettiğim “Master” adlı Death/Thrash Metal grubunun 2018 yılında çıkardığı süpersonik gaz albümleri “Vindictive Miscreant”i huzurlarınıza sunuyorum.
İki günden beri dinliyorum bu albümü ve gerçekten insanı 45 dakikalığına tüm dert ve kederlerinden kurtarmaya bire bir yapıt olmuş. Öylesine enerji dolu ki albüm, bir an olsun dur durak bilmiyor ve hızdan asla taviz vermiyor. Master, 1983 yılından bu yana Metal müziğin içinde olan bir grup ve oldukça üretken olduklarını da söylemem gerekiyor. Vindictive Miscreant grubun 14. Stüdyo albümü dostlarım. EP ve Split albümleri bu sayıma dahil etmedim. Onları da işin içine eklersek sayı daha da astronomik oluyor. Böylesine üretken grupları seviyorum açıkçası. Ne kadar fazla şeyler verirlerse ben o kadar ihya oluyorum. Elbette her grup için bu ihya olma olayını söylemek zor. Zira bolca albüm çıkarıp da ancak birkaç tanesinde kendilerini dinlettirebilen gruplar da yok değil. Neyse ki Master’ın en azından Vindictive Miscreant albümünde hayal kırıklığına uğramadım. Albümün başlayıp da bitmesini istemediğim türden bir yapıt olması beni benden aldı. Öylesine gaz şarkılar var ki, damarlarınızda dolaşan kanın hızı inanılmaz derecede artıyor. Bu adamların konserlerinde olmayı isterdim. Amerikalı (sonradan Çek Cumhuriyeti'ne ikametgah aldırmışlar) abilerimizin yaptıkları tür benim sevdiğim alaşımlardan. Death ve Thrash’in oldukça yakın akraba olduklarını biliyoruz zaten. Bu iki türü birbirinden koparmadan sağlam bir ekstrem tür yaratmayı gayet iyi bir şekilde başarmış Master. Bana bir başka sevdiğim grup olan “Bodyfarm”ı dinliyormuşum havası verdi. Tabi ki Master Bodyfarm’dan baya gömlek üstün olduğu için kıyaslama gibi bir gaflete düşmeyeceğim.
Albüm için yazılan riffler çok efsaneler diyemeyeceğim. Zaten bu türde dinlediğim birçok albümde de öyle görkemli rifflerle denk gelmedim. Bu türün iskeletinde ne varsa Master onun dışına çıkmadan bizlere sünüyor. Bir de old-school bir tavırları olduğu için haliyle sınırları aşma düşüncesi pek olmuyor. Hızlı şarkılar ile gönülleri çalmayı hedefliyor Master ve bunu da başarıyor. Yazılan riffler her ne kadar sıradan olsa da şarkıların süratli olması ve sizleri sürekli kafa sallamaya zerk ediyor olması görmezden gelmenize neden oluyor. “Paul Speckmann”in bas gitar performansı ise bence bu albümün en kulak dolduran kısmı oluyor. Bas gitarın sesinden asla feragat edilmemiş ve çelik tellerin fütursuzca kulaklarda çınlamasını duyuyor olmamız prodüksiyon açısından albüme artı puan kazandırıyor. Ben, bas gitarın bu türlerde kısık sesle olmasını sevmiyorum. Çünkü Death Metal’in bas gitar ile olan bağlantısı diğer türler gibi değil. Ortaya çok fena şeyler çıkabiliyor. Paul da bu fena işleri bütün şarkılarda yapmış. Fakat vokal performansı için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Şarkıları söyleyen de yine Paul abimiz. Fakat brutal performansı beni pek mutlu etmedi. Çok zoraki çıkıyormuş gibi geldi sesi. Bunca yıldan sonra sesinin elbette eskisi gibi olmasını beklemek saçmalık olur. Fakat olmamış işte.
Albüm bütünsel olarak sürekli dinleyeceğiniz bir albüm olmuş. Soundu da oldukça tatminkar olunca haliyle kulaklıklarınızı çıkarmak istemiyorsunuz. Vindictive Miscreant 8 şarkıdan oluşan ve yaklaşık 45 dakikalık süreye sahip, enerji dolu bir albüm olmuş. Kesinlikle dinlemenizi tavsiye ediyorum. Albümdeki her şarkı içinizdeki fitili ateşlemeye ve ortalığı yangın yerine çevirmeye yetecek düzeyde. Bir başka yazıda görüşene dek hoşça kalın dostlarım.
Albüm Puanı: 8/10
İki günden beri dinliyorum bu albümü ve gerçekten insanı 45 dakikalığına tüm dert ve kederlerinden kurtarmaya bire bir yapıt olmuş. Öylesine enerji dolu ki albüm, bir an olsun dur durak bilmiyor ve hızdan asla taviz vermiyor. Master, 1983 yılından bu yana Metal müziğin içinde olan bir grup ve oldukça üretken olduklarını da söylemem gerekiyor. Vindictive Miscreant grubun 14. Stüdyo albümü dostlarım. EP ve Split albümleri bu sayıma dahil etmedim. Onları da işin içine eklersek sayı daha da astronomik oluyor. Böylesine üretken grupları seviyorum açıkçası. Ne kadar fazla şeyler verirlerse ben o kadar ihya oluyorum. Elbette her grup için bu ihya olma olayını söylemek zor. Zira bolca albüm çıkarıp da ancak birkaç tanesinde kendilerini dinlettirebilen gruplar da yok değil. Neyse ki Master’ın en azından Vindictive Miscreant albümünde hayal kırıklığına uğramadım. Albümün başlayıp da bitmesini istemediğim türden bir yapıt olması beni benden aldı. Öylesine gaz şarkılar var ki, damarlarınızda dolaşan kanın hızı inanılmaz derecede artıyor. Bu adamların konserlerinde olmayı isterdim. Amerikalı (sonradan Çek Cumhuriyeti'ne ikametgah aldırmışlar) abilerimizin yaptıkları tür benim sevdiğim alaşımlardan. Death ve Thrash’in oldukça yakın akraba olduklarını biliyoruz zaten. Bu iki türü birbirinden koparmadan sağlam bir ekstrem tür yaratmayı gayet iyi bir şekilde başarmış Master. Bana bir başka sevdiğim grup olan “Bodyfarm”ı dinliyormuşum havası verdi. Tabi ki Master Bodyfarm’dan baya gömlek üstün olduğu için kıyaslama gibi bir gaflete düşmeyeceğim.
Albüm için yazılan riffler çok efsaneler diyemeyeceğim. Zaten bu türde dinlediğim birçok albümde de öyle görkemli rifflerle denk gelmedim. Bu türün iskeletinde ne varsa Master onun dışına çıkmadan bizlere sünüyor. Bir de old-school bir tavırları olduğu için haliyle sınırları aşma düşüncesi pek olmuyor. Hızlı şarkılar ile gönülleri çalmayı hedefliyor Master ve bunu da başarıyor. Yazılan riffler her ne kadar sıradan olsa da şarkıların süratli olması ve sizleri sürekli kafa sallamaya zerk ediyor olması görmezden gelmenize neden oluyor. “Paul Speckmann”in bas gitar performansı ise bence bu albümün en kulak dolduran kısmı oluyor. Bas gitarın sesinden asla feragat edilmemiş ve çelik tellerin fütursuzca kulaklarda çınlamasını duyuyor olmamız prodüksiyon açısından albüme artı puan kazandırıyor. Ben, bas gitarın bu türlerde kısık sesle olmasını sevmiyorum. Çünkü Death Metal’in bas gitar ile olan bağlantısı diğer türler gibi değil. Ortaya çok fena şeyler çıkabiliyor. Paul da bu fena işleri bütün şarkılarda yapmış. Fakat vokal performansı için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Şarkıları söyleyen de yine Paul abimiz. Fakat brutal performansı beni pek mutlu etmedi. Çok zoraki çıkıyormuş gibi geldi sesi. Bunca yıldan sonra sesinin elbette eskisi gibi olmasını beklemek saçmalık olur. Fakat olmamış işte.
Albüm bütünsel olarak sürekli dinleyeceğiniz bir albüm olmuş. Soundu da oldukça tatminkar olunca haliyle kulaklıklarınızı çıkarmak istemiyorsunuz. Vindictive Miscreant 8 şarkıdan oluşan ve yaklaşık 45 dakikalık süreye sahip, enerji dolu bir albüm olmuş. Kesinlikle dinlemenizi tavsiye ediyorum. Albümdeki her şarkı içinizdeki fitili ateşlemeye ve ortalığı yangın yerine çevirmeye yetecek düzeyde. Bir başka yazıda görüşene dek hoşça kalın dostlarım.
Albüm Puanı: 8/10
Yorumlar
Yorum Gönder