Kıymetli komşumuz Yunanistan’dan bir grubu daha siteye davet ettiğim için oldukça mutlu oldum. Daha öncesinde (2016 yılında) “Rotting Christ”ı “Rituals” albümü ile sitede ağırlamıştım. Thy Darkened Shade, ikinci Yunanistanlı grup olarak siteyi şenlendiriyor. Grup hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Sağ olsun Spotify’da gezerken denk geldiğim bir başka mühim grup oldu kendileri. Black Metal yaptıklarını öğrendiğimde de grubu hemen listeye aldım. Grubun üretkenliği ne yazık ki oldukça kısır dostlarım. En son stüdyo albümleri şu an sizlere bahsettiğim Liber Lvcifer I: Khem Sedjet adlı albümleri. 1999 yılında kurulmuş olmalarına rağmen ilk stüdyo albümlerini 2012 yılında yayınlamış Thy Darkened Shade. Evet, çok geniş çapta kitlelere ulaşabilmiş bir grup değiller. Fakat yaptıkları müzik o kadar iyi ki, Black Metal dünyasında bu kadar geri planda kalmaları tamamen kendi hataları diye düşünüyorum. Zira Rotting Christ da aslına bakarsanız çok yakın zamanda daha geniş kitlelere hitap etmeyi başardı. O yüzden tanıtımı oldukça başarılı bir şekilde yapmak gerekiyor. Liber Lvcifer I: Khem Sedjet albümlerinden sonra 3 tane ortak yapım albüm çalışmaları olmuş grubun. Bu çalışmalar haricinde kendilerinin yaptıkları bir albüm yok. O yüzden Liber Lvcifer I: Khem Sedjet oldukça kıymetli bir forma bürünüyor.
Thy Darkened Shade, yapısal olarak Avangart ve ikinci dalga Black Metal gruplarının sentezini bizlere gösteriyor. Yaptıkları müziğin hakkını çok iyi bir şekilde verdiklerini daha albümün üçüncü şarkısında fark ediyorsunuz. Çok iyi yazılmış gitar riffleri ve güçlü bir atmosfer ile Liber Lvcifer I: Khem Sedjet kendini sizlere hemen bağlayabilen bir albüm olma özelliği taşıyor. Albümü dinlediğim süre boyunca gerçekten büyük haz aldım. Özellikle şarkılardaki rifflerin çeşitliliği, klasik tarzdaki sürekli kendini tekrarlayan Black Metal albümlerine nazaran daha çok kulak dolduruyor. Thy Darkened Shade’i bir an, bir festivalde dinlerken hayal ettim ve nasıl muazzam bir atmosfer yaratabilecekleri hemen gözümün önüne geldi. Bana birazcık “Ignis Haereticum”u anımsatmadı değil. İki gitarın birbirini tamamlar tarzda kulaklarda çınlattıkları partisyonları çok sevdim. Sol kulak bambaşka şeyler dinlerken, sağ kulak daha kendinden emin bir şeyleri dinlemekle ilgileniyor. Bu iki aşırılıkları muazzam bir şekilde şarkılarda duymak kime mutluluk vermez ki? Hatta bazı şarkılarda resmen tüylerim diken diken oldu. İki kişiden oluşan Thy Darkened Shade, her enstrümanın varlığının öylesine muazzam derecede bizlere yansıtmış ki, şaşkınlığınızı gizleyemiyorsunuz. “Semjaza” adlı dostumuzu albümü oluşturan lokomotif görevini görüyor. Gitar ve bas gitar yazımlarını üstleniyor bu ruhsuz adamımız. Üzerine düşen bu görevi de gayet başarılı bir şekilde yerine getiriyor.
Yazılan rifflerin kaotik ve görkemli yapıları sizlerin tekinsiz sularda dolaştığınızı apaçık bir şekilde hissettiriyor. Davul çeşitlemeleri de öylesine başarıl olmuş ki, albümde herhangi bir şarkıda kusur bulmak imkansız oluyor. Özellikle “The A” adlı muazzam vokali dinlemek bambaşka bir tecrübe dostlarım. Evet, bu adamın yaptığı tarzda brutal vokal yapan birçok eleman var fakat arka planda gümbür gümbür devam eden şarkılara gerçekten çok iyi bir ses aralığı ile eşlik ediyor. Benim hoşuma gitmeyen tek kısım, brutal vokalden çıkıp arada ağıt veya yakarış tarzda bir şeyleri söylemek için temiz vokale dönmesi oldu. Temiz vokal konusunda ne yazık ki benim beğenimi kazanmadı The A.
Benim sevgili oynatma listeme hemencecik giren bu albümü sizlere de kesinlikle tavsiye ediyorum dostlarım. Her şeyi ile sizlerin kalbini fethedebilecek bir baş yapıt ortaya koymuş Yunanistanlı dostlarımız. Bir sonraki yazıda görüşene dek hoşça kalın!
Albüm Puanı: 10/10
Yorumlar
Yorum Gönder