Merhaba sevgili dostlarım, yağmurlu bir cumartesi gününden herkese selamlarımı ve sevgilerimi iletiyorum. Soğuk havanın kendisini iyiden iyiye hissettirdiği zaman dilimine girmiş bulunuyoruz artık. Sıkı sıkı giyinip sokaklarda dolaşmanın tam vaktidir. Fakat hava yağışlı iken ben sokakta olmayı pek tercih etmiyorum. Onun yerine siteye yazı yazmayı yeğliyorum. Normalde akşam saatlerinde yazmayı planladığım albüm değerlendirme yazımı biraz daha erken bir saate çektim bu yüzden. Bugün sizlere oldukça garip bir gruptan bahsedeceğim dostlarım. Aslında yaptıkları müzik açısından kendilerini biraz garipsedim diyebilirim. Norveçli “Vreid”in bir buçuk ay önce çıkan “Lifehunger” adlı albümünden sizlere bahsediyor olacağım hemen aşağıda.
Vreid'in yaptığı müzik neden bana garip geldi isterseniz konuya oradan başlayalım. Grup hakkında kısa bir araştırma yaptım. Yaptıkları müzik için “Melodik Black Metal” demişler. Melodik Black Metal unvanını kesinlikle sonuna kadar hak ediyor Vreid. Fakat sadece Black Metal’den oluşan bir müzik yaptıklarını söylemek bana göre yanlış olur. Evet, müziklerinde melodik tınılar oldukça fazla yer alıyor. Fakat bunlar her daim Black Metal’i oluşturan o tekinsiz, vahşi ve kaotik rifflerle birleşmiyorlar. Hard Rock ve Heavy Metal tarzı yazılan besteleri de şarkılarda duyuyorsunuz. Bu yüzden yine bir sentezin varlığından söz edebiliriz Vreid’in müziği için. Ben dinlerken oldukça farklı tatlar aldım. Böylesi farklı şeyler iyi bir şekilde dinleyenlere sunulduğu sürece ben de zevkle dinliyorum. Vreid’in Lifehunger adlı albümünü de sıkılmadan dinledim. Yarattıkları melodik atmosferi çok güzel bir şekilde bizlere sunmuşlar. Her şarkıda farklı bir haz alıyorsunuz ve en önemlisi de yüzünüzde bir memnuniyet havası oluşuyor.
Vreid, 2004 yılından bu yana melodilerle karanlık riffleri birleştirerek müzik yapan bir grupmuş. Ben Lifehunger adlı albümleri ile tanıştım kendileriyle. İleride bir başka albümlerini daha sitede konuk etmek istiyorum. Dinlediğim en süper albüm değil Lifehunger. Fakat kendine has karakteristik yapısının olduğunu da söylemeden edemeyeceğim. Albümün içinde yer alan şarkılar kendisini gayet güzel bir şekilde dinlettiriyor. Açıkçası ben birazcık “Cradle of Filth” havası da aldım. Fakat ister bana kızın, ister yuhalayın ben Cradle of Filth’ten daha çok beğendim Vreid’i. Yazılan riffler ortalama düzeyde fakat melodilere gelirsek eğer; gerçekten olabildiğince yaratıcı olmaya çalışmış Vreid. Kulağınızda zenginlik dinliyorsunuz bir defa. Üstelik bu melodiler yaratılan atmosferi de oldukça güçlendiriyor. Bir başka benim dikkatimi çeken unsur ise bas gitarın olabildiğince aktif bir şekilde şarkılarda yer almasına özen göstermiş Norveçli grubumuz. Bu da haliyle şarkıları daha güçlü ve daha ilgi çekici bir forma büründürüyor. Hep derim eğer bas gitarı geri planda tutmayıp, olabildiğince aktif bir rol verilerek şarkılara eşlik etmesi o albümü daha başka bir konuma koyar. “Hváll” isimli basçı dostumuz gerçekten çok iyi bir performans sergilemiş. Özellikle iyi bir ses sisteminde veya kulaklıkla dinliyorsanız Hváll’ın yaptığı yaramazlıklar sizi daha da etkileyecektir. Albümde yer alan “Sokrates Must Die” isimli ilginç bir şarkıdaki bas gitar performansına dibim düştü desem yeridir. Şarkının sözlerine şöyle bir göz attığımda aslında Vreid'in hiciv yaptığını anladım. İlginç bir yaklaşım olmuş. Fakat klasik şeylerden elbette kat ve kat daha iyidir.
Onun dili onun kılıcıdır
Tanrısız bir silah
Sorularla kuşattı kendisini, sokaklarda gezdi dolaştı
Zihnin fethi
Cahil ile mücadele
Sokrates ölmeli! (Sokrates Must Die)
Albüm prodüksiyon açısından gayet iyi bir düzeyde yer alıyor. Her şey çok net bir şekilde kulaklarınızda çınlıyor. Albümün toplam süresi 38 buçuk dakika kadar. 8 şarkılık bir albüme göre birazcık kısa bir süreye sahip olmuş diyebiliriz. Tabi ki bunu ekstrem türler içerisinde değerlendirdiğim için söylüyorum. Güzel bir albüm olmuş ve Vreid’in diskografisine göz atmak için sabırsızlanıyorum. Bir sonraki yazıda görüşene dek hoşça kalın dostlarım.
Yorumlar
Yorum Gönder