Albüm Kritik 321 (Mgla / Mdłości)


Her bir rüya… parçalandı, çiğnendi ve kayboldu! 
Her bir kelime… sonsuza kadar sustu! (Mdłości I)

Var olmanın hükmü ne zamana kadar sürecek? Varlığın içinde var olan ne zaman serbest kalacak? Bitmeyen kahırlar, ahlaksız tavırlar, sevgisiz sarılanlar ne zaman yokluğun karanlığında aidiyetine dönecek? Kocaman bir boşluğu doldurmaya çalışmak ne zaman son bulacak..? Bütün bunları bana yazdırabilecek birkaç grup var sadece. Onlardan birinin sadece iki şarkıdan oluşmasına rağmen yürekleri dağlayan muhteşem bir EP’sinden sizlere söz edeceğim. Polonya’nın en nihilist oluşumu “Mgła”nın “Mdłości” EP’sinin aklımızı ve ruhumuzu kıskacına almasından sizlere söz edeceğim.

Müzik,başlı başına insanın yarattığı en nadide bir unsurdur. Zaten gerçek insanı sanatla ne kadar ilgili olduğuna bakarak anlayabiliyorsunuz. Çünkü insan sosyal bir varlık olmanın yükümlülüklerini yerine getirdiği sürece insandır. Güzide melodiler üretmedikten veya yaratılan melodilere ilgi göstermedikten, bir şeyler yazmadan veya yazılan eserleri okumadan, bir şeyler resmetmeden veya resimlere bakmadan hayatlarını idame ettiren insanlar ne yazık ki farklı bir kategoride yer almaya mahkûm kalacaktır. Bu farklı kategori ne bitki ne de hayvanların olduğu sınıftır. Bu kategori yitik ruhlar sınıfıdır. Black Metal dinlediğimden beri hep kendime şu soruyu sordum, neden böylesine muazzam bir şeyi sadece belli başlı kişiler dinliyor? Bir müzik türü için “anlamsızca bağırıyorlar” yorumu yapmak böylesine basit ve küstahça olabilir mi? Her zaman dediğim bir şey vardır ve onu bir kez daha tekrarlayacağım. Bir müzik eseri, yaratılan temayı insanlara dinlettirir aslında. Bir eser size mutluluğu vermek isterse o parçanın ezgileri de vokalleri de mutlu bir şekilde kulaklarınızda yansır. Fakat Mgła gibi felsefi akımlar veya konular üzerinden bir tema oluşturan grubun yaptığı müziğin mutlu mesut olması da beklenemez. Çünkü Mgła’nın bizlere vermek istediği şey sadece müzik değil, aynı zamanda o müziğin altında yatan ve çözülmesi bir hayli güç olan mesajlardır. Ondandır ki bu müzik her daim gürültülü ve kaoslu olacak ve yine ondandır ki herkes bu şerefe nail olamayacak.


Mdłości, Lehçe "Bulantı" demek. Aslında birçoğumuzun sürekli yaşadığı bir durum bu. Bu bulantı ne yazık ki yiyeceklerden dolayı değil. Ne yazık ki diyorum, yiyeceklerden olan bir bulantının çözümü var fakat ahlaksal bir bulantının çözümü yok! Yozlaşmış bir insanın çözümü yok! Olsa bile çok karanlıkta ve o karanlığı aydınlatacak bir ışık zaten çoktan beri sönük! Mdłości 10 dakikalık süresiyle resmen içinize içinize işliyor. Ortada yaşanan bir dram var ve siz sadece dinlemekle yetiniyorsunuz. Mgła her zamanki gibi yine beste yaratma konusunda bambaşka bir noktaya erişmiş. 2006 yılında çıktığında yarattığı tepkiyi çok merak ediyorum. Önce bir ön yargı olur 2 şarkıdan oluştuğu için fakat o iki şarkının aslında sayfalarca bir kompozisyona bedel olduğunu sonradan fark etmişlerdir. Yazılan rifflerin iç gıcıklayan yönleri sizleri bir anda karanlık bir odada kendinizle baş başa kalmaya itiveriyor.


Darkside'ın davul performansı bu EP’de diğerlerine göre nispeten daha sıradan olmuş. Malum Mgła’nın sonraki albümlerinde üst düzey Black Metal davulculuğu sergiliyor kendisi. Mdłości’deki performansı için daha mütevazi diyebiliriz. Fakat çizgisini hiç bozmayan bir ruhsuz varsa o da “M”in ta kendisidir! Black Metal için saf gürültü diyenler vardır. Evet, o yönü oldukça kuvvetle doğrudur. Fakat bakın sadece bu EP’deki Mdłości II’yi dinlesinler ve sonra o yorumu bir daha yapsınlar. Tüylerim diken diken oluyor her dinlediğimde. Resmen bir ağıt ve bu ağıtın sözleri hiçliğe! Sahte yaşamlara, sahte mutluluklara ve sahte yüceliğe..! Yeni mükemmel tanrımız, insanı tekrar çamura döndürdü! Görüşmek üzere hoşça kalın!

Albüm Puanı: 10/10



Yorumlar