Merhaba sevgili dostlarım, güzel bir hafta sonundan herkese merhabalar. Hava biraz daha mutlu edici olduğu için güzel diyorum. En azından güneş bir nebze de olsa kendisini gösteriyor. Dün sizlere “Deadborn”un “Dogma Anti God” albümünü yazmıştım. Death Metal ile olan imtihanımın hala devam ettiğini söylemiştim. Bugün de yine bir Death Metal albümü ile sizlere merhaba diyorum. Dogma Anti God ortalamanın bir tık üstünde bir albümdü. Fakat bugün sizlere “Obscenity”nin geçen hafta çıkardığı kaya gibi albümü “Summoning the Circle”ın muazzamlığından bahsedeceğim. Death Metal ile arası bir türlü iyi seviyede devam etmeyen benim bile gönlümü çalan bir albüm dinledim. Summoning the Circle belki de bu yılın en iyi Death Metal albümü olabilir. Detayları hemen aşağıda sizlere sunuyor olacağım.
Obscenity, 1989 yılından bu yana buralarda tekinsiz bir şekilde dolaşan bir Death Metal grubu imiş. Ne şanstır ki kendileri ile tanışmam Summoning the Circle albümleri ile oldu. İyi ki bu albüm karşıma çıkmış dostlarım. Zira dinleyebileceğim en efsane Death Metal albümlerinden birini duyma şansı yakaladım. Obscenity de Deadborn gibi Almanya menşeili bir grup. Yaptıkları tür ise Death Metal. Yani başında öyle teknik, melodik gibi takılar yok. Bildiğimiz kaya gibi bir Death Metal albümü Summoning the Circle. Death Metal’in klasik tınılarını barındırmasının yanında, oldukça kallavi rifflerle de dinleyenlerin gönlünü çok çabuk çalabilen bir albüm olmuş Summoning the Circle. Dinlediğim süre boyunca oldukça zevk aldım. Yazılan besteler sıradanlıktan uzak, Obscenity’nin nasıl psikopatlık derecesinde yaratıcı olduklarını kanıtlar derecesinde iyiler. Albümün temposu sürekli yüksek bir şekilde ilerliyor. Nefes almanıza izin vermiyor grup. Bütünüyle dehşet verici bir atmosfere sahip. Yazılan riffler ve davul partisyonlarının rifflere yaptığı çılgınca eşlik o dehşet atmosferin oluşmasındaki en büyük etkenlerden ikisi.
"Manuel Siewert", dinlediğim en hayvansı seslerden biri oldu. Adamın öylesine güçlü bir brutal vokali var ki, kulaklarınızda uzun süre çınlıyor. Şarkıların muazzamlığını mı yoksa o muazzamlıklara eşlik eden ejderha sesli Manuel’i mi takip edeyim derken bir karambolde kalıyorsunuz. Albüm baştan sona kadar öylesine enerji dolu ki, kendinizi o muazzam enerjinin içinde kaybediyorsunuz. Yazılan rifflerin göz doldurduğu yetmiyormuş gibi, gitar soloları ile de sizlerin dimağınızın hassasiyeti ile oynuyorlar. Şarkılardaki riff çeşitliliği oldukça fazla ve o hız içinde kendinizi bir yerden bir yere yetişme durumunda kalmak zorundaymışsınız gibi hissediyorsunuz. Yoğun riff yağmurunu sizler de benim gibi çok sevenlerdenseniz Obscenity bu albümle sizleri yeterince tatmin edecektir. En önemli konulardan biri olan bas gitarın efektif bir şekilde şarkılarda kullanılmasında ise Obscenity elini hiç korkak alıştırmamış. Bas gitarın sesini olabildiğince yükseltip, çelik tellerin sesini kulaklarınıza taşımış. “David Speckmann”ın bas gitar performansını da gayet başarılı buldum.
Prodüksiyon açısından hiçbir kusuru yok albümün. Her şey gayet net bir şekilde kulaklarınıza iletiliyor. Her enstrümanın sesini berrak bir şekilde duyuyorsunuz. Blast beatler, twinler derken o kaosun bütün tınıları rahatsız etmeden, sizlere sunuluyor. Fakat albümün sesi yüksek dostlarım. Son seste dinlemeyi seven dostlarım için bunu yazayım dedim. Zira ben de yüksek sesle dinlemeyi severim ve albümü son seste dinlemek için oynattığımda kısa süreli bir kulak ağrısı çektim. Bir, iki tık sesi azaltıp dinlemeniz sizin yararınıza olacaktır. Summoning the Circle’ bütünüyle dolu dizgin bir albüm olmuş. Biz ekstrem müzik severlerin bütün açlığını giderebilecek bir albüm olmuş. Sizlerin de kesinlikle dinlemenizi öneriyorum dostlarım. Bir başka yazıda görüşene dek hoşça kalın!
Albüm Puanı: 10/10
Obscenity, 1989 yılından bu yana buralarda tekinsiz bir şekilde dolaşan bir Death Metal grubu imiş. Ne şanstır ki kendileri ile tanışmam Summoning the Circle albümleri ile oldu. İyi ki bu albüm karşıma çıkmış dostlarım. Zira dinleyebileceğim en efsane Death Metal albümlerinden birini duyma şansı yakaladım. Obscenity de Deadborn gibi Almanya menşeili bir grup. Yaptıkları tür ise Death Metal. Yani başında öyle teknik, melodik gibi takılar yok. Bildiğimiz kaya gibi bir Death Metal albümü Summoning the Circle. Death Metal’in klasik tınılarını barındırmasının yanında, oldukça kallavi rifflerle de dinleyenlerin gönlünü çok çabuk çalabilen bir albüm olmuş Summoning the Circle. Dinlediğim süre boyunca oldukça zevk aldım. Yazılan besteler sıradanlıktan uzak, Obscenity’nin nasıl psikopatlık derecesinde yaratıcı olduklarını kanıtlar derecesinde iyiler. Albümün temposu sürekli yüksek bir şekilde ilerliyor. Nefes almanıza izin vermiyor grup. Bütünüyle dehşet verici bir atmosfere sahip. Yazılan riffler ve davul partisyonlarının rifflere yaptığı çılgınca eşlik o dehşet atmosferin oluşmasındaki en büyük etkenlerden ikisi.
"Manuel Siewert", dinlediğim en hayvansı seslerden biri oldu. Adamın öylesine güçlü bir brutal vokali var ki, kulaklarınızda uzun süre çınlıyor. Şarkıların muazzamlığını mı yoksa o muazzamlıklara eşlik eden ejderha sesli Manuel’i mi takip edeyim derken bir karambolde kalıyorsunuz. Albüm baştan sona kadar öylesine enerji dolu ki, kendinizi o muazzam enerjinin içinde kaybediyorsunuz. Yazılan rifflerin göz doldurduğu yetmiyormuş gibi, gitar soloları ile de sizlerin dimağınızın hassasiyeti ile oynuyorlar. Şarkılardaki riff çeşitliliği oldukça fazla ve o hız içinde kendinizi bir yerden bir yere yetişme durumunda kalmak zorundaymışsınız gibi hissediyorsunuz. Yoğun riff yağmurunu sizler de benim gibi çok sevenlerdenseniz Obscenity bu albümle sizleri yeterince tatmin edecektir. En önemli konulardan biri olan bas gitarın efektif bir şekilde şarkılarda kullanılmasında ise Obscenity elini hiç korkak alıştırmamış. Bas gitarın sesini olabildiğince yükseltip, çelik tellerin sesini kulaklarınıza taşımış. “David Speckmann”ın bas gitar performansını da gayet başarılı buldum.
Prodüksiyon açısından hiçbir kusuru yok albümün. Her şey gayet net bir şekilde kulaklarınıza iletiliyor. Her enstrümanın sesini berrak bir şekilde duyuyorsunuz. Blast beatler, twinler derken o kaosun bütün tınıları rahatsız etmeden, sizlere sunuluyor. Fakat albümün sesi yüksek dostlarım. Son seste dinlemeyi seven dostlarım için bunu yazayım dedim. Zira ben de yüksek sesle dinlemeyi severim ve albümü son seste dinlemek için oynattığımda kısa süreli bir kulak ağrısı çektim. Bir, iki tık sesi azaltıp dinlemeniz sizin yararınıza olacaktır. Summoning the Circle’ bütünüyle dolu dizgin bir albüm olmuş. Biz ekstrem müzik severlerin bütün açlığını giderebilecek bir albüm olmuş. Sizlerin de kesinlikle dinlemenizi öneriyorum dostlarım. Bir başka yazıda görüşene dek hoşça kalın!
Albüm Puanı: 10/10
Yorumlar
Yorum Gönder