Albüm Kritik 337 (Ulfven / Folklore)

Merhaba sevgili dostlarım, haftanın ilk gününden herkese selamlar. Yeni bir haftaya girdik ve bu haftanın ilk gününde sizlere oldukça güzel bir albümü yazmaktan mutluluk duyuyorum. Geçen incelediğim Dust Bolt’un “Trapped in Chaos” albümünün muntazamlığından sonra bugün de yine sizlere oldukça iddialı bir albümü sunuyorum. 2017 yılında kurulan, oldukça yeni bir grup olan “Ulfven” adlı İsveçli grubun ilk stüdyo albümleri “Folklore”den sizlere söz edeceğim. Metal camiasına yeni giriş yapan grupları keşfetmeyi çok seviyorum. Çünkü ileriki yıllarda bizleri nelerin heyecanlandıracağını bulmuş oluyorum aynı zamanda. Özellikle İskandinav yöresinden çıkan bir gruba denk geliyorsam çok fazla bir soru işareti olmuyor zaten kafamda. Çoğunlukla beni mutlu eden gruplarla tanıştım o bölgeden. Lafı daha fazla dolandırmadan Folklore’un derinliklerine inelim.

Grubun yaptığı tür için Melodic Death Metal ve Doom Metal denmiş. Evet, bu ikisinin de niteliklerini barındırıyor Ulfven bünyesinde. Fakat bolca atmosferik öğelerin olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim. Atmospheric Black Metal tınılarını da duymak beni şahsen memnun etti. Zira yaptıkları müzik bu türü de kucaklayacak türden. Grup ilk albümleri için gerçekten oldukça titizlikle çalışmış. Yazılan riffler, kurgulanan atmosfer ve şarkıları olabildiğince sıkıcılıktan uzak tutmak için şarkı içlerindeki geçişlerin oldukça efektif kullanılması Folklore’u bir anda bambaşka bir yere doğru itmiş. O yer ise olumlu yorumların olduğu bir yer oluyor haliyle. Ulfven’i dinlemeden önce sıradan bir albüm dinleyeceğimi düşünüyordum. Çünkü yaptıkları türde birçok albüm dinlemiş biri olarak, haliyle biraz tereddütle yaklaştım. Fakat bütün tereddütlerim boşunaymış. Ulfven daha ilk albümlerinde beni etkilemeyi başardı. Ekstrem metali iyi bildikleri aşikar. Özellikle albümün baştan sona kadar olan şarkılar arasındaki yolculuğunuzda hiç sıkılmıyor ve sürekli merak içinde kalıyorsunuz. Sizleri diri tutabilen bir albüm Folklore. Bunun en büyük nedeni ise yukarıda da az önce bahsettiğim gibi şarkı içlerinde bulunan geçişlerin oldukça iyi olmaları ve yazılan rifflerin hiçte öyle yabana atılacak türden olmamalarından kaynaklanmasıdır.

Albümün soundu da yine en beğendiğim faktörler arasında dostlarım. Her şey gayet net bir şekilde duyuluyor. Kaçırdığınız herhangi melodi veya herhangi bir riff olmuyor. Zaten albümün temposu ortalama bir hız ile düşük hız arasında bir yerlerde. Öyle süpersonik hızda şarkılar yok. Çünkü albümün dramatik bir havası var. Dramatik bir havanın yarattığı atmosfer de tahmin edeceğiniz gibi karanlık ve puslu oluyor. Fakat öyle iç parçalayıcı unsurlar fazla yok. O yüzden albümde her şey tam kararında olmuş. Ne tuzu fazla ne de biberi. Şarkı sözlerine baktığınız zamanda sürekli dramatik hikayelerin anlatıldığını görürsünüz. Birçoğu büyük ihtimalle o yörede anlatılan masallardan etkileşimler taşıyor. En azından bana öyle geldi. Albümde var olan melodik besteleri çok sevdim. Folk gitar ile yazılmış olan arpejler ve akorlar sizleri de başka diyarlara götürecektir. Ulfven gibi genç bir grubun böylesine sağlam bir albüm ile müzik dünyasına giriş yapmış olmaları beni çok mutlu etti.

Özetleyecek olursam eğer, albümde yer alan 8 şarkının her biri sizi mutlu edecektir (intro Antvarda bir şarkı olmasa da). Verilmek istenen o hüzünlü atmosfer oldukça başarılı bir şekilde verilmiş. Şarkıları söyleyen “Daniel Brundin”in brutal vokal performansı da gayet başarılı olmuş. Benim için her şarkı başarılı ama “Nocturnal Watcher” öylesine zengin bir şarkı olmuş ki, resmen dibim düştü. Böylesine güzel bir albüm için bu genç dostlarıma teşekkür ediyorum. Bir sonraki yazıda görüşene dek hoşça kalın!

Albüm Puanı: 9/10