Albüm Kritik 301 (Svartkonst / Devil's Blood)

Merhaba dostlarım, uzun zamandır solo-grup dediğimiz tek bir kişiden oluşan ve o adamın da muazzam yetenekli olduğu gruplara denk gelmiyordum. Albüm değerlendirme listemin ortalarında yer alan İsveçli “Svartkonst” adlı Black/Death/Thrash Metal grubu bu duruma bir dur dedi. Grubu daha önce duydunuz mu bilmiyorum ama ben ilk defa duyuyorum. Zaten yeni oluşumlardan bir tanesi Svartkonst. Daha önce biliyorsanız da saygı duyar, bir kenara çekilirim. Şaka bir yana, 2010 yılında “Warg” adı ile yola çıkan Svartkonst, 2012 yılında bugünkü ismini alarak ilk albümü olan “Devil’s Blood”ı bu yıl dinleyicilere sunmuş. Aslında albüm çıkalı neredeyse bir yıl olacak ama ben yeni duyduğum için çok gecikmişim gibi düşünmüyorum. Devil’s Blood’un daha önce değerlendirmesinin yapıldığını görmedim. En azından kendi ülkemizde denk gelmedim. İsterseniz şeytanın kanından yavaş yavaş tatmaya başlayalım.

Rickard Törnqvist adlı arkadaşımızın tek başına yürüttüğü Svartkonst, yukarıda saydığım üç türü de bizlere sunabilen bir müzik yapıyor. Ağırlıklı olarak Black Metal ezgileri duyuyorsunuz. Fakat diğer iki türünde tınıları yeteri kadar şarkılarda yerini almış. Bunlardan daha az yoğunlukta olan Thrash Metal diyebiliriz. Svartkonst’un Devil’s Blood albümünün kapağını gördüğümde bir “Lamb of God” etkisi görmedim desem yalan olur. Elbette Lamb of God’ın daha karanlık varyasyonundan bahsediyorum. Albümü birkaç gündür dinliyorum. Açıkçası beni şaşırtan bir albüm ile karşı karşıya kaldığımı baştan söylemem gerekiyor. Evet, Black Metal yoğunluklu bir albüm ama diğer türlerin şarkılara etkisi oldukça ilginç olmuş. Hiç beklemediğiniz bir anda Thrash etkileri görürken, tam o sürate alıştığınız anda birden Death Metal’in o öküzlüğünde kafa sallarken buluyorsunuz kendinizi. Şarkıların içinde yer alan geçişler göz doldurucu nitelikte. Tek düze giden şarkılar yerine daha canlı, dinleyeni sürekli şaşırtan çeşitlemeler ile albümü güzel bir şekilde sunmuş bizlere Svartkonst.


Bütün enstrümanların sadece Rickard tarafından çalınıp çalınmadığını bilmiyorum. Eğer öyleyse bu adam gerçekten muazzam bir müzisyen dostlarım. Zira hiçte kolay şeyler yapmamış. Albümü dinlediğinizde sizler de bunu fark edeceksiniz. Gerek riff yazımları olsun gerek bas gitar yazımları ve davul besteleri ile oldukça sağlam işlere imza atmış. Albümde yer alan şarkılardaki davul çeşitlemeleri de yine dikkatinizi çekecek başka bir gövde gösterisi olacak. Bütün enstrüman yazımlarının tek bir adam tarafından yapılmış olması gerçekten hayranlık uyandırıcı. İşte böyle solo-gruplara denk geldiğim zaman “Falkenbach” ve “Markus Tümmers”i anmadan edemiyorum. Öylesine özledim ki Falkenbach’tan yeni bir şeyler duymayı. Fakat ne bir ses var ne de bir haber Markus ve Falkenbach’tan. Neyse daha fazla hüzünlenmeden Devil’s Blood’ı irdelemeye devam edelim. Rickard da diğer Black Metal efendileri gibi şarkı yazımlarında bolca okültizm, satanizm ve karanlık konularına yer vermiş. Malum konular derya deniz olunca Black Metal grupları da bu karanlık denizden bol bol nimetleniyorlar. Yer yer Groove etkileri de yok değil albümde. Rickard, Svartkonst’ta birçok türün melezini yapmaya çalışmış. Bence ilk albümü olmasına rağmen gayet başarılı bir iş ortaya koymuş.

Rickard Törnqvist 
Albüm prodüksiyon açısından yeterli bir düzeyde yer alıyor. Çok efsane bir soundu var diyemeyeceğim fakat bas gitar dahil olmak üzere her enstrümanın sesi gümbür gümbür kulaklarınızda çınlıyor. Vokal konusunda da Rickard’ın idare eder bir sesi var. Çok süper brutal yapıyor dersem yalan söylemiş olurum. Belki bir sonraki albümde bu durum daha da iyi bir noktaya gelir. Ya da vokal konusunda başka bir arkadaş ile yola devam edebilir. Çok kötü bir sesi yok fakat beni etkileyici bir sese de sahip değil. Albümde 10 şarkı yer alıyor ve albümün toplam süresi 45 dakika kadar. Ben albümü dinlerken hiç sıkılmadım dostlarım. Fakat içten içe blast beatlerle dolu şarkıların daha fazla olmasını istedim. Tabi ki bu benim kendi zevkim fakat blast beatleri özleten nadir Black Metal albümlerinden birisi Devil’s Blood. Bir sonraki yazıda görüşene dek hoşça kalın!

Albüm Puanı: 7,5/10



Yorumlar