Albüm Kritik 299 (Hate Eternal / Upon Desolate Sands)

Death Metal ile aramda bir türlü istediğim düzeyde bir bağlantı olamadı. Çok istedim, çok uğraştım fakat olmadı. Black Metal kadar beni mutlu eden ekstrem bir tür değil. Halbuki “Bloodbath” ile bu serüvene başladığımda Death Metal albümlerinden oldukça memnun kalacağımı düşünüyordum. Safkan Death Metal albümlerinden ziyade Melodik Death Metal albümleri biraz daha beni kendisine çekmeyi başardı. Yine de çok fazla dinlediğim veya dinlemeye hevesli olduğum bir tür olamadı. Bütün bu duygularıma rağmen geçen yıl keşfetmiş olduğum ve dinlediğim en iyi Death Metal albümlerinden birine imza atmış olan “Hate Eternal”ın “Infernus” albümünden sonra grubun bu yıl çıkardığı albüme de kayıtsız kalamadım. 2015 yılında çıkan Infernus ardından gelen albümün adı ise “Upon Desolate Sands”. Kulaklıklarınızı takıp, ölümüne twinler dinlemeye hazırsanız ben sözlerimi söylemeye hazırım!

Hate Eternal, yaptığı Death Metal ile bu türün en görkemli grupları arasında yer alıyor. Safkan Death Metal’i öylesine usturuplu ve sağlam bir şekilde bizlere sunuyor ki, adamların ne kadar ciddi olduklarına çok çabuk ikna oluyorsunuz. İşin tuhaf tarafı ise Bloodbath ile başlayan Death Metal serüvenimde Hate Eternal son aylarda beni daha fazla ihya etmeye başladı bu türde. Zira Bloodbath’in son albümü resmen hayal kırıklığı olmuştu benim için. Hate Eternal, dinleyebileceğiniz en dehşet ekstrem gruplarından biridir. Yaptığı müziği duyar duymaz kafanızda kısa süreli bir karmaşıklık yaşanıyor. Yazılan rifflerin muazzamlığı ve kaotik yapısı bu karışıklığa sebep olmuyor sadece, arkada allah yarattı demeden çalınan davul da bu konuda hiçbir tereddüt etmeden pisliğini yansıtıyor. Infernus’u dinlerken yaşadığım o egzotik duyguları, Upon Desolate Sands’te de yaşamayı umuyordum. Çünkü o albüm o zamana kadar dinlediğim en şahane Death Metal albümlerinden biriydi. Ara sıra dönüp tekrar dinliyorum ve gerçekten yaptıkları işin ne kadar muazzam olduğuna tekrar tekrar şahit oluyorum.

Upon Desolate Sands, Infernus’ta var olan o muhteşem atmosferi koruyor. Hate Eternal’ın yaptığı müzik yeteri kadar komplike olduğu için, riff yazımı konusu da oldukça önem arz ediyor. Basit rifflerle oluşan şarkılar dinlemeniz çok zor. Bir Teknik Death Metal olmasa da Hate Eternal’ın yazdığı riffler de hiç küçümsenecek türden değiller. Albüm öylesine yoğun bir albüm ki, bir an bile soluklanmaya fırsatınız olmuyor. Sürekli dolu dizgin bir şekilde ilerliyorsunuz şarkılardan şarkılara. Albümün bitiş şarkısı olan “For Whom We Have Lost”a kadar durum böyle devam ediyor. “Erik Rutan”ın hiçbir yumuşama göstermeden yazdığı öküz gibi besteleri dinlemek bana oldukça keyif verdi. Böylesine sert şeyler dinlemeyi çok seviyorum. Aslına bakarsanız sadece sertlik değil olay. Bu sertliğin nasıl bir şekilde dinleyenlere yansıtıldığıdır. Rutan, bu sertliği kafalardan en ufak bir soru işareti bırakmadan beynimize beynimize vurarak dinlettiriyor. Infernus’ta “J.J. Hrubovcak”ın bas gitarı ile yaptığı hayvanlıklara dibim düşmüştü. Upon Desolate Sands’te de durum aynı dostlarım. Adam bas gitarı ile halka sesleniyor resmen. Bas gitarın geri planda unutulmamasına en çok mutlu olanlardanım. Bu albümde de bas gitar konusunda söylenecek en ufak bir olumsuz söz olamaz. Davulu çalan manyak adam “Hannes Grossmann” ise bambaşka bir tez konusu bence. En ufak bir taviz yok hız konusunda. Davulun ağzına ağzına vurarak çalıyor lanet adam. Hate Eternal’da bulunan 3 eleman da her şeyi en üst düzeyde yapıyor. Şarkıları dile getiren de yine Eric Rutan ve olağan üstü bir performans sergiliyor brutal konusunda da.


Her şeyi ile gayet başarılı bir albüm olmuş Upon Desolate Sands. Fakat Infernus ile kıyaslama yaptığımda aralarında çok bir fark göremedim. İkisi de aynı düzeyde dehşet albümler. İkisini de dinlerken yaşadığım duygular aynı yoğunlukta idi. İkisini de büyük bir zevkle dinledim ve dinliyorum da. Hate Eternal’ın yaptığı albümleri öyle bir köşeye atamıyorsunuz belli bir süre sonra. Çünkü kalıcılık konusunda Death Metal türünde en başarılı gruplardan birisi bana kalırsa. Sizlerin de severek dinleyeceğiniz bir albüm olduğunu düşünüyorum Upon Desolate Sands’in. Albümün süresi aslına bakarsanız birazcık hayal kırıklığı yarattı bende. 9 şarkıdan oluşuyor ve albümün süresi 39 dakika kadar. Gerçi ortalama bir süreye sahip ama öylesine yüksek tempo ile ilerleyen bir albüm ki, sanki bir anda bitiyormuş gibi geliyor size. Bir başka yazıda görüşene dek hoşça kalın dostlarım!

Albüm Puanı: 9/10



Yorumlar