Albüm Kritik 300 (Sargeist / Unbound)

Merhaba dostlarım bugün aslında oldukça önemli bir güne şahit oluyoruz birlikte. İnsanlık için küçük ama benim için büyük bir gelişmeden bahsediyorum. Bu klasik cümleyi kurmasam olmazdı. O yüzden yazayım dedim. 300. albüm değerlendirme yazısına da böylece ulaşmış oluyoruz. Albüm değerlendirmelerine başladığım ilk zamanlardaki o kötü yazılarımı hatırlıyorum, bir de şimdiki yazılarıma bakıyorum aralarında bariz bir fark olduğunu çok net bir şekilde görüyorum. Bunun nedeni blog yazma olayına aslında çok ciddiyetsiz bir şekilde başlamış olmamdır. Daha sonrasında işleri daha fazla ciddiye almam ve daha fazla albüm dinlememden dolayı vizyonum daha da genişledi ve bu işi adam gibi yapmaya karar verdim. 300 numaralı albüm kritik yazısına ise “Sargeist” denk geldi. Aslına bakarsanız özel bir albüm yazmayı düşünüyordum fakat buna gerek olmadığına kanaat getirdim. Zaten Sargeist de yeterince özel bir grup olma özelliğini taşıyor. Finlandiyalı lanetli grup Sargeist bu yılın en iddialı albümlerinden birini huzurlarımıza sunuyor. “Unbound” ile bir kez daha karanlık dünyaya Finlandiya soğuğunu getirmeyi başarıyor.

Black Metal’in en süper gruplarının çoğu hiç şüphesiz İskandinav bölgesinden çıkmıştır. Çıkmaya da devam ediyor zaten. Hunharca bu karanlık müziği ruhlarımızın içine sokmaya çalışıyorlar. Bunda da baya iyi yol alıyorlar. Bir dirhem imtiyaz göstermeden dehşet atmosferlerini bizlere sunuyorlar. Birçok Black Metal grubu dehşet dolu atmosferlere imza atıyorlar. Bizzat iblisin yardım ve yataklık ettiğini falan düşünüyorsunuz bu atmosferleri yaratma işinde. Bazı gruplar da sadece depresif rifflerle birlikte karamsar bir hava yaratıyorlar. Bu tarz depresif müzikleri yapan Black Metal gruplarının da oldukça tutulduğunu söylemeden edemeyeceğim. Depresif müzik deyince bizdeki arabesk tarzında olan saçma sapan bir depresiflikten bahsetmiyorum. Buradaki karamsarlık daha çok insanın geleceği, yaşadığımız evrenin sonu ve din ile yapılan sömürüler oluyor. Sargeist’in bütün albümlerini henüz dinleyemedim. Fakat bu konudaki çalışmalarım kararlı bir şekilde devam ediyor. Sargeist’i dinlediğim Black Metal gruplarına katmamdaki sebepleri yukarıda sıraladım. Grup ile ilk tanışma fırsatı bulduğum albümleri “Feeding the Crawling Shadows” idi. Onun incelemesi de sitede var zaten. O albüm de gayet güçlü bir albümdü. Unbound’u dinledikten sonra o albümü de araya sıkıştırdım tekrardan.

Unbound, klasik bir Black Metal matematiğine sahip bir albüm olmuş. Black Metal’i oluşturan başlıca yapıların hepsini bünyesinde barındırıyor. Tiz gitar tonları, modernlikten olabildiğince uzak duran bir sound ve kulak kanatan brutal ve çığlık vokallerinin hepsini Sargeist eksiksiz bir şekilde Unbound’a yedirmiş. Albümü dinlediğiniz andan itibaren klasik bir Black Metal laneti dinlediğinizi fark ediyorsunuz. Özellikle çok fazla deneysel işleri sevmeyen “old-school” Black Metal sevenler için iyi bir albüm olmuş. Sargesit, içinde var olan laneti şarkılarına oldukça başarılı bir şekilde yerleştirmiş. Yazılan riffler bir old-school Black Metal albümü için çok iyi bir seviyede. Şarkılardan şarkılara geçtikçe albüme daha fazla alışıyorsunuz ve Unbound’un o kaotik, karanlık, renksiz atmosferine sizler de bir anda dahil oluyorsunuz. Behexen’in öküz gibi albümü “The Poisonous Path”in de kayıt kadrosunda yer alan “Shatraug” insansı yaratığı Unbound’da da oldukça iyi bir iş çıkarmış. Black Metal’in dev isimlerinden biri bana göre bu adam. Zira oldukça etkileyici bir riff yelpazesine sahip ve bu yelpazede asla renkli bir şeyler göremezsiniz. Kaldı ki benim en sevdiğim Behexen albümü olan “Nightside Emanations”ta da yine Shatraug imzaları vardır. Yine bir Behexen yaratığı olan “Hoath Torog” da Sargeist’in tekinsiz şarkılarını seslendirmeye devam ediyor bu albümde de.

Unbound her ne kadar kasvetli havasını safkan bir Black Metal ile bizlere sunuyor olsa da albümde yer alan şarkıların oluşumu gayet başarılı olmuş. Yazılan rifflerin sayısı hiçte azımsanacak gibi değil. Sargeist, dersine çok iyi çalışmış ve Unbound ile bir önceki stüdyo albümleri olan Feeding the Crawling Shadows’un üzerine koyarak gelmiş. Bu önemli bir şey dostlarım. Zira gelişme göstermeden devam eden birçok gruba hepimiz tanıklık ediyoruz. Albümdeki şarkıları dinlerken gayet mutlu oldum. Unbound için süper bir albüm diyemeyiz belki ama bütünü ile çok sağlam bir yapıt olduğu da su götürmez bir gerçek. Albümde yer alan sözler ise buram buram nihilizm kokuyor. Özellikle albüme adını veren “Unbound” şarkısının şu sözleri oldukça etkileyici olmuş:

"Yanan gözlerdeki o yansıma

Rüzgara karşı bir mum ışığı gibi 

Karanlıktaki fırtına 

Tüm ışığı tüketiyor 

Berduşum ben!" (Unbound)

Unbound, bu yıl çıkan en sağlam albümlerden birisi olmuş. Dinlerken oldukça zevk aldım. Safkan Black Metal sevenlerin (modernlikten uzak tınılar ile) bayılarak dinleyeceği bir Sargeist albümü daha var artık. Albümde 10 şarkı yer alıyor ve toplam süre 47 dakika 15 saniye dostlarım. Hiç sıkılmadan dinledim ben. Sizlerin de aynı şekilde zevk alacağınızı düşünüyorum. Görüşmek üzere hoşça kalın!

Albüm Puanı: 9/10