Albüm Kritik 335 (Yavuz Çetin / İlk)

Merhaba sevgili dostlarım, normalde uzunca bir süre sadece 2019 tarihli albümleri yazacaktım buraya fakat sitede olmasını istediğim bir albümü daha fazla geciktirmek istemedim. Daha doğrusu ülkenin en iyi gitaristlerinden biri olarak gösterilen “Yavuz Çetin”i sitede ağırlamak istedim daha fazla geç olmadan. Birçok kesim Yavuz’un iki albümünden ikincisi olan “Satılık” albümünü incelemiş. Açıkçası ben ilk albümde neler yaptığını merak ettim. Yavuz Çetin’in oldukça iyi bir müzisyen olduğu herkes tarafından söylenir. Ben ismen tanısam da bu zamana kadar oturup bir albümünü dinlemişliğim yoktu. Benim gibi sert müzik seven biri için bu tür albümler dinlemek gerçekten oldukça zor oluyor. Evet, herhangi bir barda falan çalınsa oturup dinleyebilirim (ki ülkemizdeki canlı müzik olayından nefret ediyorum) fakat özellikle oturup bir Yavuz Çetin albümü dinlemek ve onu yazmak oldukça teferruatlı oluyor. Lafı daha fazla uzatmadan Yavuz Çetin’in 1997 yılında çıkardığı “İlk” adlı albümünden sizlere söz edeceğim.

Yavuz Çetin’in safkan bir Rock müzisyeni değil. Öncelikle bunu söylemek istiyorum. Zaten dostumuzun enstrüman geçmişine baktığımızda Cura ile başlayan ve bağlama ile devam eden geniş bir yelpazeye sahip olduğunu görebiliriz. Böylesi multi-enstrumanist adamları seviyorum. Lakin eğer birileri çıkıp da Yavuz Çetin çok sağlam bir Rock müzisyeni derse ne yazık ki buna itirazım olacaktır. Müziğinde Pop, Blues, Rock ve daha çok akustik müzik sentezi var. Örneğin bir “Jack White” sertliği Yavuz Çetin de yok. Bu elbette bir kusur falan değil. Sadece safkan bir Rock albümü incelemeyeceğime dikkati çekmek istedim. Biraz da Reggae havası yok değil. Böyle kamp alanlarında çıplak gençlerin Yavuz Çetin’in müziği eşliğinde sıcak dakikalar yaşayabileceğini düşünebiliyorum. Nedense böyle bir düşünce geldi aklıma ("Ağlamayı Sevmem" ben çalıyordu bu cümleyi yazarken). İlk, iskelet olarak Akustik Rock formunda bir albüm olmuş. Şarkıların ana bestelerinin çoğunun akustik tınılardan oluşurken, “Birkaç Saat” gibi Rock’N Roll şarkısına da denk gelebiliyorsunuz. Çeşitlilik anlamında yukarıda saydığım türlerin birçoğunu barındırıyor İlk.

Albüm prodüksiyon açısından herhangi bir soruna sahip değil. Her şey gayet net bir şekilde kulaklarınızda çınlıyor. 1997 yılında Türkiye’de çıkan bir Rock albümü için gayet iyi bir sounda sahip olmasına sevindim. Yazılan akustik akorları genel olarak iyiler. Fakat gitar akorlarının en büyük sıkıntısı hepsinin birbirine çok fazla benzemesi oluyor. Çok fazla bir nota değişikliği duymuyorsunuz. İşi götüren genellikle elektrik gitar soloları ve yazılan riffler olmuş. Sololarını çok beğendim gerçekten. Bu adama boşuna ülkenin en iyi gitaristlerinden biri demiyorlarmış. Vokal performansı ise normal geldi bana. Sesi için muazzam diyemem. Diyenler de bence aşırı hayranlıktan diyordur. Zira herhangi bir Rock müzisyeninde de bu tını da bir vokal performansı bulabilirsiniz. Bu albümde bulunan 14 parçanın hepsi de Yavuz Çetin tarafından yazılmış. Sözlerini de yine Yavuz yazmış. Bunu belirtiyorum çünkü ülkemizde söz ve müzik yazmaktan aciz o kadar çok grup ve şarkıcı var ki, haliyle bunu belirtmek zorunda kalıyorum. Müzisyen olup beste ve söz yazamayan insanlara da diyecek pek bir şey bulamıyorum. Sözleri gayet başarılı bir şekilde yazmış Yavuz. Günümüz ruhsuz ve yapmacık şarkı sözleri gibi değiller en azından.


Yavuz Çetin’in çıkış albümü olan İlk, bütünüyle ele alındığında ülkede yapılabilecek en iyi işlerden biri olarak görünüyor. En azından Yavuz’un yaptığı türde. Yaşasaydı belki ülkenin standartlarının çok üstünde albümler yaratacaktı. Yaptığı bu değerli albüm için kendisini bir kez daha minnetle anıyorum. Benim gibi ekstrem türlerin hastası olan birinin de arada sırada açıp iyi hissetmek için dinleyebileceği bir albüm olmuş İlk. Bir başka yazıda görüşene dek hoşça kalın.

Albüm Puanı: 9/10



Yorumlar